Sen niye bu kadar tembelsin evladım?
Bu 1 Mayıs'ın 1917 Sovyet İhtilali ile hiçbir ilgisi yoktur evladım. 1 Mayıs, Amerika'nın Chicago kentinde işçilerin çalışma saatlerini sekiz saate düşürmek için yaptıkları genel grevin tarihidir evladım. Bu olay 1886'da oldu evladım. İşçilerin üzerine ateş açıldı, çok işçi öldü evladım.
Daha
Yoldaşlar," dedi. "Şimdi bayrağımızla yeni bir Ukraynali yumuşak sesiyle kalabaliğın uğultusunu kutsal yola giriyoruz, aydınlığın ve gerçeğin tanrisinin, ak. lin ve iyiliğin tanrısının yoluna. Hedefimiz henüz çok uzakta, dikenli tacımız çok yanimizda. Gerçeğin gücüne inanmayanlarda, onun arkasında olümüne duracak cesa reti olmayanlarda kendilerine güven yoktur ve acilardan korkarlar, öyleleri bizden uzak dursunlar. Zaferimize ina nanlar gelsin bizimle; hedefimizi göremeyenler bizimle vürümesin, öylelerini bekleyen yalnizca ácıdır. Yaklagın voldaşlar. Yaşasın özgür insanların bayramı 1 Mayıs. yaşasın 1 Mayis!
Öncelikle selam değerli okurlar. Spoiler var ama bence çok da şey değil. Sonuçta bir olay yok kitapta. Mektuplar var. Ben bazı mektupları vereceğim ve mektupları yazanlar hakkında birkaç bilgi. En etkilendiklerimi yazacağım tabii. Her neyse ona göre okuyun.
Fransız direnişçilerinin ölmeden önceki son mektuplarını konu alıyor alt başlıkta da
Kitabın adı:Ana
Yazarın adı:Gorki
Sayfa sayısı:408
Evet sevgili dostlar bugün 1Mayıs işçi ve emekçi bayramı emekçilerin eşit işe eşit ücret diyerek haksızlıklara dur demek için alanlara koştuğu gün. Yaşasın işçi köylü emekçi veee birgün....
Pavel'in babası fabrikada işçidir ve çok çalışmaktadır.Eve çok yorgun gelir. Çok çalışmasına rağmen hakkettiği ücreti alamaz. O hırsla eve gelince karısı Pelage'ye şiddet uygular. Ve bir gün vefat eder. Şimdi ne olacak kim çalışacak. Acaba Pelage'ye şiddeti Pavel mi uygulayacak.
Gün gelir Pavel fabrikada çalışmaya başlar tüm kazancını annesine verir. Anne şaşkındır. Çünkü oğlu kendisine şiddet uygulamıyor kibar davranıyor.
Sonra oğlundan değişimin farkına varır. Oğlu gece geç saatlere kadar kitap okuyor bilinçleniyordur. Babasının ve çevresindeki neden böyle prolerteyanın kölesi durumunda izbe bir yaşam sürdüğünü anlıyor.
Ve annesine anlatmaya başlıyor. Ananın beynindeki sis perdesi kalkmıştır. Pavel çevresindeki işçileride bilinçlendirmeye başlamıştır.
1 Mayıs işçi bayramında işçileri bir bayrak altında toplar olaylar çıkar Pavel tutuklanır. Şimdi ne olacak basılan gazeteleri bildirileri kitapları kim dağıtacak kim halkla konuşacak.
Acaba Pelage mi üstlendi bu görevi...
Kardeş Azerbaycan, Kurtuluş Savaşı'nda Başkan Nerimanov eliyle Türkiye'ye maddi yardımda da bulunmuştur. Atatürk, 3 Mayıs 1920'de Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa'ya yazdığı bir mektupta, "Şu anda devlette bir kuruş para kalmadı. İçeride devlette para bulabileceğimiz bir kaynak da yok. Başka kaynaklardan para
Kitabın adı:Oy Cihan Bizum Cihan
Yazarın adı:Nuran Alptekin Kepenek
Sayfa sayısı:240
Bugün 1 Mayıs İşçi ve Emekçi bayramı. Emekçilerin eşit işe eşit ücret diyerek haksızlıklara dur demek için alanlara koştuğu gün. Yaşasın İşçi Köylü Emekçi veee birgün...
Cihan çok genç delikanlı o yaşlarda haksızlığa dayanamaz . Liseyi bitirdikten sonra Hukuk okumak için Köyden ayrılır. Zeki çocuk güzelde okuyormuş ama işte haksızlığa hiç mi hiç dayanamıyor. Böyle olmaz böyle gitmez diyerek hiç olmazsa gelecek için birşeyler yapmak lâzım diyerek arkadaşlarıyla birleşip birşeyler yapmaya başlarlar.
Atatürk'ün ilkelerini ve düşüncelerini halkın edilmesine sebep olan Ağalığın kaldırılmasını savunan gençlerle birleşip Köylünün yoksul halkınhaklarunı korumaya çalışır .
Amerikan uşağı olmayalım diye insanları uyarmaya çalışmak birilerini rahatsız eder veeeee.......
Ruşen Çakır, yaş konusunda sık sık yanlışlıklara düşüyor, sonra da kendisiyle dalga geçiyorlardı. 2 Mayıs 2010 tarihinde Ruşen in bir za-manlar yere göğe sığdıramadığı kesimin Vakit Gazetesi arşiv sayfasın-
da, "En cevval 1 Mayıs'çı ve afacan 14 yaşından beri Taksim'de
yürüyormuş” başlığı altında Ruşen şöyle
Tii" ye alınıyordu:
"Vatan gazetesinin yazarlarından Ruşen Çakır 1962 doğumlu. Fakat olsun. Kimseden geri kalmamış. Artvin Hopa'nın sokakların-daki kısa pantalonlu çocukluğundan beklenmeyecek müthiş bir Siç-ramayla Taksim'e gelmiş ve 1976'nın 1 Mayıs yürüyüşüne katıl-
mış. Düşünün 1976'da afacan yaşında. 66 En cevval 1 Mayıs'çımız" artık Ruşen Çakır. İşte dün yazdığı satırlar: "Yaşasın 1 Mayıs!
1 Mayıs 1976 günü Taksim Meydanı'ndaydım.
1 Mayıs 1978 günü Taksim Meydanı'ndaydım. Bugün yine Taksim Meydanı'nda olacağım.
En azından aradaki 32 yılın hesabını sormak için."
Bugün 1 Mayıs.
Bizi öldüren, sakat bırakan, işsiz bırakan, iş bulabilsek de uzun çalışma saatleriyle kölelik ücretiyle çalıştıran, sevdiklerimize vakit ayırmamıza engel olan, insanın bizatihi insan olarak yapması gerekenleri, sosyalleşmesini engelleyen, kendine yetenek edinmesini imkânsız hâle getiren bir sistem içinde yaşıyoruz. Bu sistemin adı