"Türkler ne yazık ki birkaç istisnai zaman dilimi dışında tarihin hiçbir döneminde başarılı yabancı dil hikâyelerine sahip bir millet olamamıştır. Osmanlı medreselerinde okutulan Arapçadan tutun da 1773 yılında açılan Bahriye Mektebi'nde öğretilmeye çalışılan Fransıca, İngilizce ve Almancada istenen seviyelere asla ulaşılamamıştır. 16. yüzyıl boyunca Osmanlı Devleti'nin yabancı dil ihtiyacını büyük oranda Müslümanlığı kabul etmiş Fenerli Rumlar karşılıyordu. O zamanlar tercüme üzerinden karşılanan bu ihtiyaç diplomatik anlamda da son derece önemliydi. Fenerli Rum Dîvân-ı Hümâyun tercümanları devletin gizli kalması gereken bilgilerini istenen yabancı dillere çeviriyorlardı ve ihtiyaca büyük oranda cevap veriyorlardı. Bu yüzden de yabancı dil öğrenmeye karşı büyük bir ilgi yoktu."
Sayfa 250 - Bilim ve Gelecek Kitaplığı, 50 Soruda Kitap Dizisi, İkinci Baskı