Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“İçindeki fırtına dindi mi minik yıldız?” Sesi kalbimi zıplattı, şaşkınlığım yüzüme yansıdı. Bu adam her seferinde nasıl görüyordu, içimi? “İçimde bir fırtına yok,” dedim yalan söyleyerek. Morana yavaşça ayağa kalk da, uzun uzun boyu karşısında bir kez daha afalladım. “Öfken seni hayatta tutuyor, bunu biliyorum. Çünkü ne zaman sana baksam aynaya bakıyormuş gibi gibi hissediyorum.”
Sayfa 95 - İndigo Kitap
' Acaba bütün varlığımın bir yalan olduğu sonucuna varmam için mi dünyaya geldim ben? Gerçekten bütün amaç bu mu? İnanamıyorum. '
Sayfa 46 - Kızıl PandaKitabı okuyor
Reklam
"Peki Umut var mı sizce? Ece Ayhan: Yok. Ben karamsarım. Çünkü büyük çoğunluk öyle. Hep kazık atmak, yalan dolan, üçkağıtçılık üzerine kurmuşlar dünyalarını. Yine de benim karamsarlık rengim simsiyah değil. Akkor."
Sayfa 41 - YKYKitabı okuyor
Olvido
Hoyrattır bu akşamüstüleri daima. Gün saltanatıyla gitti mi bir defa Yalnızlığımızla doldurup her yeri Bir renk çığlığı içinde bahçemizden, Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan Lavanta çiçeği kokan kederleri; Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar Unutuşun o tunç kapısını zorlar Ve ruh, atılan oklarla delik
HUNEYN SAVAŞI’NDA Kİ CESARETİ TÂBİÎN muhaddislerinden Ebû İshâk es-Sebîî’nin, ashâb-ı kirâmdan Berâ bin Azib radıyallahu anhdan duyduğuna göre, bir adam Berâ bin Azib’e:“Huneyn Savaşı’nın yapıldığı gün, Resûlullahﷺi yalnız bırakıp kaçtınız mı?” diye sordu. O da; “Evet; ama o yerinden kımıldamadı.” diye cevap verdi ve sözüne şöyle devam etti: “O gün onu, Hâris amcasının oğlu Ebû Süfyân’m gemini tuttuğu beyaz katırının üzerinde gördüm. Bu sırada Allah’ın Elçisi “Ben Peygamberim, yalan yok.” diye sesleniyordu. Berâ dışındaki bazı râviler, Resûl-i Ekrem’in bunun ardından “Ben Abdülmuttalib’in oğluyum.” dediğini rivâyet eder. (Buhârî) Şifâ-i Şerif Kâdî İyâz r.h اللهم صل و سلم على سيدنا محمد و على آل سيدنا محمد
-insan bir ölüye neden yalan söylesin değil mi? bir tek sen anlayacaksın, bunu da biliyorum- benim senden başka alın yazım olmadı.
Reklam
eşyalar bir tek benim aklımda mı tozlanıyor. mavi bazen cezadır deselerdi, yeşil bazen ceza, gökyüzünü indirirdim. insan yalan söyler deselerdi, anlamazdım. insan ölür deselerdi anlamazdım. bir çocuğa ölümü sordun mu hiç? bilmez. iyi ki. büyüyemezdi yoksa. ben ne zaman öğrendim bilmiyorum.
Tanrı'yı yüceltme uğruna ve Tanrı rızası için -bir yemin bozulur, yalan söylenir ve bir hükümdar sözünden döner! Şimdiye dek tüm alçaklıklar Tanrı adına yapılmadı mı? İdam sehpaları Tanrı adına kurulmadı mı? İnanç uğruna insanlar ulu orta yakılmadı mı? İnsanlar, Tanrı uğruna aptallaşmaya mahkum edilmedi mi? Bugün bile hala körpe çocukların tinleri dini eğitim yoluyla Tanrı uğruna kıskıvrak bağlanmıyor mu? Tanrı adı­na kutsal yeminler bozulmadı mı? ... Tüm bunlar karşısında Benim Kendim için yaptı­ğım daha mı kötü sayılır? Kendim için ne demektir? Hemen de akla "adi kazançlar" gelir. Ama bir kişi adi kazanç uğruna bir eylemde bulunursa, bunu kendi için yapar, çünkü insanın kendi için yapmadığı bir şey yoktur, hatta Tanrı'yı yüceltmek için yapı­lanlar da buna dahildir.
