Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
2. Dünya Savaşı Hitler döneminde Alman halkının ve Yahudiler`in yaşadığı zorlukları Liesel`in gözünden ve Ölüm meleğin`in dilinden okuyoruz.Alman olan Liesel`le Yahudi Max`ın hayatlarının nasıl kesiştiğini okuyacaksınız...
Hikayeyi Ölüm meleği`nden dinlemek güzel fikirdi. Kitabın dili oldukca akıcı. 570 sayfanın ne zaman başlayıp ne zaman bittiğini anlamıyorsunuz .
Benim açımdan tek eksik tarafı ( o kadar da eksik yok :)) ) fazla spoiler vermesi. Yazar umut etmek için içinizde tek bir kırıntı bile bırakmıyor. Yeni karekterle tanışıyorsunuz ve ardından hemen " ağzı açık ölecek" falan diyor. Neyse olaylar o kadar akıcı ki takılmıyorsunuz bile.
Kitapları bizim gibi sevenlerin hikayesi Kitap Hırsızı. Hele bir de tarihi kitapları seviyorsanız beğeneceğinize eminim.
İyi ki okumuşum dedirten kitaplar azdır benim için. İyi ki okumuşum :)
Not: Sırada filmi var izlenmeli. Bakalım yine kitaptan dışarı çıkmışlar mı yoksa kitapa sadık mı kalmışlar. Göreceğiz.
Keyifli okumalar...
Ahmet Ümit-Sultanı Öldürmek adlı kitaba yorumum:
Esasında kitabı ilk elime aldığımda acaba tamamen tarihlemi alakalı diye düşünmedim değil. Lakin yazarı Ahmet Ümit olunca içimden bir ses bu kitabı elinden bırakamayacaksın dedi. İçimdeki sese kulak verdim ve bir tanıdığımdan aldığım kitapların ilki olarak bu kitaba başlamış buldum kendimi..
Daha
Zaman zaman uzunluğuyla sıkıyor ama bir küçük kızın hayat hikayesiyle hem Almanlar'ın hem Yahudiler'in neler yaşadığını yansıtan ve sonunda ağlatan bir kitap.
~ Okurken Kitap Hırsızı ile mukayese etmemenizi öneririm. Tamamen ayrı konu, ayrı anlatım var karşınızda.
19 yaşlı, sıradan bir taksi şoförü olan Ed`in hayatı tesadüfen şahid olduğu banka soygunu sayesinde değişecektir... Ed`e bu olaydan sonra mesajlar gelmeğe başlar. Kart oyunlarının üzerinde çeşidli adresler vardır ve Ed bu adreslerde bulunan
Kurgu ilgi çekici. Kitabın sorunu Arsen Lüpen'in düşünceleri ve kendisi gizemli kalırken Sherlock'un iç sesinin olması. Biz Sherlock'u Watson'a bile açılmazken sevdik, burada ise Sherlock'un düşünceleri seslendirilerek karaktere gölge düşürülmüş. Bence yine de her zaman Sherlock, sonuna kadar Sherlock...
''Kitap Hırsızı'' Markus Zusak'ın okuduğum ilk kitabıydı.Her yazarla ilk tanışmamızda olduğu gibi önce birbirimize alışmaya çalıştık.Benim için çok zor olmadı,çünkü Zusak insanın elinden tutup,''Gel hadi,beraber Nazi Almanyası'na küçük bir kızın gözünden bakalım ''demişcesine,insanı arkasından sürükleyen bir yazar.Alışılmış kalemlerin biraz dışında bir tarzı var,heyecanlı bir çocuğun okulda o gününün nasıl geçtiğini heyecanla anlatışı gibi.Daldan dala atlıyor bazen,-dur şunu anlatıyım da sonra ona dönerim-der gibi kimi zaman,ama sağlam.Ben kitabı çok beğendim,keyifli okumalar dilerim.
