Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Her ayrıntı, her eşya ve her birey kendi masalını yaratır.”
Hayat için, aşk için, sevilmek için, dayanmak, var olabilmek, unutmak için, ağrı-sancı-sızı için ve ağrıyı durdurmak için neler almalıyım yanıma? İnsan olmak için, kadın olmak için, onur için, haysiyet için, ölmemek, rüya görebilmek, esnemek, uyumak, uyuşmak, yürümek, gülebilmek, sevişmek, (düzüşmek değil, canla ruhla sevişmek) sonunda intihar etmek ya da etmemek için neler almalıyım yanıma?
Reklam
Yoruldum, patron. Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum. Yanımda hiç arkadaş olmamasından bıktım. Nereye gideceğimizi, nereden geldiğimizi söyleyecek biri. İnsanların birbirine kötü davranmasından bıktım. Her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. Çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. Anlıyor musun? /Yeşil Yol
Varoluşun tatsız hamuruna birkaç sohbet üzümü katın.
Zaman içinde akıp giden yıl sayısı kadar ismim var benim! diye kükredi canavar. Avcı Herneim ben! Cernunnosum! Ölümsüz Yeşil Adamım!
Kıyı yeşil, ağaçlar yeşil... Doğa sanki Vermek istemiş çevreye tapınmaya değer Bir cennet rengi, Göl, kıyının yansısıyla, cennetin gösteri yeri: Bu yeşil gölgeliğe yayılmış, ürkek Bir cennet ahengi. Bir sevgi tablosu ki üstünde hayalin: Sevilen, o yeni açmış güzel bir gonca, Seven de aynı durumda. Saflığın eğlencesi, dileği kavuşmak sana: Bir kayıkçık, sevinçli bir sevgi beşiği, Gezen bir yuva. Aşk... Bu ne durumdur, Tanrım, bu ne cümbüş! Sessiz bir yüzle hayran bir bakış Karşımda dururken, Desem ne olur: Ağaçlar bile sarhoş havadan; Bir pay çıkarırlar şu iki ince ruhun İstek ve sevgisinden.
Reklam
Cennet ehlinin elbiseleri
"Oradaki elbiseleri ipektir. Üzerlerinde ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler vardır."
Sayfa 94
344 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Karanlık Ateş
// KARANLIK ATEŞ // Bu seriyi çok uzun zaman önce okumuştum. Üzerinden yıllar geçti ve çoğu şeyi unutmuşum. Unutmam iyi oldu çünkü ilk defa okuyormuş gibi hissettim. Konusundan bahsetmeyeceğim zaten arka kapak yazısında anlaşılıyor. Bu tam bir giriş kitabıydı. Karakterleri ve yaratıkları, Fae dünyasını tanıyoruz. Ama sanmayın ki bu kitapla
Karanlık Ateş
Karanlık AteşKaren Marie Moning · Epsilon Yayınları · 2012643 okunma
610 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Siyah Kitabı İncelemesi
Ted Dekker'in büyülü dünyasına girdiğim ilk kitaptır. Yazarın Çember Serisi diye adlandırdığı dört kitaptan ilki ya da sonuncusu diyebileceğim bir kitap. Çember Serisi'nde ister Yeşil kitabından başla ister Siyah kitabından başla hiçbir şey fark etmiyor. Yazar olayları öyle bir kurgulamış ki kahramanımız rüya ve gerçek dünya arasında gidip geliyor ve olaylar başa döndüğü için hiçbir kopukluk olmuyor. İki dünyada da yaşadığı olayların birbirini etkilediği iyi ile kötünün çatışmasını dünya üzerinde yayılan bir virüsle anlatan, okudukça insanı sürükleyen bir kitaptır. Herkese tavsiye ederim.
Siyah
SiyahTed Dekker · Martı Yayınları · 2013598 okunma
Bir Hızır geçsin isterdim içimden; Yeşil üstüne konmuş saf arzuların güzergâhı olayım diye Bendeki benin farkı olmak isterdim; Ânın hissini yaşayan insanın kalbindeki sekîneti bulmak temennisiyle Sabâ yelinin vakti olmak isterdim; El açan gönüllere muştu götürmek dileğiyle Bir duânın âmini olmak isterdim; Kabul olunmuşluğun ümidine kavuştursun diye Bir kumrunun sesindeki âhenk olmak isterdim; Her gûşa terennüm olsun diye Bir kitabın en güzel kelimesi olmak isterdim; Okuyanın ufkunda neşve bulsun diye Bir çiçeğin latîf râyihası olmak isterdim; Koklayanın dimağı şen olsun diye Bir toprağın görünmeyen yüzü olmak isterdim; Bekleyene nimet olsun diye Ve nihayet.. Bir âyenenin ardındaki sır olmak isterdim; Bakana kendindeki sırrı göstersin diye *bendeniz
Reklam
Suç ve ceza. Dostoyevski. Bir an aklıma gelince ürktüm. Ya Dostoyevski, Suç ve Ceza ismini koyarken, bunların eş anlamlı değil de zıt anlamlı olduğunu düşünerek koyduysa? Suç ve ceza tümüyle birbirine ters. Buz ile kömür gibi. Suç ile cezayı zıt gören Dostoyevski'nin yeşil yosunlu nehrinin dibi... Ah, çözdüm. Hayır, henüz değil. Kafamda bunlar dönüp duruyordu.
Sayfa 131Kitabı okudu
Ben senin en çok sesini sevdim Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren Bana her zaman dost, her zaman sevgili Ben senin en çok ellerini sevdim Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak Nice güzellikler gördüm yeryüzünde En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak Ben senin en çok gözlerini sevdim Kah çocukça mavi,
Güçlü bir el silkeledi beni sonra Sanırım Tanrı'nın eliydi. Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan. Binlerce yeşil gözü olan bir zeytin ağacı gibi, Çok şey görmüşüm gibi, Ve çok şey geçmiş gibi başımdan, Ah... dedim sonra Ah!
Ruhla bedenin birbirinden ayrılması için ille ölmek gerekmez. İnsan yaşarken de ruhuyla bedeni birbirinden ayrılabilir.
Sayfa 111
“Birini bir zamanlar sevmiş olmak insanın içinde iz bırakıyordu. İnsan o kişiyi artık sevmese bile iz kalan yer acıyordu.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.