Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anna Karenina
Rus yazarının insani kabahate ve suça bakışında açıkça görülüyor ki insanı anormallikten, dolayısıyla suçtan ve günahlardan ne karınca yuvası, ne "dördüncü sınıfın" zaferi, ne yoksulluğun ortadan kaldırılması, ne de emeğin örgütlenmesi kurtarabilir. Bu, müthiş bir derinlikle ve güçle, bu zamana kadar bizde görülmeyen sanatsal anlatım
Sayfa 896 - 897 Yapı Kredi Yayınları
Söyle bana hindiba
Kartallar uçar mı bir harâbeden Köprülerden benim yarim geçer mi Sen neden bu kadar güzelsin, bilmem Taşırsın yeryüzüne ebedi tohumları Ben ise kuruyacak bir suyun mahkûmuyum Avuçlayıp öpüyorum kumları Bir kara delikten bakarken hayat Meydan okuyanlar kim bu serâba Söyle bana hindiba Sen nasıl bu kadar ceylan koşması Sen nasıl bu kadar yollar
Reklam
Zaten postmodern dünya; modernitenin feci yanlışlarına karşı koyacağım derken başka bir aşırılığa yuvarlanmış; eğitimi, bilgiyi, insan ruhunun yücelmesini, yazın, estetik gibi temel kavramları düşman belleyip her şeyi ilkel kimlik algısı üstünden okumaya başlamış.
Şiiri sözcüklerle de sınırlandırmıyorum. Müzikte de şiir olabilir, bir fotoğrafta da, bir yemin hazırlanışında da -içinde ilham olan her şeyde. Gündelik şeylerle de olabilir ama asla ve asla sıradan olmamalıdır. Gökyüzü hakkında ya da bir kızın gülüşü hakkında yazın tabii ama bırakın şiiriniz Kurtuluş gününü, kıyamet gününü ya da herhangi bir güne anımsatsın. Bizi aydınlattığı heyecanlandırdığı ve kendimizi bir parça ölümsüz hissetmemizi sağladığı sürece benim için sorun yok.
Sayfa 62
100 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Kadınları bu kadar aşağılayan başka bir eser okumadım. Nutkum tutuldu. Dönemin şartları vb. umurumda değil. Bu kadarına pes doğrusu! Feminist yazın gelişirken neden Schopenhauer'ın eleştirildiğini şimdi anlıyorum.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Arya Yayıncılık · 201613,3bin okunma
Duyuru
Bu hesabı boşa mı actim acep konuşmak isteyen varsa yazın konusak
Reklam
Yanan Ormanlarda Elli Gğn
Yazın tarla sahibi gelir,bu kurumuş ağaçlara ateşe verir.Bu ateşle ormanda yanar.Allah aşkına iyi bak. Burada tarla olur mu?Bu yamaçta tarla olur mu?Buraya eksen eksen bir yıl ekebilirsin.Sonra sel gelir toprağı alır götürür.Değer mi?Milletin bu ormanına yazık değil mi?Köylü buradan bir yılda alsa alsa yüz kiralık. mahsul alır.Şu devirdiği ağaç en az beş bin kira eder.Akan toprağı ne demeli.Ben ağacı sevdiğim için bakım memuru oldum.Ağaç çocuk kadar kıymetlidir.
·
Puan vermedi
Otuzların Kadını
Tomris Uyar, Otuzların Kadını’ nda hafızasında otuzlu yaşlarında kalmış annesinin 1936 senesinde 18 yaşındayken yaptığı ilk evliliği öncesi bir ressama çizdirdiği portresinden ilham alarak annesini anlatmaya çalışıyor. Zaman zaman anlatıcı olarak metne dahil olan yazar kahramanımız, annesi ile yüzleşmekten ısrarla kaçındığı için, geri planda bir türlü ortaya çıkamayan bir metnin öyküsünü okuyoruz. Yaşam hikayeleri ve yaşadıkları birbirleri ile örtüşen kadınlar yoluyla da üç bölüm ve sekiz hikayeden oluşan öykü kitabını, yazar kahramanımızın yazın süreci izleğinde bir bütün olarak değerlendirebiliyoruz.
Otuzların Kadını
Otuzların KadınıTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 20191,160 okunma
İstanbul'da bildiğiniz sahaf,kitabevi,kütüphane ne varsa yazın hepsini gezcem🥰
Havalar her serinlediğinde ya da sonbaharın ortasına geldiğimizde, delirir gibi olurum, aklıma egzantrik ve egzotik fikirler gelir, mesela bir kırlangıca dönüşüp sıcak diyarlara uçmak; ya da bir karıncaya dönüşüp yuvama çekilerek yazın biriktirdiğim yiyecekleri yemek, ya da hayvanat bahçesindekiler gibi bir yılana dönüşmek, hani soğuktan donmasınlar diye ısıtmalı camlı bölmelere konanlardan bir yılana, zavallı insanlarsa soğuktan donmaktalar.
Reklam
Dünya senin, onca malın olsa, Bir değil, yüzlerce canın olsa, Binlerce yapraklı ağaçların bile, Çırılçıplak kaldığını, yıkıldığını gördüm, Başı göklerde en ulu çınarların bile. Pırasa gibi uzun sarı saçların bile, Gül benzinin solduğunu gördüm, Boncuk boncuk gözlere yaşların dolduğunu gördüm. Güvercin kalplerin kırıldığını, bedenlerin gömüldüğünü gördüm. Ancak; Alıp götüren olmadı şu dünyadan bir ceket bile, Unutuldu en çok sevilen, en güzel açan çiçek bile, Ama; Doymuyorsa gözün, hep açsa boğazın, Yetinmiyorsa nefsin, yoksa hiç azın, Bir gün gelir düşer çenen, kapanmaz olur ağzın, Kalkmaz olur dibin, çalmaz sazın, Mevsim geçer hazan olur biter yazın, Sonra; Seni de gömerler dibine isimsiz bir kazığın... erbil
Yazın üşenmeyip İsmet Özel şiirini edit yapmışım,bazen kendime şaşıyorum🥹 (Video çekimi,altyazı,edit vs.hepsi bana ait) •instagram.fsaw6-1.fna.fbcdn.net/o1/v/t16/f1/m82...
Para kazanın, kendinize ait bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın.
1.500 öğeden 61 ile 75 arasındakiler gösteriliyor.