Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Öyle hastalar var ki, babası ölmüş, annesi, en az yetmiş yaşında. Artık bırakın evladına bakmayı, kendine bile bakamayacak durumda. Tek endişeleri bizden sonra ne olacak. Evet maalesef çok acı bir gerçek. Bir tanıdığım anne yetmiş üç yaşında, iki evladı da hasta. Biri kız, biri erkek. Anne şeker ve tansiyon hastası. Tek üzüntüsü; "ben
Hikaye
Tanrı eşeği yarattı ve ona dedi ki: “sen bir eşeksin. Sabahtan akşama kadar yorulmadan, yakınmadan çalışacaksın ve ağır yükleri sırtında taşıyacaksın. Ot yiyeceksin az akıllı olacaksın ve 50 yıl yaşayacaksın”.Eşek cevap verdi: “50 sene böyle bir hayat için çok çok fazla, lütfen bana 20 yıldan fazla verme!” ve öyle oldu... Sonra tanrı köpeği
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Bilgi birikimi müthiş biriymiş kendisi. Yeryüzüne Dayanabilmek İçin'i okursanız sizlerde anlayacaksınız. Aslında kitapların arkasında yazarı anlatan ufak cümleler var. "Türk edebiyatının nostaljik, gamlı, lirik prensesi." Benim en sevdiğim kitap Eski Sevgi ~ Eski Bahçe ve hemen ardından Yeryüzüne Dayanabilmek İçin oldu. Henüz okumadığım bir kaç kitabı daha var ama onlara daha zaman var. Diğer kitapları kendini daha çok anlattığından çok karanlıklar. Tezer Özlü okuma niyetiniz varsa psikolojinizin iyi olduğu bir dönem seçmelisiniz diye düşünüyorum. Yazdıkları, bizzat kendi hatıraları olduğundan insana ayrı bir tesir ediyor. Naçizane tavsiyem bu yazarın kitaplarını ardarda okumamanız olacak. Kitapların sayfa sayılarına aldanmayın. Yükleri ağır...
Yeryüzüne Dayanabilmek İçin
Yeryüzüne Dayanabilmek İçinTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20193,257 okunma
Günahın Rengi
Günahın Rengi Günahın rengi nedir? Kara mıdır sizce de? Öyle midir değil midir bilemeyiz ama kopkoyu bir renk
Sayfa 272 - timaş yayınları
112 syf.
8/10 puan verdi
Jack London ile tanışmamı sağlayan Vahşetin Çağrısı kitabının beni derinden etkilediğini söylemeliyim.Çok başarılı ve bir anda akıp giden bir eser olduğunu söylemeliyim.Kitabın bazı yerlerinde Buck'un acısına ortak olduğumu söylemeliyim.Hayvanlarının içgüdülerini ve içsel duygularını yazar mükemmel bir şekilde anlatmış.Kitabın kısa,öz tutulması ve gereksiz cümlelerden kaçınılmasını oldukça hoşuma gitti.Hayvanlara insanlar tarafından yüklenen ağır yükleri ve vahşi işkenceleri okudukça tüylerimin diken diken olduğunu hissettim.Herkesin Jack London'un bu ölümsüz eserini okumasını tavsiye ederim.
Vahşetin Çağrısı
Vahşetin ÇağrısıJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202332bin okunma
“Nihayet ertesi gün o istasyondan ayrılıp, altmış kişilik bir kafileyle iki yüz millik bir yürüyüşe çıktım. “Bundan size bahsetmeme pek lüzum yok. Her yerde patikalar, patikalar; üzerinden yürüyüp geçen ayakların altında ezilmiş, uzun otlar arasından, yanmış otların, çalılıkların arasından, serin vadilerin aşağısından, yukarıya doğru, sıcaktan
Sayfa 64 - Can yayınları
Reklam
Bir Yudum Kitap
Öyle bir asırdayız ki, yeryüzünü fenalık doldurmuş. İnsan; hiç yaşamadığı, görmediği günleri özlüyor. Ne tuhaf. Shakespeare, "Öyle kirli ki gökyüzü, temizlenemez fırtınasız." der. Bir güzellik fırtınası elbet kopacak sevgili okur. İyilik yağacak beyaz bulutlardan. Var olun. Joseph Conrad - Karanlığın Yüreği Çevirmen: Erhun Yücesoy,
80 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bir şeyi yapmaktan delicesine korkarken neden hala yaparız? Sonuçlarını biliriz, bize ya da çevremize zarar verecek ama hala yaparız? Peki ama neden? İnsanın macera arayışından mı kaynaklanır bu yoksa içinde varlığını bile bilmediği cesaretten mi? Yakınında olan insana nasıl bu kadar uzak olabilirsin? Yıllarca hayatını paylaştığın bir insanı
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102,5bin okunma
Nietzsche, sokaktan geçerken devrilmiş ve çukura düşmüş bir araba gördü. Arabacı ata ve sakat kalması ihtimaline hiç aldırmadan her ne pahasına olursa olsun, atı kaldırmaya ve yola düşürmeye çalışıyordu. Atı acımasızca kamçılıyor, kamçı darbeleri al­tında doğrulmaya çalışan at, ağır yükün etki­siyle tekrar çukura düşüyordu. Ayağı kırılmış­tı. Durumu gören Nietzsche çok sinirlenerek arabacıdan böyle davranmamasını rica etti. Ön­ce yükleri indirip sonra atı kaldırmalı idi. Ara­ bacı aldırmadı. Nietzsche de çabuk sinirlenen bir kimse olarak arabacının yakasına sarıldı ve ata kamçı vurmasına müsaade etmeyeceğini söyle­ di. Arabacı da bunun üzerine Nietzsche’ye vur­ maya koyuldu. Attığı bir tekme, Filozufun eve döndükten bir süre sonra ölümüne yol açtı.
undefinedKitabı okudu
"Sen bu hayatta en çok kendine yaslanmış, en çok kendini yormuşsun. En ağır yükleri tek başına kaldırmışsın."
Reklam
"Kadının sesini ilk kez duydum," dedi. “Sesi çok gençti ama yüzü çok daha yaşlı gösteriyordu.” Mürşit "Buralarda kadınlar çabuk yaşlanıyor," dedi "yükleri çok ağır." Şükran'ı düşündü sonra, o da çabuk yaşlandı, Mürşit’i taşımaktan. “Bu memleketin her yerinde kadınlar çabuk yaşlanıyor," dedi Madenci.
Sayfa 76 - Can Yayınları
425 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.