Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen de beni, benim seni şimdi sevdiğim gibi sevdin mi bilemiyorum. Tamamen teslim olarak, hiçbir detaya takılmayarak.... Hep vermeyi bilen ve hiçbir talep etmeyen o kutsal aşk ile... Ben aşkın sadece kendi için fedakarlıklarla bulunan haline inanırım ancak şimdi her şeyin sonu geldi. Yine de seni bu yüzden daha az sevmeyeceğim.....
Sayfa 27 - Yakamoz YayınlarıKitabı okudu
71 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
AKICI
Sayfa sayısı ve akıcılığı gereği bir kaç saatte okuduğum fakat yine de her detayıyla hatırladığım bir kitap. Bu kitabı okuyalı ise sekiz ay kadar olmakla birlikte o kadar güzeldi ki her detayını hatırlıyorum. Bu kitap yüzünden şimdi gidip Monte Carlo'yu görmeyi görmek istiyorum ve bunun da Zweig'in becerikli kaleminden kaynaklandığını biliyorum. Nasıl anlatsam, hikayesi o kadar sürükleyici ki. Hem ana karaktere hem de aşık olduğu adama kızarak okumanıza rağmen bittiğinde buruk ama rahatlamış bir oh çekiyorsunuz. Yine okunması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum, bir içim su sonuçta. Dikkat "spoiler"!!! Şunu eklemek istiyorum, özellikle aşık olduğu adam (aşk denir mi buna?) kumar oynarken kadının kendi içinden yorumladığı ve masada olan biteni incelediği sahneler en sevdiğim kısımlardı.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,9bin okunma
Reklam
60 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Bir Zanaatla Beklenmedik Karşılaşma
Stefan Zweig'in yine düşüncelere ve duygulara boğan bir eseri daha... Kitapta iki hikaye yer alıyor: Birinci hikayede; bir yankesici ve onun her adımını tahmin etmeye çalışıp takip eden bir adamdan bahsediyor. Yankesici bir insanın, hayatının hafife alınmaması ve sizi her türlü duyguya boğup çıkartan bir başyapıt. Bir insan, yankesiciye merhamet duyabilir mi, ona acıyabilir mi, akılda olan bu soruların cevabını Stefan Zweig size çok güzel bir anlatımda anlatmıştır. Yankesici bir adamın hayattaki zorluklarını onu izleyen bir adamın gözünden bir saatte bir film şeridi gibi izlemiş oluyoruz. İkinci hikaye de ise; zenginliğin hiçbir şekilde mutluluk getirmediği, huzur vermediği ve sevgiyi bile tattırmadığı bir hayat. Dolabında ne kadar güzel elbiselerin olsa bile, ne kadar çok paran olsa bile gerçek mutluluğu bulamamanın acısı. Ve burada ki kızımız geri eski fakir haline dönerse hayatında birşeyler değişebilir mi? Gerçek mutluluğu, huzuru ve gerçek aşkı bulabilir mi? Sorularınızın cevabı bu kitapta yer alıyor.
Bir Zanaatla Beklenmedik Karşılaşma
Bir Zanaatla Beklenmedik KarşılaşmaStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 20236,5bin okunma
“Bu karanlık ne kadar korkunç, ne kadar sarsıcı, ama yine de ne kadar esrarlı ve güzeldi! Bütün bu iç içe geçen uğultuları ve çağrıları, bütün bu hışırtıları ve çıtırtıları hayvanlar mı, insanlar mı çıkartıyordu, yoksa rüzgarın hayal gibi elinin marifeti miydi?”
69 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Olağanüstü Bir Gece-İnceleme
" Bir kez kendini bulmuş olan kişinin, bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar." Yazar kitabının son cümlesini bu şekilde bitirmiş, o kadar sevdim ki bu anlatımı. Ve fazlasıyla da katıldım. Buradaki karakterin kendini bulma sürecini özetler nitelikte olmuş zaten bu cümle. Seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken, hayatında bir heyecan olmadığı, her şey monoton olduğu için giderek duyarsızlaşan bir adamın, kendini bulmasına yardımcı olan kendi deyimiyle olağanüstü bir gecenin hikayesini anlatıyor, sohbet havasında, akıcı, merak uyandırıcı bir şekilde ilerliyor, öyle ki bir an önce olaya gelsin istiyorsunuz acaba ne olmuş diye düşünüyorsunuz. Sıradan bir pazar günü, sırf meraktan gittiği at yarışında bir kadının dikkatini çekmesiyle onunla tuhaf bir çekişmeye girer, sonrasında kadının kocasının gelip aldığı kartları yere düşürmesiyle bir kart kendi ayağının altında kalır, tesadüf ki o karttaki at yarışı kazanır ve eline toplu bir para geçer, burada iç hesaplaşma sorgulama, atın kazanacak mı acaba diye merakla beklemesi, o an ki heyecanı, kendini yeniden diri hissetmesi, bu yarışa devam etmesine neden olur ama işlediği suçtan da utanç duyar, daha sonra yolunda giderken üç genç, adamı soymaya çalışır tüm sürecin farkında olan adam, hem gençlere hem de diğer yardıma ihtiyacı olduğunu düşündüğü herkese suç işleyerek kazandığı paraları dağıtır ve dağıttıkça mutlu olur, sonrasında yine iç hesaplaşma. Eğer böyle düşünme ve söyleşi tarzında eserleri seviyorsanız bence bu kitaba da bir şans vermelisiniz.
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023144bin okunma
71 syf.
·
Puan vermedi
Zweig yine bildiğimiz gibi :)
Bir kadının 24 saati daha ne kadar derin anlatılabilirdi? 24 saate düşünemeyeceğimiz kadar ruhsal devinim sığdırmayı olağanüstü bir şekilde başarabilen adam bu Zweig. Biz fani insanlar olarak günün yarısını yatmakla geçirdiğimiz sürece Zweig medeniyetleri seviyesine ulaşamayız muhtemelen. Kendisine ait 2021 yılında okuduğum 3. kitap. Bu parçalarım, Zweig’ın kitaplarını o kadar iyi anlayabilmemi sağlıyor ki adeta yaşıyorum onları. Zweig’in çarpıcı bir kitabı. Beklediğimden çok daha iyi çıktı. Kendisinin daha çok okunan bazı kitaplarından daha okunası bulduğumu söyleyebilirim. Kitapta ‘’eller’’ in yapısı ve hareketleri ile kişilik arasında bağlantı kurduğu bir bölüm var. Bunun üzerine geçtiğimiz günlerde çok kıymetli Felsefe hocam ile konuştuğumuz ”Avuç içi tepelerinin ismini Aristo ve öğrenceleri belirlemiştir.” Konulu başlığı tekrar bu kitabı hatırlamış olmam yine mistik sarstı beni. Çünkü Aristo da tıpkı “ tüm organların organı, tüm pasif sistemin aktif faili ellerimizdir.” Diyor. (Bunun çalışmasını geniş bir zamanda tekrar masaya yatırırız:) Ve benim hep söylediğim bir söz; Kim ne derse desin, nasıl düşünürse düşünsün. Kitapların farklı bir mistik olayı var. Kütüphanemizde duran bazı kitapların yaşadığımız herhangi bir olaydan bağımsız okumaya başlamamız, yaşamış olduğumuz olayların tezahür etmesi arasında gibi mistik bir olay. O vakit insanlar biraz kütüphanesi kadar var. Yani kişi kütüphanesi kadar mı yaşar?
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,9bin okunma
Reklam
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
“Stefan Zweig” yazar da kitap beğenilmez mi? Yazar dikkatli psikolojik tahlilleri ve büyüleyici anlatım dilini parlak bir edebî üslupla birleştirme yeteneğiyle kitabı okurken insanı yaşadığı ortamdan soyutlayıp adeta kurgunun içene hapsediyor. Nefes nefese okudum bu eserini. İnsanların iyi ortamlarda iyi insanlara dönüşmesinden söz edilir sıkça. Akıl sağlığını yitiren insanların da ortamlar, durumlar, kişiler, olaylar sebebiyle çıldırdıklarını kelimeleriyle kafamıza vura vura anlatmış yine. “Kimse mükemmel değil. Kimse aklına, bilgeliğine güvenmesin. Yeterli koşullar sağlandığında herkes bir “amok koşucusu” na dönüşebilir farkındalığını yarattı bu eser bana. Yazarın kendi hayatını kendi rızasıyla sonlandırmasını öğrendiğimde hiç şaşırmadım. Ben okurken kahramanın hissiyatı beni ele geçirdiyse; Zweig’in, olayın kahramanın hissettiklerini hissetmeden yazdığını kim söyleyebilir ?
