Bir an için hayal edebiliyor olmak istedim.
Düşleyebilmek.
Zihnimde bir şeyi resmetmek.
Ruhumdaki yaralar için de bir yara bandı olduğuna inanmak istedim. Onu cebinde taşıdığına, o yaraları öpebileceğine ve kanın ellerimden akıp gidebileceğine...
Bakmayın çevremi kuşatanlara
Hüznün, yalnızlığın şairiyim ben
Issız ovaların nehiriyim ben
İçimde işliyor derin bir yara
Aşkın öldürmeyen zehiriyim ben
Düşüşler beni ilgilendirmez .Ben varoluşun ve görevin ta kendisiyim . Iyilesmemiş fakat kanamayan yara misali. Gecikilmiş ama unutulmamiş " intikamın " ta kendisi gibi .
sadelik ve sıradanlık yaşam boyu peşinden koşacağım iki meziyet. sadeliğin huzurunu yakalayıp, fark edilmeden, yara bırakmadan süzülüp geçmek istiyorum insanların arasından..
Kapak resmi ve ismi kitabın ilk ilgi çekici yanıydı benim için. Sonrasında geçmişteki pişmanlıkları bir çamaşırhane de yıkayıp o anıları kalpten silmek üzerine nasıl bir kurgu olacak merak ettim.
Kitabı tek oturuşta okudum. sevdim mi? Çok daha iyi yazılabilirdi sadece. Bazı durumlar çok oldu bitti olarak geçiştirilmiş. bir çok kişiye yönelmek