Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sonra derler ki bir gurbet daha var, adı duygusal yalnızlık. Kendi duygularımdan çok uzaklara gittiğimde olur. Seviniyor muyum, üzülüyor muyum, âşık mıyım, bir derdim mi var, hiç bilmiyorum. İnsan kendinin gurbetine çıktığında, işte orası en koyu yalnızlıktır. Kalbimi okumayı unutursam eğer, bir el bana değsin ve harfleri yüzüme tutsun isterim. Hecelemeyi yeni söken bir çocukmuşum gibi, otursun biri yanımda ve bana okumayı öğretsin. Bak bu kalp atışı aşkın alametidir. Bak bu özlem, yurt ağrısı olarak okunur. Yurdundan ayrı düşen ağrır. Böyle tek tek öğretsin bana kelimeleri. Yüzleri okumayı öğretsin, kâinata bakmayı.
Bir yığın kuşku ve kesinliği, bir yığın tatlı ve tatsız olayı, bir yığın değişikliği, felaketi ve özlem duygusunu Macondo'ya bu sapsarı, masum tren getirdi.
Reklam
Kendini Saklama Çiçekleri
Biz aşk bahçemizi küçük tuttuk seninle İçinde güvensizlik ağaçları küstüm otları kendini saklama çiçekleri Özlem kirli bir kan gibi yüreklerimizi boğmasın Yalnızlık karanlık bir orman gibi Çökmesin diye içimize Biz aşk bahçemizi küçük tuttuk seninle Önümüzde dokunuşlardan uzak, İnsafsız ve çok uzun bir kış var diye koca bir yaz, Kendini saklama çiçeklerini, Suladık durduk yalnızca Biz aşk bahçemizi küçük, Çok küçük tuttuk seninle ...
Sayfa 172 - Yeni YazKitabı okudu
Garip bir özlem duyuyor, o kadınla evlenseydim, savaşı, şan ve şöhreti bilmeyen adı sanı duyulmamış bir el sanatçısı, mutlu bir hayvan olurdum, diye düşünüyordu.
Sabahleyin uyandığınız zaman, yüreğinize hiç yoktan bir yabancılaşma ve yalnızlık acısı çöktüğü zaman, bunu altın gi­bi bir fırsat olarak kullanabilir misiniz? Kendinize eziyet etmek veya korkunç bir şey olduğunu hissetmekten ziyade, tam ora­da, o üzüntü ve özlem anında gevşeyip insan yüreğinin sınırsız yüreğine dokunabiliyor musunuz? Bir daha böyle bir fırsat eli­nize geçtiği zaman bunu bir deneyin.
“Bir yığın kuşku ve kesinliği, bir yığın tatlı ve tatsız olayı, bir yığın değişikliği, felaketi ve özlem duygusunu Macondo’ya bu sapsarı, masum tren getirdi.”
Reklam
UZUN ANCAK OKUNMAYA DEĞER!!!
Bir Şey Öğrendim (Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır) Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış,
Sayfa 271Kitabı okudu
Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya’ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı dilemek çok
Benliğin katı sinirlari ve bireylerin ayrı olduklarına ilişkin sabit fikirleri bir yanda ve askinlik, âşık olunan kişiyle bir olma duygusu öte yanda. Bu ayrı oluş yalnızlık, özlem ve bütün ilişkilerin kirilganligindan duyulan korkuya neden olur. Yalnızlık, denebilir ki, askinligin bir önkosuludur.
Yakınlık korkusu aynı zamanda benlik kaybı korkusudur.DEB'li kişinin gerçek insan temasına özlem duyduğu, yabancı gibi hissettiği ve bir şeylere ait olmak istediğine dair iyi bilinen bir paradoks vardır -ancak aynı zamanda münzevidir, genellikle kendi arkadaşlığını başkalarınınkine tercih eder. Paradoks, iki korku arasında ileri geri salınmasından kaynaklanmaktadır: yalnızlık ve terk edilme kaygısı ve bunun tam zıddı, bir ilişkiye kendini adaması durumunda bunalacağı, yutulacağına dair paralel bir tehlike duygusu.
Reklam
"Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı
Sayfa 271Kitabı okudu
Kimseye sevgi göstermeden, kimseye bağlanmadan, hiçbir şeye özlem ve heves duymadan, Ursula’nın gezegenler sistemindeki bir yıldız gibi dolaşıp duruyordu.
Sayfa 294Kitabı okudu
Bir araya gelip parıldayacağını sandığı resimlerin, ha­yalinde canlanmasını bekledi. Beklemesi boşunaydı. Ne yalnızlık imgeleri gördü ne umut ne özlem ne de çaresizlik... Ruhundaki tutkulardı canlanan; savuruyor , kamçılıyorlardı ruhunu, kusursuz bedenine günbegün çarpan dalgalar gibi...
Sayfa 47 - Kate ChopinKitabı okudu
702 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.