Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sık sık da kendi içine çekilmelidir insan; çünkü birbirine benzemeyenlerin arkadaşlığı uyumlu bağları kargaşaya sürükler ve yeni zaaflar uyandırır, ruhta bulunan ve tümüyle iyileştirilemeyen zayıf her ne varsa bunları kötüleştirir. Bununla birlikte şu iki şeyin birbiriyle harmanlanması ve sıra ile yapılması gerekir: yalnızlık ve kalabalığa katılma. Yalnızlık bizim insanlara karşı özlem duymamıza sebep olur, kalabalık ise kendimize karşı özlem duymamıza, ve biri diğeri için çare olur: Yalnızlık, kalabalığa karşı duyulan nefrete, kalabalık, yalnızlıktan duyulan bıkkınlığa çare olur.
Sayfa 48
" Sık sık da kendi içine çekilmelidir insan: çünkü birbirine benzemeyenlerin arkadaşlığı uyumlu bağları kargaşaya sürükler ve yeni zaaflar uyandırır, ruhta bulunan ve tümüyle iyileştirilemeyen zayıf her ne varsa bunları kötüleştirir. Bununla birlikte şu iki şeyin birbiriyle harmanlanması ve sıra ile yapılması gerekir. Yalnızlık ve kalabalığa katılma. Yalnızlık bizim insanlara karşı özlem duymamıza sebep olur, kalabalık ise kendimize karşı özlem duymamıza ve biri diğeri için çare olur: Yalnızlık, kalabalığa karşı duyulan nefrete, kalabalık, yalnızlıktan duyulan bıkkınlığa çare olur. "
Reklam
Juan Jerez'in solgun yüzünde hareketli bir hayata duyduğu özlem ve büyük insanların günlük işlerle ya da kaderin ufak tefek dayatmalarıyla azalan aydınlığı vardı. Gözlerindeki çaresiz bakış, bir mezarın güneş ışığıyla aydınlanması gibi, sadece büyük bir iyilik yaparken ya da önemli bir hedef uğruna çalışırken değişiyordu.
Sonra derler ki bir gurbet daha var, adı duygusal yalnızlık. Kendi duygularımdan çok uzaklara gittiğimde olur. Seviniyor muyum, üzülüyor muyum, âşık mıyım, bir derdim mi var, hiç bilmiyorum. İnsan kendinin gurbetine çıktığında, işte orası en koyu yalnızlıktır. Kalbimi okumayı unutursam eğer, bir el bana değsin ve harfleri yüzüme tutsun isterim. Hecelemeyi yeni söken bir çocukmuşum gibi, otursun biri yanımda ve bana okumayı öğretsin. Bak bu kalp atışı aşkın alametidir. Bak bu özlem, yurt ağrısı olarak okunur. Yurdundan ayrı düşen ağrır. Böyle tek tek öğretsin bana kelimeleri. Yüzleri okumayı öğretsin, kâinata bakmayı.
Bir yığın kuşku ve kesinliği, bir yığın tatlı ve tatsız olayı, bir yığın değişikliği, felaketi ve özlem duygusunu Macondo'ya bu sapsarı, masum tren getirdi.
Kendini Saklama Çiçekleri
Biz aşk bahçemizi küçük tuttuk seninle İçinde güvensizlik ağaçları küstüm otları kendini saklama çiçekleri Özlem kirli bir kan gibi yüreklerimizi boğmasın Yalnızlık karanlık bir orman gibi Çökmesin diye içimize Biz aşk bahçemizi küçük tuttuk seninle Önümüzde dokunuşlardan uzak, İnsafsız ve çok uzun bir kış var diye koca bir yaz, Kendini saklama çiçeklerini, Suladık durduk yalnızca Biz aşk bahçemizi küçük, Çok küçük tuttuk seninle ...
Sayfa 172 - Yeni YazKitabı okudu
Reklam
Garip bir özlem duyuyor, o kadınla evlenseydim, savaşı, şan ve şöhreti bilmeyen adı sanı duyulmamış bir el sanatçısı, mutlu bir hayvan olurdum, diye düşünüyordu.
Sabahleyin uyandığınız zaman, yüreğinize hiç yoktan bir yabancılaşma ve yalnızlık acısı çöktüğü zaman, bunu altın gi­bi bir fırsat olarak kullanabilir misiniz? Kendinize eziyet etmek veya korkunç bir şey olduğunu hissetmekten ziyade, tam ora­da, o üzüntü ve özlem anında gevşeyip insan yüreğinin sınırsız yüreğine dokunabiliyor musunuz? Bir daha böyle bir fırsat eli­nize geçtiği zaman bunu bir deneyin.
“Bir yığın kuşku ve kesinliği, bir yığın tatlı ve tatsız olayı, bir yığın değişikliği, felaketi ve özlem duygusunu Macondo’ya bu sapsarı, masum tren getirdi.”
711 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.