Hiçbir zaman gülümsemekten vazgeçme, üzgün olduğunda bile. Gülümsemene kimin, ne zaman aşık olacağını bilemezsin.
Reklam
"Dünyada yaşamak için hassas ruhlu olmamalı, hissetmemeli, sevmemeli! Fakat bunu tatbik etmek zor! Hayat herkes için az çok bir mücadeledir, yaralanmamak imkânsız! Fakat cesur olmak lazım! Hayatımız, yaşanılan mabaatli bir romandan başka bir şey değildir." - Şadiye SULTAN (Şadiye OSMANOĞLU), SULTAN II. Adülhamid Han'ın kızı
“Cemil’in bütün gün evde ruhsal söküklerle uğraştığını da biliyordu Nazlı. Ev, iplik parçalarıyla, kırpıklarla dolu oluyordu, iki ucu bir araya getirilememiş hatıralarla ve partal fikirlerle. Yaşamak bu küçük evde de eksik kalıyordu; elli dört metrekare içinde Cemil’in yetişemediği, tamamlayamadığı şeyler vardı. Sessizlikler vardı. hissettiği şeyi tam o anda kimseye söyleyememiş Cemil’in kuytuya köşeye bıraktığı sessizlikler, yutkunmalar ve toz.”
Elveda dostum benim, elveda Can dostum seninle dolu göğsüm Çok önceden belirlenen bu ayrılık Buluşmayı vaad ediyor ilerde bir gün. Elveda dostum el sıkışmadan, konuşmadan, Üzülme ve kaşlarını eğme mutsuz. Ölmek yeni bir şey değil dünyada, Ama yaşamak da daha yeni değil kuşkusuz.
"Bu ülkenin bütün ırklarını, tek ırk, tek kalp, tek insan haline getiren İslâmiyet olmuş. Biyolojik bir vahdet değil bu. Ne kanla ilgisi var, ne kafatasıyla. Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. İster siyah derili, ister sarı... İnananlar kardeştir. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak ve ölmek. Türk’ü, Arap’ı, Arnavut’u düğüne koşar gibi gazaya koşturan bir inanç; gazaya, yani irşâda. Altı yüzyıl beraber ağlayıp, beraber gülmek. Sonra bu muhteşem rüyayı korkunç bir kâbusa kalbeden meşûm bir salgın: maddecilik. Tarihin dışına çıkan Anadolu, tarihin ve hayatın. Heyhat, bu çöküşte kıyametlerin ihtişamı da yok, şiirsiz ve şikayetsiz."
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.