Yazgımızın, primatlar da dahil bütün hayvanların yazgısından çok farklı olduğu apaçık; diğer hayvanlara boyun eğdirdik, onları ehlileştirdik, soylarını tükettik, sürdük, kafesledik veya korumaya aldık. Biz ise, kendimize taştan ve çelikten kentler inşa ettik, makineler icat ettik, şiirler, senfoniler yarattık, uzayda seyehat ettik. Doğadan gelmekle ve doğa dışı ve hatta doğaüstü olduğumuza inanmamamız mümkün mü? (...) Diğer yandan, bütün insanlar aynı türden gelmelerine, homo sapiens olmalarına rağmen, yabancı ülkelerdeki benzerlerini tanımazdan gelen veya ondan insanlık sıfatını esirgeyen insan, bu ortak doğa paydasını yadsır durmadan.
Yolculuk
I O zamanlar gökyüzü biçilmiş buğday kokardı Çiğnenmiş üzüm, mısır püskülü, bostan yaprağı Toprak kokardı insan emeğiyle yoğrulmuş. Rüzgâr serin sesli konuğuydu evlerin Bulutlardan ağaçlardan saçlardan süzülen Bir dirim duygusuyla doldururdu odaları Yağmur ikinci adıydı akşamların Günün yorgunluğu üzerine dökülen Bir düş inceliğinde
Sayfa 115 - 1985/86Kitabı okudu
Reklam
"Herkesin katlanamayacağı elem ve hasret dolu günler..İnsanların bir belleğe sahip olmasına şükrediyor.Eğer insanlar istemedikleri bir hatırlama yetkisine sahip olmasaydı. Tarih değiştirmek nasıl mümkün olurdu?"
Sabahleyin bakışım öylesine yitik ve davranışlarım öylesine ölgün olurdu ki, rastladığım insanlar belki de görmezlerdi beni.
Ah çözümsüz döngülerin engelinde yitik beklentiler,bitik insanlar doğururlar.
Sayfa 13 - İnkilapKitabı okudu
Şeytan serhoş olduğunda, ateşten bir top hep taca çıkar. Alevlerin elleri bu dünyanın yalancı krallarının tâcını, titreterek oyar. Şeytan serhoş yani başı hoş olduğunda; insanların sağını, solunu, önünü, arkasını birbirine karıştırır. İnsan hikâyeleri, şeytanın başını insana secde için döndürür. Eva, Vera’ya dönüşür. Max, Sigmund’a. Angela yitik babasına... İnsanlar tanışırlar, ancak birbirlerini tanımaları, birbirlerine dönüştüklerinde mümkün olur…
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.