Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Arkadaşlar... Genzini temizleyip ağlama krizine direnmek için yumruklarını sıktı. "Allah şahidimdir, imtihan ediliyoruz. Yoksa koca Allah'ın öcülerle, hortlak köpeklerle işi olmaz... İmtihan ediliyoruz. Edildiydik, birincisinde sıçtık batırdık, bi kanaat imtihanı daha kondu önümüze; onda da evvelsi sıçtığımızın üzerine bok yazdık... Ama Allah
Reklam
Mektup: Sülasi mücerred in 1. bâbindan ismi meful olur.. (Ketebe yektubu (kitâben )fehuve (kâtibun) vezêke( mektûbun)Diye tasrif edilir ..bakın bir kelimeden ne kadar da mana çıkıyor .. kâtip :arapça bir lafiz dir. Kitap :Arapça bir lafizdir. Mektup:Arapça bir lafizdir
Sayfa 1 - Fazilet neşriyatKitabı okudu
Muhammed : tefil babindan ismi meful olur..hammede ,yuhammidu, tahmiden ,fehuve muhammidun, vezeke (MUHAMMEDUN) diye tasrif (Çekilir )edilir.
Büyük bir ateş içinde ve sakife'de olan biten üzüntülü hikayeden duyduğu üzüntüyle, ateş her yanını sarmış bir halde kendisini evde attığında, kendisini fatımasına ulaştırıp yanına oturdu ve kalbinin bir köşesine bu ateş saçan yanardağın ağzını açtı ve içini parçalayan bu ateşin birazını azıcık rahatlasın diye alinin karşısında eşinin hayır, gönüldaşının dert ortağının ruhuna aktardı. Bu yalnız ve mahkum ruhu çok iyi tanıyan, çok seven fatma Zehra, alisinin önünde överek şöyle dedi: 'kelimelerin, şiir göklerinden ruhuma indi, kavram yağmurların, sihir bulutlarından kalbimin susuz tarlasına yağmaya başladı' Ali kızarak şu ayeti okudu. 'Şairlere sadece sapıklar uyar. Onları görmüyor musun, yapmadıkları şeyleri söylerler. ' Daha sonra fatmanın başında öfkeyle feryat etti: ' biz ona şiir öğretmedik. Bu ona gerekmez de. ' bu kalbinden fışkıran ve dudaklarından dökülen köpük gibiydi.
Sayfa 476
Yaz çekilmez hakketen. Kış gibisi yok..
Tatil, sıcağı seven insanların işi olmalı. Buğday tanesi gibi kavrulmayi göze alanların işi. Sürekli yazı bekleyenlerin, kışı matem havasında ve bin bir çeşit hastalıkla geçirenlerin, oturdukları yerde titreyip boyalı bitki çaylarının birini bırakıp ötekini içenlerin. Sonra yaz gelip de ben ölmeye yaklaşınca sıcaktan ömürleri uzayan o yaz delilerinin. Yazzzzz, denizzzzzz....tuzzzzz....cısssss.... her kelimenin sesi olmalı, nesnesine benzeyen..
Sayfa 11 - ÇiviyazılarıKitabı okudu
Reklam
Aynı anda iki Atatürk kitabı okumak bu ayın farkı olsun.
Latife Hanım'la evliliğinden hiç çocuğu olmayan, ancak çocukları çok seven Atatürk, Afet(İnan), Sabiha(Gökçen), Ülkü, Nabile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı mamevi evlat edindi. Abdurrahim ve İhsan adlı çocukları ise himayesine alarak onların bilhassa eğitim hayatlarıyla yakından ilgilendi.
KİTAP TAVSİYEM Bu dünyayı değiştirecek,zalimin düzenini yıkacak,adaleti tesis edecek,insanlığa anlam katacak olanlar : Yazarlar,ressamlar,şairler kısaca; fikir sanatkarlarıdır... Okuyan ve farkında olan insanlar her dönemde başkaldıran,çarklara çomak sokan,yanlışları söylemek cesaretini gösteren insanlar olarak sevilmedi,sevilmiyor ve
KİTAP TAVSİYEM "SIR BENDE" "ÖZLEM BİNEL" ALINTILAR Onu sevmeyi ben seçtim.O ne olursa,nerede olursa,kiminle olursa olsun...Ben onu severek kendime hayalden bir hayat kurdum... Beni sırlamışlar.Ben bu Dünyaya seni bulmaya gelmişim.Ötesi yok... Âşıklar birbirini ezelden kokusundan tanırmış... Elif neydi vav neydi...Ha ve
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK KRONOLOJİSİ 1881 yılında Selanik kentinde doğdu. 1896–1899 yıllarında Manastır Askerî İdadi’sini bitirip, İstanbul’da Harp Okulu’nda öğrenime başladı. 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu. Harp Akademisi’ne devam etti. 11 Ocak 1905’te yüzbaşı rütbesiyle akademiyi tamamladı. 1905–1907 yılları arasında Şam’da 5. Ordu
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
İmam Cafer’in Halife’ye sözleri.
“Senin, yumuşak ve hilim sahibi olman gerekir. Çünkü hilim, ilmin esasıdır. Kudretli olduğun zamanla nefsine hakim ol. Çünkü sen, gücünün yettiği bir şey yaptığında saldırganlıkla anılmaya seven birine benzemiş olursun. Bil ki sen, müstehak olan birini cezalandırırsan, ancak adaletini yerine getirmiş bulunursun. Şükürü icap ettiren hal, sabrı icap ettiren halden daha üstündür.”
HİKÂYE Günlerden bir gün, Fahr-i kâ’inat aleyhi ve âlihi efdal-üt-tahiyyat efendimiz hazretleri, torunları Haseneyn’i mübarek dizlerine oturtmuş, bâb-ı şefkatte onları okşuyor ve seviyordu. (O, BENİM PARÇAMDIR) buyurdukları kerime-i duhter pâkizeleri Hz. Fatıma'tüz-Zehra radıyallahu anha, o iki cennet gencinin gömleklerinin yakalarını dar
Sayfa 43 - KALEM YAYINCILIKKitabı okudu
Günlerden bir gün, Fahr-i Kâinat aleyhi ve âlihi efdal-üt-tahiyyat efendimiz hazretleri, torunları Hasaneyn'i mübarek dizlerine oturtmuş, bâb-ı şefkatte onları okşuyor ve seviyordu. O, benim paçamdır buyurdukları kerime-i duhter pâkizeleri Hz. Fatıma'tüz-Zehra radıyallahu anha, o iki cennet gencinin gömleklerinin yakalarını dar dikmişti.
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.