@yeoynauyu kaleminden birbirinden özel beş eserden bahsedeceğim bugün.
Genelde eserleri tek tek yorumladığımı bilirsiniz fakat bu eserleri bir seri gibi görüyorum ve hepsinin bir arada alınması gerektiğini düşünüyorum.
Kitapların başlangıcında erişkinler için yazılmış olan ve mutlaka okunması gereken bir manifesto var. Lütfen bu kısmı okumadan
@yeoynauyu kaleminden birbirinden özel beş eserden bahsedeceğim bugün.
Genelde eserleri tek tek yorumladığımı bilirsiniz fakat bu eserleri bir seri gibi görüyorum ve hepsinin bir arada alınması gerektiğini düşünüyorum.
Kitapların başlangıcında erişkinler için yazılmış olan ve mutlaka okunması gereken bir manifesto var. Lütfen bu kısmı okumadan
@yeoynauyu kaleminden birbirinden özel beş eserden bahsedeceğim bugün.
Genelde eserleri tek tek yorumladığımı bilirsiniz fakat bu eserleri bir seri gibi görüyorum ve hepsinin bir arada alınması gerektiğini düşünüyorum.
Kitapların başlangıcında erişkinler için yazılmış olan ve mutlaka okunması gereken bir manifesto var. Lütfen bu kısmı okumadan
@yeoynauyu kaleminden birbirinden özel beş eserden bahsedeceğim bugün.
Genelde eserleri tek tek yorumladığımı bilirsiniz fakat bu eserleri bir seri gibi görüyorum ve hepsinin bir arada alınması gerektiğini düşünüyorum.
Kitapların başlangıcında erişkinler için yazılmış olan ve mutlaka okunması gereken bir manifesto var. Lütfen bu kısmı okumadan
@yeoynauyu kaleminden birbirinden özel beş eserden bahsedeceğim bugün.
Genelde eserleri tek tek yorumladığımı bilirsiniz fakat bu eserleri bir seri gibi görüyorum ve hepsinin bir arada alınması gerektiğini düşünüyorum.
Kitapların başlangıcında erişkinler için yazılmış olan ve mutlaka okunması gereken bir manifesto var. Lütfen bu kısmı okumadan
Pov: Kendini ve hayatı sorguladığın, hiçbir işin içinden çıkamadığın, aile ve arkadaş ilişkilerinde sorunlar yaşadığın, ders başarı oranının düştüğü, saatlerce kulağında kulaklık olduğu halde ne dinlediğini bile bilmediğin, yemek yeme isteğinin olmadığı, mesajlara bile bakmadığın, kitap bile okuma hevesinin olmadığı, sadece saatlerce boş boş oturup duvarla bakıştığın o dönemde uyuma sorunu yaşıyorsun
Sorun şu ki bu kölelik neden böyle sürüp gidiyor? İnsanlar, tüm işlerin mantıklı bir amaç için yapıldığını baştan kabul ederler. Başkasının hoş olmayan bir iş yaptığını görürler ve işin gerekli olduğunu söyleyerek sorunu çözdüklerini düşünürler. Örneğin kömür madenciliği zor bir iştir ancak gereklidir çünkü kömüre ihtiyacımız vardır. Kanalizasyonda çalışmak hoş değildir ama birilerinin kanalizasyonda çalışması gerekir. Bulaşıkçının işi içinde aynı şekilde düşünülür. Bazı kimseler restoranda yemek yemek zorundayken, bazıları da haftanın seksen saatini onların tabaklarını silerek geçirmesi gerekir. Bu, uygarlık gereğidir ve bu yüzden sorgulanamaz bir durumdur. Göz önünde bulundurulması gereken şey budur.
Suç, Ceza ve Vicdan Azabı
Nasıl başlık ama, mükemmel estetik duruyor değil mi ? Romanı ilk okuduğumda 12-13 yaşımdayken falan aklıma bu başlık gelmişti. “Ben olsam kitabın adını böyle yapardım” demiştim. İyi ki ismini ben koymamışım berbat olurmuş.
Neyse konumuz bu değil, kitabı incelemeden önce biraz vicdan azabını tanıyalım. Bu yazılar
selamlar, yine bir kitap incelemesiyle geldim. kitap benim icin ortalama bir kitaptı diyebilirim. yazarın kalemi cok akıcıydı üc günde hızlıca bitti. konusu da güzeldi ama aklıma yatmayan hosuma gitmeyen seyler de baya vardı. spoiler yemek istemeyen dostlara buradan sonrasını okumamalarını tavsiye ederimm.
oncelikle julideyi sevdim. guclu
Geceleri gülmek yasaksa bizeBize şehirlerce gülmek yasaksaGeceleri de değiştiririzŞehirleri de!
Her yıl 8 Mart'ta kutlanan Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınların sosyal, ekonomik ve politik haklarını savunmaları, eşitlik mücadelesinde birleşmeleri ve seslerini duyurmaları açısından önemli bir gün olarak kabul edilir. Bu
Parayla bir ev alabilirsin,
bir yuva alamazsın.
Paranla bir saat alabilirsin,
zamanı alamazsın.
Paranla yatak alabilirsin,
Uykuyu alamazsın.
Paranla yemek alabilirsin,
İştahı alamazsın.
Paranla doktor hizmeti alabilirsin,
sağlığı alamazsın.
Paranla sigorta alabilirsin,
güvenliği alamazsın.
İşte hepimizin sorunu bu:
Parayla satın alamayacağımız çok şey var.
Öyleyse hazzın psikodinamiği nasıl işliyor? Neden insanlar hazza bu kadar müptela oluyorlar?
Esas itibariyle hazzın psikodinamiğini ben "ölümden kaçış" olarak özetleyebilirim. İnsan neden hazza bu kadar müptela olur? Çünkü ölümle baş edemiyordur. Ölümle muhasebesini yapamıyordur. Ölüm onun hayatına yapıcı bir kuvvet olarak
Yaşamak için yiyen ve giyen ile yemek ve giymek için yaşayanın tek farkı; hedefleridir.
Dünyanın ötesinde hedefi olmayanın, dünya kadar sorunu var demektir. Dünya bir araçtır, amaç olamaz insan için.
Şu anki eğitim sisteminin en büyük sorunu sistem vs değil en büyük sorun eğitim sisteminin içindeki unsurlardır. Öğretmenlik tamamen velilerin insafına, yöneticilerin egolarına bırakılmış durumda. Özel veya devlet okulları fark etmeksizin tüm okullarda bu mobbing almış başını gidiyor. Ülkede madem bu kadar iş bilen velimiz var,iş bilen yöneticilerimiz var o zaman niye hala eğitim olarak yerin dibindeyiz?Kimse kusura bakmasın eğitimde her çocuk özeldir bu kavrama öğretmenler dahil onlarda özeldir. Öğretmenine saygı duymayan bir yönetici veya bir ogrenci grubu bunun akabinde saygı duymayan bir velinin kalkıp modern eğitim istemesi tamamen saçmalıktır. Mutfaktaki şefe müdahale edip kaliteli yemek beklenilmez. Artık şapkayı önümüze koyalım çünkü öğretmenler aşırı mobbing altında. Burada işini canını dişine takıp çalışan meslektaşlarıma selam olsun...
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir