Her evin kapısında Ceren Özdemir, reddedilen her korunma başvurusunda Ayşe Paşalı, her şarkıda Değer Deniz, her kuaförde Muhterem Evcil, her sınavda Ceren Damar, her kedi sevgisinde Merve Kotan, her plazada Şule Çet vardır. Her şehirde "Özgecan" adı verilmiş bir yer, dünyanın ummadığınız bir yerinde "Ölmek istemiyorum"
Hikaye/deneme/anlatılar #71238235 iletisinde paylaşışmaktadır.
--------
İyi akşamlar, hayırlı cumalar, hoş geldin ramazanlar, yaşasın bir mayıslar, güzel karantinalar. Bir başka öykü etkinliğine hoş geldiniz. O ilk zamanlarındaki etkisini yitirmiş olsa da bir şekilde – nispeten sabit katılımcılarla – devam ediyor
Ben işçi çocuğuyum evladım,
demiryolu atölyesi işçilerinden
emekli Şükrü nün oğluyum
ekmekle doydu karnım
ekmekle avutuldum
ekmekle korkutuldum.
Sen sofraya havyar da koysan kuzu kızartması da
önce ekmeğe varır elim
çilemin adı benim
ekmek kavgası...
/ hasan hüseyin korkmazgil
YouTube kitap kanalımda en sevdiğim kitaplardan biri olan Gecenin Sonuna Yolculuk kitabını yorumladım: ytbe.one/RXXqv6Yk7VA
“Morning, keep the streets empty for me.”
“Gündüz, benim için sokakları boş tut.” Fever Ray*
Uyarı : Lütfen evde denemeyiniz.
Gecenin Sonuna Yolculuk : Hatta gecenin derinliklerinde olabildiğince uzaklara doğru
Haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin ve ezilmenin olmadığı, emeğin sömürülmediği, aydınlık, eşit ve güzel bir dünyayı göreceğimiz günlerin umuduyla...
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun.
Karl Marx’ın Londra’da sürgün yıllarında yazmaya başladığı Fransız Üçlemesi, “Fransa’da Sınıf Mücadeleleri 1848-1850”, “Louis Bonaparte’ın 18 Brumaire’i” ve “Fransa’da İç Savaş” olmak üzere üç kitaptan oluşuyor. İncelemem bu üç kitabı kapsıyor ve her birinde önemli gördüğüm noktalara değinmeden geçemedim, dolayısıyla uzun bir inceleme
Şehir
sustu.
...
Cadde boş
bir uçtan bir uca koş.
Cadde boş!
bomboş,
cebim gibi...
Kesildi akmıyor su...
Ne bir motor uğultusu
ne dönen bir tekerlek var.
Yaşasın 1 Mayıs,
yaşasın insan onuru!
Ekmek ve hürriyet uğruna mücadele edenler dert görmesinler.
"..Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle; işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet."
Wedding Barikatları Klaus Neukrantz’ın 1929 Mayıs günlerinde Berlin’de polisin vurduğu 33 kişinin hafızalara kazınan devrimci mücadelenin anısına adadığı bir kitap. Proleter kültürünün, direniş edebiyatının en önemli örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Almanya’da 1931 yılında yayımlandıktan hemen sonra yasaklanıyor. Dünyada ilgiyle