5-)
Buna karşılık Osmanlı Devleti'nin yukarıdaki kararları ve uygulamaları, soykırım düşüncesinde olan bir devletin alacağı kararlar olmadığı gibi ,Dahiliye Nezareti’ne bağlı Şifre Kalemi ve Emniyet-i Umumiye Müdüriyeti gibi dairelerin gizli belgelerinin hiçbirinde de,değil katliam yapmak ,böyle bir kavramın ima bile edilmediği görülmektedir. Buna karşılık, başta Amerikan konsolosları olmak üzere, pek çok yabancı gazeteci ve misyon şeflerinin tehciri takip ettikleri, hatta fotoğraf çektikleri ve bir katliamdan söz etmedikleri belgelerden anlaşılıyor. Fakat ne gariptir ki, buna rağmen Avrupa'da ve Amerika'da, özellikle Amerika sefirinin raporları ve bazı batılı gazetelerin yayınları ile tehcir, bir Ermeni katliamı şeklinde kamuoyuna duyurulmuştur. Bunda Osmanlı Devleti'ni ve bilhassa Anadolu'yu paylaşmayı düşünenlerin, bu tehcirle emellerine belli bir süre set çekilmesi rol oynamış olsa gerektir. Yoksa İtilaf Devletler’i İstanbul'u işgal ettiklerinde, Osmanlı Devleti'nin bütün arşiv belgelerine sahip oldukları bir dönmede ,bunu zaman geçirmeksizin ortaya çıkarır ve sorumluları daha o zamandan mahkum ederlerdi. Nitekim İngilizler’in soykırımla suçladıkları Osmanlı ileri gelenlerinden pek çoğunu Malta'ya gönderdikleri ve muhakeme etmek için suçlayacak delil bulamadıkları ve bu kişilerin mahkeme edilmedikleri bilinmektedir.
“İstanbul, büyük mimari eserlerinin olduğu kadar küçük köşelerin, sürpriz peyzajların da şehridir.” s.146 “Bu şehirde muayyen bir çağa ait olmak keyfiyeti o kadar kuvvetlidir ki insan, ”Bursa’da ikinci bir zaman daha vardır.” diye düşünebilir.” s.93 “Konya, insanı ya bir sıtma gibi yakalar, kendi âlemine taşır, yahut da ona sonuna kadar yabancı kalırsınız.” s.66 Erzurum, Malazgirt Zaferi’nin açtığı gedikten yeni vatana giren cetlerimizin ilk fethettikleri büyük merkezi şehirlerden biridir. Tarihimizin ikinci dönüm yerinde, Milli Mücadele’nin ilk temeli gene Erzurum’da atılır.” s.62 “Ankara, uzun tarihinin şaşırtıcı terkipleriyle doludur. Asırlar içinde uğradığı istilâlar, üst üste yangınlar ve yağmalar şehirde geçmiş zamanların pek az eserini bırakmıştır.” s.16 / Beş Şehir, Ahmet Hamdi Tanpınar, Dergah Yayınları
Reklam
Yıldız baskını Darbe çetesi, tahta Beşinci Murad'ı çıkardı. Murad, delinin tekiydi. Çılgınlığı daha çok arttı. Bu defa darbeciler Beşinci Murad'ı tahttan indirip 'Meşrutiyeti ilan etmesi şartıyla' İkinci Abdülhamid'i tahta oturttular. Devletin ve ordunun en üst kademelerine çıkanlar, devletin çivisini yerinden koparmışlardı. Kimse kimseye itimat
Sayfa 23 - Yakın Plan Yayınları, 5.Baskı: 2011Kitabı okudu
Dilan Değirmenci’nin Nuri Pakdil ile yaptığı söyleşi; İnsanlar yaşarken ölüyor. Tüm kitle haberleşme araçları, katlar, otomobiller, ev eşyaları vs. insanları yaşarken öldürmede, ölüm yaymada araç ödevi görüyor. İnsan duyarsızlaşıyor, sevgisizleşiyor, anlamsızlaşıyor. Bunlar yaşarken ölmenin belirtileri. Savunmak gerekiyor insanı. Nasıl savunulur
Bu yazı Timeturk.com'dan alınmıştır.
Batı, Kürt araştırma enstitüleri kurarak, Kürt parlamentosu, Kürt yayınları yapan medyaya kucak açarak, Kürt diasporası­nı himayesi altına alarak Türkiye'yi sürekli bağımlılık halinde tutma çabasındadır. Birilerince, serbest pazar ekonomisinin ve küreselleşmenin temelinde de Batı çıkarları yatmakta ve bu si­yasetin Batı çıkarları doğrultusunda
İndigo Yayınları Hatırlayamadığım olacaktı Hatırlayamadım değil.
Birden adını bugün bile hatırlayamadım bir otelin yabancı bir odasında yabancı bir adamla baş başa kalmıştım.
Sayfa 54 - İndigo YayınlarıKitabı okudu
Reklam
117 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.