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Yakamoz Yayınevi · 2019111,6bin okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Öncelikle ne zaman basladı ne zaman bitti düşüncesi ile son bulan bir kitap. 80 sayfalık evet evet hepsi bu kadar.Bir oturuşta okunup bitirilecek incelikte. Buna mı değinsem, saçma konusuna mı değinsem bilemedim. Okuduğum kitaplar arasında bu neydi şimdi demeden kendimi alamadım. Ooo kadar saçma,anlamsız, konu bakımından sığ ki şahsen zamanıma acıdım. Benim okuduğum kitap beni içine almalı, o anı yaşatmalı, o karakterden birinin yerine geçmeliyim, soluksuz okumalıyım, bitmemesini istemeliyim vs. Neyse ki hediye gelmişti yoksa kendim böyle bir kitap tercih etmezdim. Yine de okumak isteyenlere, tercih edenlere saygı sonsuz. Keyifli okumalar
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Kızıl Panda Yayınevi · 2023111,6bin okunma
Böylesine, Gerçek Anlamda Aşk Denilebilir mi?
Sadece bir defa seninle konuşmak zorundaydım ondan sonra yine dilsiz olarak karanlığıma geri döneceğim, yanında hep dilsiz kaldığım gibi.
95 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Öğrenci Kız - Osamu Dazai Kitabı okurken o kadar beğendim ki hakkında neler yazabileceğimi toparlayamadım.
Osamu Dazai
Osamu Dazai
den ilk kitabımdı. Hayatını araştırırken öğrendiğim şeyler hem şok edici hem de kitabının beni nasıl etkilediğini anlamamı sağladı. Japon kültürünü çocuklukta animelerle, lisede mangalar girdi işin içine ve üniversite sanırım tam
Öğrenci Kız
Öğrenci KızOsamu Dazai · Tokyo Manga · 20238,3bin okunma
Reklam
74 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ay Işığı Sokağı -Spoiler-
Şimdiye kadar okuduğum kitaplarına (Olağanüstü Bir Gece, Satranç ve Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu) dayanarak diyebilirim ki Stefan Zweig karakterlerin duygu durumlarını, içsel problemlerini ve kişiliklerini aktarmakta çok başarılı. Üstelik bunu oldukça tatlı edebi bir üslupla birleştiriyor, çevirmenlerin de bir katkısı vardır elbette ama normalde
Ay Işığı Sokağı
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167,2bin okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
. . KÖR BAYKUŞ , Sadık Hidayet . .
“Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. Kimseye anlatılamaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakarlar. Biri çıkar da bunları söyler ya da yazarsa, insanlar, yürürlükteki inançlara ve kendi akıllarına göre hem saygılı hem de alaycı bir gülüşle dinlerler bunları.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,2bin okunma
Satracın Tanımı
Fakat satranca bir oyun demek aşağılayıcı bir kısıtlama değil mi? O aynı zamanda bir bilim, bir sanat değil mi, tıpkı Muhammed'in gökle yer arasında süzü- len tabutu gibi bu kategorilerin arasında süzülmüyor mu, bütün karşıtlıkların emsalsiz bir birleşimi; kadim ve yine de ebediyen yeni, tertibatında mekanik ve yine de sadece hayal gücü sayesinde etkili, geometrik olarak sabit bir mekânda sınırlı ve kombinasyonlarında sınırsız, sürekli kendini geliştiren ama yine de kısır, hiçbir yere götürmeyen bir düşünce, hiçbir şey hesaplamayan bir matematik, yapıt vermeyen bir sanat, maddesi olmayan bir mimari ve yarlığıyla bütün kitaplardan ve yapıtlardan hiç şüphesiz daha kalıcı, bütün halklara ve bütün zamanlara ait ve can, sıkıntısını öldürmek, duyuları keskinleştirmek, ruhu germek için hangi tanrının onu dünyaya taşıdığını kimsenin bilmediği tek oyun.
Sayfa 18 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.