Bir kitapta çizdiğim satırların sayısı çoğaldıkça o kitabı yorumlamam hayli zor oluyor. Beğendiğim tüm noktalara değinmeden geçmek vicdanıma, her cümleyi yazmak kelime sınırına yeterli gelmiyor. Bu kitap yolu, yolculuğu ve yolcu olan bizi bize hatırlatan fevkalade bir ayna.
Bugüne kadar pek çok kişisel gelişim kitabı okudum, her biri birbirinden kıymetli bilgiler sunuyordu elbette. Fakat Yolcu’yu diğerlerinden farklı kılan bana Çatlaksesi farkettirmesiydi. Çatlakses kim mi? Sürekli bizi olumsuzluklar denizinde boğan, kıyıya ulaştığımızda dalgalarla derinliklerine çekip aslı olmayan pesimistliklere mahkum eden bir güç. Vesvese, bilinç altı, kuruntu ya da tabularımız diğer ifadelerle.
Bu kitap size çok mutlu kusursuz bir hayat vadetmeyen, olumsuzlukları kapı dışarı etmenizi değil içeri buyur etmenizi hatırlatan tabir yerindeyse “dost acı söyler” ifadesindeki dostun satırlara bürünmüş hâli.
Bu yolculukta kendimi bol bol sorguladım. Bir türlü susturamadığım sesleri adlandırmanın iç huzura erişmekteki ilk adım olacağını tasavvur etmemiştim hiç. Nihayetinde “farkına varmanın” değişim/gelişim için başlama noktası olduğunun farkındayım .
Kendimde köklü değişimlere gitme ihtiyacımı uyandıran, kendimi bu adımda yalnız olmadığıma inandıran ve bana gerçek beni bulup elinden tutup gün yüzüne çıkarmam için heves aşılayan her bir satır için sevgi dolu teşekkürler