Bugün romantik komedi kitaplarını çok sevdiğim yazarın duygusal romantik kitabının yorumuyla geldim. Yazar romantik komedi kitaplarıyla güldürüp kahkaha attırırken bu seferde sizi duygudan duyguya sürüklüyor.
Öykü hayatına artık kendisi yön vermeye başlayan güçlü, yalnız ve yaralı biri. Okurken diğer yandan da birden fazla işte çalışıp para
İSTASYON
Pendik Kitap Fuarı’na yazar arkadaşımız Halit Yazıcı’nın imza gününe gittiğimde, Halit Bey’in tavsiyesi ile aldığım Çiğdem Köroğlu’nun kitabı İstasyon’u okudum. Öncelikle tavsiyesi ve benim bu kitapla tanışmamı sağladığı için Halit Bey’e teşekkür ederim.
Vedaların yeri değil midir istasyonlar? Beraber yaşanan, geçmişin ve
Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. Iyisi mi,beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni gorebilesin Fedakarliğimi anlıyorsun vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum yaşiyorum yanında senin. Sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. Ve orada beraber yaşarız külümün içinde külün ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar... Ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. Toprağa beraber dalacagız. Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak : biri sen biri de ben. Ben daha ölümü düşünmüyorum. Ben daha bir çocuk doğuracağım Hayat taşıyor içimden. Kaynıyor kanım. Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok, ama sen de beraber. Ama ölüm de korkutmuyor beni. Yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. Ben ölünceye kadar da Bu düzelir herhalde. Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde? Içimden bir şey : belki diyor.