Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bazen hırslarımızdan arınıp oluruna bırakmak gerekir: "Iudice Fortuna cadat alea." Zar, yazgının isteğince atılsın. Petronius, Satyricon: CXXII.174.
İzmir işgali sırasında İzmir’de 56, Tümen’in 174. ve 173. alayların­dan ancak birer taburla bir süvari bölüğü vardı. Fakat mütarekeden sonraki terhisler ve kaçaklar dolayısıyla alaylarda ortalama ancak 600 kadar silâh bulunuyordu.
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
Sadece kitap okumak yetmez insana. Bazen meydan okumalı; Kendine,hayata,dünyaya.
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?
Milâttan 174 sene evvel, Çin’­den Türk hükümdarına bir prenses getirmek üzere Türk sarayına gelen Chung - hang Yüeh ismindeki Çinli sefir, Türklerin Çin medeniyetine karşı gösterdikleri taklit temayülü­nü Türk hayatı için muzır gördü. Bu zat, Türkleri sevdiği için Türk sarayında kaldı, bir daha Çin’e dönmedi. Bu zamanda Türkler muzafferiyet ve millî ittihat neticesi olarak zenginleşmişlerdi. Önlerinde Çin harsı gibi âlâyişe, debdebeye dalmış yeni bir dünya görüyorlardı. Bu harsın yiyecekleri, giyecekleri, modaları yavaş yavaş Türklerin arasına girmeye başlamıştı. Çinli vezir, bu halin tehlikelerini gösteriyor, onları uyanmaya davet ediyordu. Türk’ün bütün işi gücü ya sık ağaçlı ormanlarda ava gitmek yahut ovalarda sayısız sürülerini otlatmaktı. Böyle bir hayat yaşayanlara, Çin’de dokunulan ipekli kumaşlar değil, kendilerinin yaptıkları deriden ve kürkten elbiseler elverişli idi. Yoğurt, kımız, peynir, tereyağı, kaymak gibi sütten yapılan yiyecekler, leziz av etleriyle sürülerinin besili hayvanları Çin yemeklerinden daha faydalı ve güzeldi. Eğer Türkler, Çinlilerin âdetlerine uyarlarsa, onların hububat ve zahirelerine, ipekli elbiselerine alışacaklarından, bir gün Çin devletinin hakimiyeti altı­na girmeyi o kadar fena görmeyeceklerdi.
"Keşke şu saltanata bedel Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm'ın hizmetkârı olsaydım. O hizmetkârlık, saltanatın pek fevkindedir." Mektubat - 174
Ayşe'nin ciddi bir tarafı vardı ve son derece ze­kiydi. Hz. Muhammed, Medine' de bulunmadığı dönemlerde dinle ilgili bir sorunları olduğu takdirde Ayşe'ye danışma­larını söylerdi. Hz. Muhammed'in ölümünden sonra, Ayşe Peygamber' in hayatı ve dini uygulamalarla ilgili önemli bir otorite oldu; bu çok şaşırtıcıydı, özellikle de Ebu Bekir, Ömer ve Ali'nin Peygamber'in kadınlarla ilgili görüşlerini paylaş­madığı düşünülürse. Ayşe'ye atfedilen bu türde tam 2.210 rivayet vardır ama Buhari ve Müslim, bunların çoğunu dışa­rıda bırakmışlardır. Sadece Peygamber'in kendisinin Ayşe'ye söylediği 174 hadisi toplamışlardır.
Sayfa 373 - Koridor Yayıncılık.
Reklam
96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Tolstoy’dan inci gibi öyküler
Ne kadar söylesek az kalır.
