Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rebeca nın sağ olduğunu ve o böcek deliğinde çürüdüğünü bir an bile aklından çıkarmayan tek kişi,onu hiçbir zaman bağışlamamış olan yaşlı Amaranta ydı.Gün doğarken yalnız yatağında yüreğinin soğukluğundan üşüyerek uyanınca Amaranta nın ilk aklına gelen Rebeca olurdu.Pörsümüş göğüslerini,sarkmış karnını sabunlarken,kaskatı kolalı iç eteklerini ve bükülmüş belini düzeltmek için taktığı korseyi giyerken,elindeki o korkunç kefaretin siyah sargısını değiştirirken hep Rebeca yı düşünürdü.Amaranta her an,ister uykuda,ister uyanık olsun,ister öfkeli,ister sakin olsun,hep Rebeca yı düşünürdü.Çünkü yalnızlık,anılarını ayıklamış,yaşamın yüreğinde biriktirdiği özlem dolu süprüntüleri yakmış,geriye en acı anıları bırakarak onları arıtmış büyütmüş,sonsuzlaştırmıştı.
Sayfa 248Kitabı okudu
Pek uzun zaman özlem çektim ve uzaklara baktım. Pek uzun zaman kaldım yalnızlık içinde: böylece unuttum susmayı.
Sayfa 82 - VarlıkKitabı okudu
Reklam
Aşk denen şey...
"...aşk denen şey vardı içimizde, hani zorluklar içinde sürekli birbirini keşfetmeye çalışır ve ararsın ya, o buruk tat, biliyorsun işte, aşk denen o şey. Hüzünlüydüm ve o akşam kıyıdaki kara gölgeler arasında kendimi yalnız hissediyordum, yeni aşkların getirdiği hüzün ve yalnızlık duygusu, eski aşkların verdiği hüzün ve özlem duygusu, gelecek aşkların hüznü ve umutsuzluğuydu bu."
Sayfa 44
Kimseye sevgi göstermeden, kimseye bağlanmadan, hiçbir şeye özlem ve heves duymadan, Ursula'nın gezegenler sistemindeki bir yıldız gibi dolaşıp duruyordu.
Sayfa 294 - CanKitabı okudu
Yalnızlık
Oysa yaşam genellikle insanın bir başına kalması. Uykuda Uykuyu ararken. Derin uykuların ötesinde bile zaman zaman düşünde sezinlemiyor mu insan birbaşınalığın çaresizliğini. Yollarda. Okurken. Pencereden caddelere bakarken Giyinirken. Soyunurken. Herhangi bir kahvenin içinde oturan insanlara gelişigüzel bakarken. Hiçbir şey aramazken. Herhangi bir kahvede oturan insanları görmezken, başka olgular düşünürken... Yosun kokusunu yeniden duymaya çalışırken, bir kavşakta karşıdan karşıya geçerken, arabalar dünyasında yaşadığını son anda algılarken, büyük bir bulvarın tüm kahvelerinde oturanlardan hiçbirini tanımazken, bir mağazadan gelişigüzel yiyecek seçerken, ya da bir satıcıdan herhangi bir malı isterken, aynı anda özlem ve yalnızlıkları düşünürken, gidenleri, gelenleri, bölünenleri, ölenleri, doğanları, büyüyenleri, yaşamak isteyenleri, yaşamak istemeyenleri özlerken, severken, sevilirken, sevişirken hep yalnız değil miyiz. Yaşam özlemini doyuracak bir olgu mümkün mü.
Yolculuk
I O zamanlar gökyüzü biçilmiş buğday kokardı Çiğnenmiş üzüm, mısır püskülü, bostan yaprağı Toprak kokardı insan emeğiyle yoğrulmuş. Rüzgâr serin sesli konuğuydu evlerin Bulutlardan ağaçlardan saçlardan süzülen Bir dirim duygusuyla doldururdu odaları Yağmur ikinci adıydı akşamların Günün yorgunluğu üzerine dökülen Bir düş inceliğinde
Sayfa 115 - 1985/86Kitabı okudu
Reklam
Aile, bir olarak doğar ve dağılır. Bir zamanlar gülerek dövüştüğün kardeşinin evine, ancak önceden telefonla haber vererek gidersin. Bir zamanlar birlikte yıkandığın annenin, söz ettiklerinden hiçbir şey anlamadığını fark edersin. Uzaklaşmak doğaldır. Bunun için üzülme. Çünkü etrafa saçılan aile bireylerinin her biri kendi ailesini kurmaya gidecektir. Bazen yalnızlık, bazen dostluk, bazen de evlilikten ibaret aileler. İlişkilerin zaman içindeki sıcaklığını yitirmesi doğaldır. Geçmişe özlem duymak, sadece zaman kaybıdır.
Anlatılamaz bir şeyi anlatmaya, açıklanamaz bir şeyi açıklamaya, sadece kemiklerimde hissettiğim ve yalnızca kemiklerimde yaşanabilecek bir şeyden bahsetmeye çalışıyorum sürekli. Temelde sık sık sözünü ettiğimiz korkudan başka bir şey değildir bu. Ancak korku her şeye bulaştı; küçük korkusu, büyük korkusu, korku, bir kelimeyi telaffuz etmeye duyulan ölesiye korku; fakat bu korku sadece bir korku değil, aynı zamanda korkunç olan her şeyden daha büyük bir şeye duyulan özlem olabilir.
Fiziksel olarak bir şeye özlem duymaya başlamadan önce kendimi yalnız hissetmemiştim. Yalnızlık ve özlem aynı madalyonun iki yüzüdür.
Aile, bir olarak doğar ve dağılır. Bir zamanlar gülerek dövüştüğün kardeşinin evine, ancak önceden telefonla haber vererek gidersin. Bir zamanlar birlikte yıkandığın annenin, söz ettiklerinden hiçbir şey anlamadığını fark edersin. Uzaklaşmak doğaldır. Bunun için üzülme. Çünkü etrafa saçılan aile bireylerinin her biri kendi ailesini kurmaya gidecektir. Bazen yalnızlık, bazen dostluk, bazen de evlilikten ibaret aileler. İlişkilerin zaman içinde sıcaklığını yitirmesi doğaldır. Geçmişe özlem duymak, sadece zaman kaybıdır.
Geri146
702 öğeden 691 ile 702 arasındakiler gösteriliyor.