Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evet aklı bozulmayan bir şahıs, teemmülü neticesinde anlar ki: Meselâ bal arısını pek çok şeylere fihriste yapan ve kitab-ı kâinatın ekser mesailini insanın mahiyetinde yazan ve incir nüvesinde incir ağacının proğramını derceden ve insanın kalbini binlerce âlemlere örnek ve pencere yapan ve beşerin kuvve-i hâfızasında tarih-i hayatını taallukatıyla beraber yazan, ancak ve ancak her şeyi yaratan Hâlık olabilir. Ve böyle bir tasarruf, yalnız ve yalnız Rabb-ül Âlemîn'e mahsus bir hâtemdir. (Mesnevi-i Nuriye 12.sh - Risale-i Nur)
Sayfa 12 - EnvarKitabı okudu
...insanı, kendisine götüren köprü çok incedir, çok dar. Bir tek kendisinin geçmesine izin verir. Kan bağı bir imtiyaz değildir bu yolculukta. Aksine çoğu zaman aşılması zorlu bir engeldir, kırılması imkansız kalın halkalardan oluşmuş bir zincir. İnsanın elini kolunu öyle bir bağlar ki, hiçbir zaman kurtulamazsın.
Reklam
Bir çocuğa beden verebilirsin ama onun kalbine, ruhuna tesir edemezsin. Herkes kendi hayatını yaşar, herkes kendini yaratır. Ama insanı kendisine götüren köprü çok incedir, çok dar. Bir tek kendisinin geçmesine izin verir. Kan bağı bir imtiyaz değildir bu yolculukta. Aksine çoğu zaman aşılması zorlu bir engeldir, kırılması imkansız kalın halkalardan oluşmuş bir zincir. İnsanın elini kolunu öyle bir bağlar ki, hiçbir zaman kurtulamazsın.
Sayfa 280 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"İnsanın sözüyle beyni arasında 'bağ' yok." diye, bir cümlem var: toprak, ayağımızın altından oyulunca, başımız döner: o zaman da, pırr! Konuş, konuşabildiğin denli, haydut! Zincir, bir kez, düşmüştür: incir ve zeytin yıpranmaz bir kavisti oysa: altını, gümüşü, platini yeğledik ona: tam vâveylâ zamanıdır.
Sakarya Türküsü
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kainat; Şu çıkan buluta bak, bu inen suya
Sayfa 398Kitabı okudu
Ruhi Su türküsünün kaynağı!
Hasan dağı, Hasan dağı, Eğil eğil, eğil bir bak Sıkıyor zincir bileği Jandarmada din iman yok Verilen molada mahkumları birbirine bağlayan kelepçe ve zincirler çözülmüyor. Hatta tuvalete giderken bile. Onun için Ruhi Su jandarmanın bu insafsız tavrını vurguluyor türküsünde.
Reklam
Ediyorum ediyorum uyanmıyorsun Amma da çok uykun varmış be sevgilim Şu ölümlü dünyanın yarısını da uykuya ve Olur mu ya, olur mu ya sevgilim Halbuki ben ışıktan gece Geceden hayat yaparım Canım sıkılırsa dünyanın bütün gecelerini toplarım Bak, hepsini hepsini hepsini toplarım Bir damla gece bırakmam şu sizin dünyanızda Bak
Sayfa 105
Yedinci Nükte
Ramazanın sıyamı, dünyada âhiret için ziraat ve ticaret etmeğe gelen nev'-i insanın kazancına baktığı cihetteki çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki: Ramazan-ı Şerifte sevab-ı a'mal, bire bindir. Kur'an-ı Hakîm'in nass-ı hadîs ile herbir harfinin on sevabı var; on hasene sayılır, on meyve-i Cennet getirir. Ramazan-ı Şerifte herbir harfin, on değil bin ve Âyetü'l-Kürsî gibi âyetlerin herbir harfi binler ve Ramazan-ı Şerifin Cum'alarında daha ziyadedir. Ve Leyle-i Kadir'de otuzbin hasene sayılır. Evet herbir harfi otuzbin bâki meyveler veren Kur'an-ı Hakîm, öyle bir nuranî şecere-i tûbâ hükmüne geçiyor ki; milyonlarla o bâki meyveleri, Ramazan-ı Şerif'te mü'minlere kazandırır. İşte gel, bu kudsî, ebedî, kârlı ticarete bak, seyret ve düşün ki: Bu hurufatın kıymetini takdir etmeyenler ne derece hadsiz bir hasarette olduğunu anla! ... Ramazan - 13
Bir çocuğa beden verebilirsin, ama onun kalbine, ruhuna tesir edemezsin. Herkes kendi hayatını yaşar, herkes kendini yaratır. Ama insanı kendisine götüren köprü çok incedir, çok dar. Bir tek kendisinin geçmesine izin verir. Kan bağı bir imtiyaz değildir bu yolculukta. Aksine çoğu zaman aşılması zorlu bir engeldir, kırılması imkansız kalın halkalardan oluşmuş bir zincir. İnsanın elini kolunu öyle bir bağlar ki, hiçbir zaman kurtulamazsın.
Sayfa 280Kitabı okudu
Kuzeybatı'da bulunan uzak tepelerdeki köye gelene kadar uzun saatler süren otobüs yolcuğu yaptı. Kısa sürede o küçük tepeye tırmandı ve yine aynı ormanı gördü. Ağaçlar büyümüştü ve artık daha yoğun görü­nüyordu. Ama Ye, ormanın önceye göre daha küçük oldu­ğunu fark etti. Büyümüş yeni ağaçlar son birkaç yıl içinde yeniden kesilmişti.
Sayfa 325Kitabı okudu
565 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.