Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
''Yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanılır, zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır.''
Sayfa 121 - Peyami SafaKitabı okudu
"Umudun insanı nasıl sakinleştirdiğini ve mutluluk verdiğini yaşayarak öğreniyordum."
Reklam
Ölmeyi öğrenirsin, yaşayarak. Yaşamayı öğrenirsin, ölmeyi unutarak. Sonra birisi gelir, Ne yaşamayı hatırlarsın, ne ölmeyi, Unutularak...
İnsanin kaderine öldürene kadar tecavüz etmeyi istediği gün, o kaçış fikrinin bir kara delik gibi zihnine gelip yerleştiği gündür. Yoksul olduğu için bilgiye ulaşamayanlardan, hayatı ve insanlığı sorgulayamanlardan, en yüksek eğitim olanaklarının sunulduğu, delirmek için yeterli tüm malzemeye sahip çocuklara kadar bütün hayat tarzlarında kaçış, rahatsız ama çekici bir yere sahiptir. Üzerinde fazla oturulamayan sert bir koltuk gibi. Anarşist yazarların okunması gerekmez yaşanan yerden kaçma fikrinin olması için. Paranın olup olmaması, bir kentte ya da kasabada yaşanması hiçbir şeyi değiştirmez. Bir insan ya gitmek ister ya da kalmak. Gidenler üzüntüyü çarşaf yapıp üzerine yatar ve o çarşafın üzerinde bin bir zevk içinde hayatla sevişir. Kalanlarsa vasat hayatlarını, bir ürünün taban ve tavan fiyatlarına benzeyen taban ve tavan duygular içinde yaşayarak yerleşik düzenin sokak lambaları haline gelir.
"Türkiye'de roman okurlarının çoğunu oluşturan, dindar olmayan, Batılılaşmış kadın okurlar, başörtüsü taktığı için üniversiteye alınmayan kadınların anlaşılabilir dertleriyle ilgilendiğim için huzursuz oldular. Orta ve yukarı sınıf Batılılaşmış tanıdıklardan, aile dostlarından, 'Orhan bu dincilere niye anlayış gösteriyor!' diye sitemkâr ifadeler işittim o günlerde. Roman sanatının en temel ve en güçlü yanının, bizim gibi düşünmeyenlerin, bizim gibi yaşamayanların âlemini de dürüstçe anlamak, en azından anlamaya çalışmak olduğunu, böylece yaşayarak hissettim. Romancı, okurlarının bilmek, anlamak istemediği, hatta tehlikeli bir düşman olarak gördüğü 'öteki'nin insanlığını da ortaya koymalıdır."
Sayfa 456Kitabı okudu
Ölüm, yaşamın karşıtı olarak değil, parçası olarak vardır. Ölümün yaşamın sonu değil bir parçası olduğunu öğrenmiştim. Doğruydu bu. Yaşayarak ölümü besliyoruz.
Sayfa 35
Reklam
"Çalışma sözcüğünü pek sevmiyorum. İnsan çalışmak zorunda olan tek hayvan ve bence bu dünyanın en saçma şeyi. Diğer hayvanlar sadece yaşayarak hayatlarını sürdürüyor oysa insanlar hayatta kalmak için çalışmak zorunda olduklarını düşündüklerinden deli gibi çalışıyor. İş ne kadar büyük, görev ne kadar zorluysa o kadar harika olduğunu düşünüyorlar. Böyle düşünmeyi bırakıp bolca boş vaktimizin olduğu daha basit ve rahat bir hayat sürmek ne güzel olurdu. Bence tropik kuşaktaki hayvanların hayatı, yani sabah ve akşam yiyecek bir şeyler aramak için dışarı çıkıp öğlen uzun bir istirahat çekmek şahane bir hayat olurdu. Sadece gündelik ihtiyaçlarını doğrudan üretmek üzere çalışsalar, insanlar için de böyle sade bir hayat mümkün olabilir. Böyle bir hayatta, çalışmak da insanların genelde çalışma olarak gördüğü şey değil, sadece yapılması gereken şeyleri yapmaktan ibarettir."
Yaşayarak intihar etmeye çalışanlara yardım edilemez.
" Yaşayarak intihar etmeyi seçenlere yardım edilemez... Bir stil meselesi. Ya ağzına soktuğun bir 38'lik ya da ölene kadar kendini oksijenle zehirlemek. "
Sayfa 178Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.