Sayfa 371 - Kaos YayınlarıKitabı okudu
Aşk filan bunlar saçma, doğrusu bu ki, ben onun zevkine hizmet ediyorum. Müdür bana kıymet verir, kendi işinin çıkarı için! Bankadaki arkadaşların çoğu beni sever gibi görünürler, hiçbiri beni çekemezler. Beni yerimden atmak, arkamdan gülmek için yanlış bir işimi arar dururlar. Küçük memur arkadaşların beni sevmeleri onlara yardım edeyim diyedir. Faika da beni severmiş! Boş laf. Ne onlar beni sever, ne ben onları. Ben Cavide'yi sevdim mi? Turan'ı seviyor muyum? İnsan, sevmenin ne demek olduğunu unutuyor da beni seviyorlar diye kendini avutuyor! Ben yalnız Fahriyi severim, o da beni sever. Severim. Niçin? Bunun niçini yok. O da beni sever, onun sevgisinin de niçini yoktur. İşte sevgi bu. Kalanı yalan. Kalanını biz uydururuz.
Sayfa 121Kitabı okudu
İnsan hayatında bir kişiye olsun yalan söylememeli,değil mi?
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Ahlâk, ikinci insana yalan söylememektir. En büyük ahlâk kuralıdır bu zaten. Efendimize "Mümin, zina eder mi, kumar oynar mı?" diye sorulduğunda. İnsandır yapar, sonra tövbe eder diyor. " Yalan konuşur mu?" dendiğinde "Onu yapmaz, onu yapmaz," buyuruyor. Çünkü açık bir zulüm öbür taraf için. İnsan aldatıyorsun. En büyük ahlaksızlıktır yalan.
Kendini kandırma durumu çökmüş gözüküyor...
“Kendisine yalan söylemek mi? Kendi kendine nasıl yalan söylersin? O zaman yalanı söyleyen kim, söylenen kim olacak?”
Oysa doğruluk meclisinde yalan olmaz. İlliyyûn denilen en yüksek mertebelerde, asla bir hâlden başka bir hâle geçiş ol madığı gibi, bir değişme de olmamıştır, olmayacaktır da. Cennet ise bütün kıble ehlinin icmaı ile yücelerin en yücesindedir. Yüce Allah ise “Muhak kak ki ben, yeryüzünde bir halife yaratacağım.” buyurmuş, “Ben Me’va Cenneti’nde onu yaratacağım” buyurmamıştır. Melekler “Sen, orada fesat çıkartacak ve kan dökecek bir kimseyi mi yaratacaksın?" dediler. Oysa melekler, bilmedikleri şeyi söylemeyecek kadar Allah'tan korkan varlık lardır. Hem onlar “Bize öğrettiğinden başkasını biz bilemeyiz” demiş lerdir. İşte bu, Yüce Allah'ın kendilerine, Âdemoğulları’nın yeryüzünde bozgunculuk çıkaracaklarını bildirdiğine delildir. Aksi takdirde onlar, bil medikleri şeyi nasıl söylemiş olabilirler? Hakkı söyleyen Yüce Rabbimiz de melekler hakkında “Sözleri ile O'nun önüne geçmezler. Onlar, O'nun emri gereğince iş görürler” buyurmaktadır. Melekler, ancak kendilerine emredilen sözleri söyler ve kendilerine emredilen işleri yaparlar. Başkasını değil. Nitekim Yüce Allah “Kendilerine ne emredilirse yaparlar” bu yurmaktadır. Yine Yüce Allah, bize, İblis’in Âdem’e “Sana ebedîlik ağa cini ve sonu gelmez bir mülkü göstereyim mi?" dediğini haber vermiştir.
✓ Bu dünyada herkes mi yalan söylüyor?
Sayfa 232 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
"Aslında bütün kadınlar tatlı sözleri sever ama iltifatların yalan mı, gerçek mi olduğunu anlayacak kadar da zekidirler."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.