Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
387 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
Harry Hole serisinin 1. Kitabı
Uzun zamandır ismini duyduğum Jo Nesbo’nun Harry Hole serisinin ilk kitabı olan Yarasa’yla seriye başlangıç yaptım. Bu kitabı okumadan diğer kitapları okursanız konuların karışık kişilerin çok dağınık olduğu hissine kapılabilirsiniz, kitap biraz yavaş ve yavan olsada Harry Holle tanımak onun neden darmadağın bir adam olduğunu anlamak için okunması gerekir. kitabın konusu kısaca şöyle; yirmi üç yaşında Norveçli bir kadın Sidney’de ölü bulununca, Oslo Cinayet Masası dedektifi Harry Hole, bu vakayı incelemeye gönderilir. Amacı Sidney polisine elinden geldiğince yardım etmektir ama kesin bir dille işe burnunu sokmaması söylenir. Soruşturmaya seyirci kalmaya niyeti olmayan Harry, ekibin baş dedektiflerinden biriyle arkadaşlığını ilerletir ve kendini olayların içinde bulur. Harry katile adım adım yaklaştıkça çok tehlikeli bir seri katilin peşine düştüğünü ve aslında soruşturmanın içindekiler dahil hiç kimsenin güvende olmadığını düşünmeye başlar.
Yarasa
YarasaJo Nesbo · Doğan Kitap · 20171,118 okunma
Eleştirmek kolaydır, ancak geliştirmek bir o kadar zordur. Çünkü yapıcı eleştiri olmadığı sürece hiçbir eleştiri beceri istemez. İnsanların davranışlarını geliştirmelerine yardımcı olmak, tutumlarını ve becerilerini değiştirmelerine yardım etmek de yapıcı eleştiri gerektirir.
Reklam
Filistin
Boykot et ,dua et, yardim et,bir paylasim yap ama ne olur umursamamazlik etme
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
: Allah yardım etmezse başaramazsınız. O, kalpleri tatmin edendir. Hasan Basri Çantay, "Gözünü aç, hişt," diyor, ancak Allah zikri, hem lafzi hem kalbî biçimde "Aman yarabbi," dediğiniz zaman bir zikir oluyor. O, yardım ederse siz bu âlâ-yı vâlâ içinde olursunuz ve kimse tarafından da kolay kolay istila edilmezsiniz.
"Hepimiz tanışız şunun şurasında, başı sıkıştığında komşuya yardım ederiz, kimin ölüsü varsa kaldırırız," dedi Zhang amca. "Gelecekte," diye burnunu araya soktu Wu Faren, "herkes kendi ölüsünü kendi taşıyacak!"... "On yıla kalmaz, kimse kimseyi tanımaz artık," dedi.
Reklam
Sıkıntı yaşayan ya da yetersiz yüklenen bireylerle uğraştığımızda onlar için yapabileceğimiz en kötü şey, onların sorunları üzerinde yoğunlaşıp yardım etmeye çalışmaktır. Yapabileceğimiz en yararlı şey ise, kendi yetersiz yüklenen kısmımızı onlara aktarmaktır.
Bazen seni anlamıyorum Şu halde söylediklerimi açıklayacağım kendilerine gereksinim duyan kisiler vardır beni anlamamanın nedeni senin boyle kisilerden olmaman sen beni kullanır ve sırası gelince bir kesekağıdı gibi brustururarak fırlatıp atarsın tanrı seni becermis arkadaşım yeterince zekisin ve öyle yapman seni üzücektir ama daha sonra yürüyüp yoluna gidicek kadar katısın da bundan dolayı kendine bir sey yapamaz engelleyemezsin eger ben kumsalda yatıp yardım istemek üzere çıglıklar atmakta olsaydım ama seninle kahrolası bir kule'n aradında bulunsaydim seni uzerimden atlar ve cekip giderdin bu söylediklerim gercege yakın değil mi ?
Bir psikanalistle hiç görüşmedin, ama zamanının büyük bölümünü kendi ruhunu çözümlemeye ayırmıştın. Freud'u, Jung'u, Lacan'ı okuyordun. Psikanaliz üstüne düşünüyor ama uygulamaya geçmiyordun. Tedavinin seni olağanlaştıracağını­ ya da içinde geliştirdiğin olağandışılığı bayağılaştıracağını düşünüyordun. Başkalarını dinlemeyi severdin. İnsanlar gelip içlerini açarlardı sana. O sessiz, dikkatli, yapıcı halinle, sana gizlerini açanlardan daha az yardım ettin kendine.
Dünyada kendisi için hiçbir şeyi olmayan bir insanın bile başkalarına yardım edecek bir şeyi vardır... Hiç olmazsa bir tek sözü...
Reklam
Yüzlerce veda 31 EKİM 2016 ‘Bana bir hikâye anlat’ dedi adam. Sesi, yaşamaktan yorulmuşların bezgin tınısını taşıyordu. ‘Bana bugüne dek duymadığım bir modern zaman hikâyesi anlat’. Durmuş kalp için bir elektroşok. Ona içinde nefes alacağı bir hikâye sunabilir miydim? ‘Veda etmeyi biliyor musun?’ dedim, ‘hiç vedalaşamadan bir sevdiğini toprağa
Bana kimse yardım edemez. Benim derdimin bir tek dermanı var, o da kara topraktır.
Davranışlarımızı gözlemleyip değiştirmeyi öğrenmek, kendini eleştirme ve suçlama ortamında gerçekleştirilemeyecek bir kendini sevme sürecidir. Kendini eleştirmek ve suçlamak, ilişki modellerini gözlemlememizi engeller. Hatta, diğer kişinin kendini üstte hissetmesine yardım etmek için, altta kalan kişi konumunu üstlenerek ilişkilerimizi koruma amacıyla oynamayı öğrendiğimiz oyunun bir parçası olabilir.
“Bu davranış, olmak istediğim insan olmama yardım ediyor mu? Bu alışkanlık, arzuladığım kimliğin lehine mi, yoksa aleyhine mi oy kullanıyor?”
Sayfa 70 - Pegasus Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.