Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pakize Türkoğlu

Pakize TürkoğluKızlar da Yanmaz yazarı
Yazar
8.9/10
36 Kişi
112
Okunma
9
Beğeni
2.885
Görüntülenme

Öne Çıkan Pakize Türkoğlu Gönderileri

Öne Çıkan Pakize Türkoğlu kitaplarını, öne çıkan Pakize Türkoğlu sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Pakize Türkoğlu yazarlarını, öne çıkan Pakize Türkoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkiye'de 20.yüzyılın ilk yarısında dünyayı şaşırtan iki büyük savaşım ömeği verildi. Bu iki önemli olaydan biri, çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğundan yeni bir cumhuriyet yaratan Ulusal Bağimsizlik ve Kurtuluş Savaşımızdı (1919-1923). ikincisi de, savaştan sonra kurulan yeni devletin kısa sürede gelişip ilerlemesini etkileyecek, yerli bir eğitim ve kalkınma seferberliği olan Köy Enstitüleri hareketidir (1935-1946).
Reklam
"Anadolu halkı varını yoğunu saltanata akıtıyor, onu doyuramıyordu. Onlar köşklerine her yağlıboya sürdüklerinde birkaç köyün battığının, kasabalarda asırlık çarşı­ların kapandığının ayrımında değillerdi" (Canlandırılacak Köy).
Sayfa 46 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - ikinci basım - mart 2000Kitabı okudu
Güzellik bu kadar güzel anlatılamaz herhalde:) Doğan aya sen çekil, ben doğuyorum diye parlıyor!
"Meşrutiyet dönemi özgürlükleri fazla işe yaramamış, eğitim başta olmak üzere, değişmenin ortamı yaratılamamıştı. Okulla medreseyi, banka ile tefeci­yi, Arapça ile Türkçe'yi, kulüple tekkeyi, trenle merkebi ve deve katarını, za­naatçının ilkel işleriyle fabrikayı, elektrikle mum ışığını, sarıkla fesi, üniversi­te ile kadı yetiştiren medreseyi, milliyetçilikle Osmanlıcılığı, Batı uygarlığı ile geri Doğu medeniyetini yanyana yaşatabileceklerini sanıyorlardı... Yenilikçi­ler yaptıkları devrimin yolundan sapmışlar bocalayıp duruyorlardı... İmparatorluk temelinden çürümüş bir yapının çöküşü gibi yıkılacaktı... Bu olayın, devlete temel taşı olacak köylüyü canlandırmamaktan, halk denilen güce dayanmamaktan kaynaklandığını anlayanların sayısı azdı... Toplum doğu anla­yışını değiştirmeyenlerin oyuncağı oluyordu."
Sayfa 51 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - ikinci basım - mart 2000Kitabı okudu
Enstitülerde genel kültür yanında tarım ve ekonomi kültürü, teknik sanatlar kültürü, güzel sanatlar kültürüne de yer ve önem verilmesi, ni­teliği belirleyen etkenler olarak görülüyor. Böylece ulusal eğitimin öteki ayağı, toplumun ve bireyin gereksinimini karşılayacak bir niteliği yaratma ilkesine dayanıyor. Çünkü toplumun ve bireyin beklentisini en uygun olarak karşılayabilen eğitim nitelikli ve çağdaş olabilir.
Sayfa 22 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - ikinci basım - mart 2000Kitabı okudu
Reklam
İnsan eski anılardan uzaklaş­tıkça kıymeti çok artıyor.
Sayfa 60 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - ikinci basım - mart 2000Kitabı okudu
Türkiye'de 20. yüzyılın ilk yarısında dünyayı şaşırtan iki büyük savaşım örneği verildi. Bu iki önemli olaydan biri, çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğu'ndan yeni bir cumhuriyet yaratan Ulusal Bağımsızlık ve Kurtuluş Savaşımızdı (1919-1923). İkincisi de savaştan sonra kurulan yeni devletin kısa sürede gelişip ilerlemesini etkileyecek, yerli bir eğitim ve kalkınma seferberliği olan Köy Enstitüleri hareketidir (1935-1946).
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - ikinci basım - mart 2000Kitabı okudu
"..Aydın insanın en büyük dayanağı ancak bilim ve sanat olabilir. Günlük hayatın yükünü acı duymadan çekebilmek böyle bir dayanağı ele geçirmeye bağlıdır..."
Sayfa 82 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - ikinci basım - mart 2000Kitabı okudu
Reklam
İsmail Hakkı Tonguç,
Dünyada ve bizde ayrıcalıklı eğitim örnekleri eşitsizliği körükler­ken o, köyü de kentler kadar ele alabilen, küçük köylere kadar el atabilen öz­gün buluşuyla, eşitsizliğin kuralı olan "köylere ve yoksullara sonra sıra gelir" mantığını eğitimde ilk kez bozuyor. Kullandığı yöntem ve yaptığı örgütlenmey­le, kentler kadar köylere, batı bölgesi kadar doğuya, İstanbul kadar Artvin'e de ulaşma eylemini başlatarak, akılcı ve bilimsel bir eğitim politikasının önünü açıyor.
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - ikinci basım - mart 2000Kitabı okudu
Adapazarı
Boluya kadar yayan gitmeyi deneyecek ,sonrasını orada düşünecekti.
"Öğretmenlik mesleği ,fikirsiz ,ilkesiz insanlarla güçlenemez"
Köy Enstitüleri
"Görürsün sen, parası olmayan okur mu okumaz mı? Senin gibiler yüzünden babalarımız cahil kalmışlar, yoksul düşmüşler. Ne yapıp edip okumanın yolunu bulacağım. Benim gibi çocukların okuması için ömrümün sonuna kadar çalışacağım..."
Sayfa 30
"İmparatorluk içerden ve dışardan sürekli sıkıştırılıyordu. Topraklardan boyuna veriliyor, kıpırdamalar bitmiyordu. Yöneticiler güç durumdaydı. Av­rupa'da bulunan toprakların Balkan Savaşlarında sırayla gitmesi, Osmanlı ay­dınlarını düşündürüyordu. Her toprak kaybında ivedi olarak nedenler üzerin­de duruluyor; bunun Batı uygarlığını yakalayamamaktan ileri geldiği kanısına varılarak, her seferinde öncelikle eğitime el atılıyordu. Son kez de öyle olmuş­tu. Eğitim için yazılıp çizilmiş, yöneticiler uyarılmıştı. İlköğretimin yeniden yapılanması, orta öğretim ve meslek okullarının çoğaltılması nedeniyle öğret­men yetiştirme gene gündeme gelmişti. Meşrutiyet önlemleri içinde eğitim ve öğretmen yetiştirme başta geliyordu. Ne var ki bir şey gene unutuluyordu. Ya­pılan yenilikler, devlete temel taşı olacak köylüyü canlandırmaktan, onları uyandırmaktan uzaktı. Eğitim denince taşra değil, İstanbul ölçü oluyor, yalnız­ca bir kesimin gereksinmeleri düşünülüyordu."
Sayfa 45 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - ikinci basım - mart 2000Kitabı okudu
248 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.