Reşat Nuri 'nin bir nevi otobiyografik romanı.Zira romanın baş karakteri olarak İffet adıyla kendini seçmiş.Zaten İffet adı da roman konusu ile gayet manidar.Zira İffet hırsızlık gibi yüz kızartıcı bir suçla damgalanmak zorunda kalıyor.Bu ismiyle bir ironi.Küçüklük yıllarından başlıyor.Bir paşa çocuğu fakat halk çocuklarıyla iç içe onlarla hemhal oluyor.Özel dersler alıyor.İdadide ise kendisine teklif edilen muhbirlik önerisini ben jurnalci değilim deyip reddediyor.Özgürlükçü bir eğilimle büyüyor.Meşrutiyetin ilanı ile adeta sarhoş oluyor.Ama bu babasının da sonunu getiriyor.Sürgüne yollanınca o da onunla iki yıldan fazla kalıyor ve yoksulluk çekiyor.Ölünce ona arkadaşı avukat Celal ile hocası yardım ediyor.Ve özel ders verdiği evde evin genç hanımına aşık oluyor.Gizli buluşmalar oynaşmacalar sonucu iş ilerliyor.Aynı odada vakit geçirirken yakalanmamak için Vedia' nın namusuna leke sürülmesin diye hırsız olarak yakalanmayı tercih eder.Onun hırsız olmadığını aşk macerasını Celal hemen anlar ama 6 ay hapsine sırrını ifşa etmediği için mani olamaz.Çıkınca artık kendini damgalı olarak görür.Herkesin onu bildiğini ve hakkında kötü düşündüğünü zanneder.Bir türlü iç huzura kavuşamaz.Aç , sefil bir yaşam sürer.Babasının mirasını mahkeme ile alınca artık rahata erer.Rastgele o olaydan sonra hiç görmediği Vedia ile karşılaşır.Boşandığını duyunca evlenebiliriz der ama Vedia ben eski kocasının hırsızı ile evlendi dedirtmem der hem aşk da yoktu aramızda zevk aldık bitti der.İffet her şeyi boş bir kuruntu üzerine yaptığını o zaman anlar.
Siz de bilirsiniz ki bazı kitaplar sıkıcı olmamalarına rağmen yavaş yavaş okumak gerekir. Her satırında bir samimiyet bir sıcaklık vardır. Kahramanlar gözünüzde canlanır ve onlarla birlikte hikayeye dahil olursunuz. Sürekli bugün yarın okuyacağım diye ertelediğim ve nihayet okuyabildiğim Kitap Hırsızı da bu kitaplardan biri oldu artık benim için.
Evlatlık verilen bir kız.. Kelimeler.. Bir akordion.. Yahudi bir boksör.. Dostluk.. Ve çalınan kitaplar.
Küçük bir kitap hırsızının, Liesel Meminger'in ölüm'ün ağzından anlatılan hikayesi sizi içine alacak. Ölen kardeşiyle yıkılacak, yeni ailesiyle teselli bulacak, babasını sevecek, Rudy'den hoşlanacak, Max'ın yaşadıkları içinizi yakacak.. Kaybedecek ve kazanacaksınız.
Samimi, sıcak, bazen mutlu bazen hüzünlü kısacası hayatın içinden bir hikaye istiyorsanız, Kitap Hırsızı tam size göre bir kitap. Hiç zaman kaybetmeyin!
Bana okuma alışkanlığı kazandıran ve hayatımı yönlendiren bu kitap her zaman benim için farklı olacak. 7'den 70'e herkese tavsiye ederim.
Yaşasın Camp Half-Blood!
Vampir edebiyatına dair okuduğum, hikayesi en değişik kitaptı diyebilirim. Beden hırsızına zaman zaman Lestat'la birlikte ben de inandım, ona ben de sinirlendim. Kitabı okurken kahramanımız Lestat ve arkadaşı David ile ben de olayı sanki birkaç metre geriden takip ettim. Olay kurgusu güzel, dili akıcı bir kitap.
Ayy Ayyy hikayesi anlatımıyla çok güldüğüm, çok romantik sahnelerin olduğu harikaaa ötesi bir kitaptı. Reklamı çok yapılmadığı için tereddütle yaklaştığım bir kitaptı sıkıcımıdır acaba diye ama ilk cümleden kitap sizi esir alıyor bilesiniz. Kitabın konusu şöyle:
"Hayatta herkes kendisine yazılan rolü oynar derler. Peki bu rolü yazan başkası değil de sizseniz?
Kacie Jensen, dört yıl önce yaşadığı terk edilişten sonra kırılan kalbinden geriye kalanları ve kızlarını alarak annesinin yanına döner. İşlettiği otelde annesine yardımcı olan Kacie, aynı zamanda hemşirelik okuluna da başlar. O andan sonra hayatla ilgili planları basittir. Başarılı bir öğrenci, kızları için örnek bir anne ve annesi için de iyi bir evlat olmak. Etrafına ördüğü kozasının içinde yaşarken bu planları uygulaması hiç de zor değildir.
Ancak hesaba katmadığı bir şey tüm planlarının yerle bir eder. Bir fırtına...
Ansızın bastıran fırtına kasabanın yollarını kapattığında, otelleri beklenmedik misafirlere ev sahipliği yapar. Konuklarından biri de, uzun zaman önce atmayı bırakan kalbini yeniden hayata döndüren Brody Murphy'dir.
Kacie için kozadan çıkma vakti gelmiştir ama küçük kelebeğin uçmaya cesareti var mıdır?
(Tanıtım Bülteninden)"
402 syf.
4/10 puan verdi
3-4 yıl önce okudum. O zaman sanırım yaşım itibariyle çok beğenmiştim bu kitabı. Ama bugün yeniden göz gezdirince kitaba, niye 8 puan vermişim ki, diye düşündüm. Aslında farklı bir konusu,kurgusu var. Küçük yaşta yaşadığı bir travmadan dolayı konuşma yetisini kaybetmiş, Mucize Çocuk diye hakkında haberler yapılmış,bir kasa hırsızı gencin yaşadıklarını anlatıyor. Olağanüstü bir yeteneğe sahip olan Mike nin açamadığı kasa ve kilit yok. Akıcı bir dili ve güzel bir konusu var. 20 yaş altı arkadaşların çok beğeneceğini düşünüyorum. Ahmet Batman, İpek Ongun, Kahraman Tazeoğlu... gibi yazarların kitaplarına göre çok çok çok üst düzeylerde. Onları beğenen arkadaşlar buna hayran kalır bence :)
(Spoiler var, sonra ben görmedim bilmiyordum deme.)
“Ara sıra çerezlik niyetine okuduğum aşk kitapları” adlı katogerime soktuğum bir kitabın daha sonuna geldim. Kitaptan eğlendin mi derseniz son yüz sayfasına kadar eğlendiğimi söyleyebilirim ama eğlenmek eşittir beğenmek anlamına gelmez. Bir klavyeyi temizlerken de bir insan
Kitabın değişik bir üslubu var. Anlatıcı ölüm. Evet, bildiğiniz ölüm anlatıyor kitabı. Kitap 2.Dünya Savaşı yıllarında geçtiği için ölümün anlatacağı çok şey var. Kitaptaki bir diğer farklılık da ölecek karakterlerin ölmeden yazılması. Yani kitabı okurken spoiler yiyorsunuz. Benim spoiler konusunda takıntım olmadığı için sorun etmedim ama kitapta ne olacağını asla bilmek istemeyen kişiler rahatsız olabilir. Yine de karakterlerin öleceğini bile bile, acaba ne zaman ve nasıl ölecekler diye okumak çok ilginçti.
Kitapta en sevdiğim kitap karakterleri arasına giren karakterler var. Kitapta ölümüne en çok üzüldüğüm kitap karakterleri arasına giren ölümler de var. Kitap Hırsızı mutlaka okunmalı.