Öncelikle kitap adını nerden almış onunla başlamak istiyorum. Yazar bir kaç isim arasında kalmışken, bilgi almak için görüştüğü itfaiye eri ile muhabbeti esnasında kağıdın yanma ısısının 451 fahrenheit olduğunu öğrenince, o an kitaba vereceği ismi bulduğunu farkediyor.
Konuya gelecek olursak; normalde itfaiyecilerin görevi yangını söndürmek, ateşi söndürmektir. Ama burada görev ateş yakmak. Ateş yakarak kitapların yakıldığı, yazarların, bilim insanlarının susturulduğu insanların tekdüzeleştirildiği, düşünme ve sentez yapma duygularından yoksun bırakıldığı, evinde kitap bulunanların içinde insan var yok dinlemeden yakıldığı bir garip zamanın anlatıldığı roman. Bunlara karşın nehrin bir köşesinde bu duruma tepki olarak kaçan, yanlarında taşıyamadığı kitapları ezberleyip aklında tutan ve bir gün özgürce kitapların basıldığı bir geleceğin mücadelesini veren bir grup.
Kitap kahramanımız Guy Montag adlı bir itfaiyeci gözünden anlatılıyor. Kitap yakarken zevk alan bir insandan, doğruyu görebilen kitapların neden yakıldığını sorgulayan biri haline geliyor Montag. Ve sonrasında sıra kendi evini yakmaya geldiğinde kaçarak kendisi gibi düşünebilen, fikir üretebilen insanların yaşadığı yerlerde fikirleri ezberleyerek yaşatmaya çalışan insanlar arasına dahil oluyor.
Düzene bir başkaldırı, insanların tekdüzeliğine dur diyen, farkındalık oluşturan bir eser. Kitap okuyorum, seviyorum diyenlerin kesinlikle okumaları gereken, fakat herkesin okumasının gerekli olduğu bir eser.