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
bir insanın mutlaka okuması gereken bir kitap, daha önce oğlumla bazı bölümlerini okumuştum; tamamını okumak şimdi nasip oldu. Okuyun, okutun…
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019190,6bin okunma
Herhangi bir şeyin kendisine kötülük dokunduracağından korkan bir kimse nasıl olur da " Hasbiyellahu venimelvekil" ( Allah bana yeter. O ne güzel bir vekildir.) ( Al-i İmrân sûresi, âyet:173) Çünkü Ulu Allah böyle diyenler hakkında şöyle buyuruyor: " Bundan dolayı Allah'dan nimet ve bollukla geri döndüler. Kendilerine hiç bir kötülük dokunmadı ve Allah'ın rızasına uydular. Allah büyük kerem sahibidir."( Al-i İmrân sûresi, âyet:174)
5.cilt
1169. Abdullah İbni Selâm radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ey insanlar! Birbirinize selâm veriniz, yemek yediriniz, insanlar uyurken geceleyin namaz kılınız. Böyle yaparsanız selâmetle cennete girersiniz.” Tirmizî, Et'ime 45, Kıyamet 42. Ayrıca bk. İbni Mâce, İkâmet 174, Et'ime 1. Açıklamalar Bu hadisin 850 numarayla ilk geçtiği yerde râvisi Abdullah İbni Selâm hakkında bilgi verilmiş, onun önceleri bir yahudi âlimi olduğu, araştırması sonucunda Peygamber Efendimiz'in Allah tarafından gönderildiği kanaatine vardığı ve ondan sonra İslamiyet'i kabul ettiği anlatılmıştı. Bu hadis onun Resûl-i Ekrem Efendimiz’den ilk duyduğu hadistir. Hadisin uzun rivayetlerinden birinde belirttiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in Medine’ye geldiği halk arasında heyecanla konuşulurken, o da kalabalığın arasına karışarak Allah’ın Resûlü’nü yakından görme fırsatını buldu ve onun mübarek yüzünü dikkatle incelemeye başladı. Kendi kendine, böyle bir yüzün sahibi yalancı olamaz, diye söylendi. İşte o sırada Resûl-i Ekrem Efendimiz karşısındaki büyük kalabalığa, hepsini ilgilendiren yukarıdaki hadisi söyledi.
5.cilt
1168. Ebû Hüreyre radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Biriniz uyuduğu zaman şeytan onun ense köküne üç düğüm atar. Her bir düğümü attığı yere, 'Gecen uzun olsun, yat, uyu!' diye eliyle vurur. Şayet o kimse uyanarak Allah’ı anarsa, düğümlerden biri çözülür. Abdest alırsa, bir düğüm daha çözülür. Bir de namaz kılarsa, şeytanın attığı bütün düğümler çözülür ve böylece neşeli ve huzurlu bir şekilde sabahlar. Allah’ı anmaz, abdest alıp namaz kılmazsa uyuşuk ve tembel bir halde sabahlar.” Buhârî, Teheccüd 12, Bed’ü’l-halk 11; Müslim, Müsâfirîn 207. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 18; İbni Mâce, İkâmet 174. ... Vaktinde kalkıp namazını kılan, seher vaktinin feyzinden istifade eden kimsenin korktuğundan kurtulup umduğuna kavuşacağını ve nice ilâhî lutuflara sahip olacağını şâir ne güzel anlatmıştır: Âlemin neş’eli sabahında Göz açandan gider bütün korku Her seher feyz-i Hak olur taksim Rızka mânidir ol zaman uyku
Reklam
5.cilt
1166. Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallâhu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Abdullah! Falan kimse gibi olma! Çünkü o gece ibadetine devam ederken artık kalkmaz oldu.” Buhârî, Teheccüd 19; Müslim, Sıyâm 185. Ayrıca bk. Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 59; İbni Mâce, İkâmet 174. ... Peygamber Efendimiz ashâbına bir ibadeti, bir güzel hareketi tavsiye ettiği zaman “gücünüz yettiği ölçüde” demeyi ihmal etmemiştir. Zira insan, nefsine ağır gelen bir yükü fazla çekemez. Bir müddet sonra ondan usanır ve büsbütün terkeder. Böyle bir duruma düşmemek için, yapılmaya başlanan bir güzel hareketi, usanmaya vesile olacak dereceye götürmemelidir. Zaten Resûl-i Ekrem Efendimiz bu dinin kolaylık dini olduğunu söylemiş, aşırı ibadetten uzak durmayı, orta yolu tutmayı tavsiye etmiştir.(bk.147 numaralı hadis).
° Ah bir dost! Eskiler dostluğun sudan ve ekmekten daha zorunlu ve daha tatlı olduğunu söylerler. Ne kadar doğru. Sayfa 174
Orta Asya'nın en büyük imparatorluğu haline gelen Asya Hun İmparatorluğu'nun bu durumu MÖ 174 yılında Mo-tu'nun ölümünden sonra oğlu Chi-yü (Lao-shang) (MÖ 174-1 60) zamanında da devam etmiş­tir. Mo-tu'nun MÖ 174 yılında ölümü üzerine oğlu Lao-shang Şanyü Hun İmparatorluğu tahtına geçti. Diğer adının Chi-yü olduğu ifade edilmektedir. Lao-shang (yaşlı ve üstün) babasının Çin'e karşı hakimane politikasını aynen devam ettirdi. MÖ 166 yılında yüz kırk bin kişilik ordusuyla Kansu'daki An-ting'i ele geçirdi.
"Unutma, yokuş aşağı inmek kolaydır ama manzara tepeden seyredilir."
Dan Brown
Dan Brown
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.