" Uygarlığımızın tarih kitaplarının bize söylediğine göre 4700 yıl önce, gezegende yaşatanlar daha hatvan derileri içinde ilkelce gezinirken bu eski Mısırlılar, 6 futbol sahası büyüklüğünde çukur kazıp tabanını kusursuz bir dengende düzleştirmiş, boyutları birbirinden farklı 2 milyon dev taş bloku 42 katlı bir bina yüksekliği de üst üste koymuş, sonra da piramidin içinde muhteşem bir denge ve eğimde bir yol açmış, 91 metre uzunluğunda ve 91 cm. genişliğinde kusursuzca tasarladıkları bu yolları odalara bağlamış ve odaların içine yine muteşem dengede duvarlar yapmış ve üstüne piramidin dışını da depreme dayanıklı olsun diye 4 yerine 8 kenarlı şekilde dizayn etmiş,piramidi mafyatik kuzeyi kusursuz gösterecek şekilde konumlandırmıştır.
VIII
Bir yalancının iyi bir hafızası olmalıdır.
Quintilianus, Inśtitutio Oratoria, iv. 2, 91
Sayfa 361 - April YayıncılıkKitabı okudu
Bera ibni Azib (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) orta boylu idi, ben onu kırmızı bir elbise içinde gördüm.
Hayatımda ondan daha güzel hiçbir şey görmedim. (Buhari, Menakıb 23, Müslim, Fezail 91)
İnsanlar bir kişi ile ortaklık yaptığında nasıl onunla oturup bazı anlaşmalar yapar, şartlar koşar ve onunla ticaret sonunda hesap görürse Müslüman bir kul da ahiret yolunda kendini hesaba çeker ve kendi nefsini ince ler. “Acaba kazançta mıyım yoksa zararda mıyım?” diye kendini kontrolden geçirir. Mümin bir kulun yegâne hedefi nefsini kötü arzu ve isteklerden arındırmak ve Rabbe tertemiz bir şekilde ulaşmaktır. Rabbimiz şöyle buyurur: “Nefsini temizleyen kurtuldu. Onu fenalıklara gömen kimse ise ziyana uğradı” (91 Şems/9,10)
Sayfa 122 - E-KitapKitabı okudu
Neşet Ertaş'ın dünyanın rengine kandığı erken çağa cahillik denir. Aslında bir ümmi olan Veysel'in cahille sohbeti kesmesine "arif" veya "kamil" oluşu yakıştırışındandır
Sayfa 4 - Ali Duymaz
Dinleyicilerden biri Aziz Ağabeye, Türk toplumunun mizaha olan yatkınlığının zekasından mı ileri geldiğini sordu.Aziz Ağabey de cevap olarak, "Ne zekası, bu milletin yüzde 91'i, 1982 Anayasası'na evet demiştir. Geriye kalıyor yüzde dokuz. Haydi biraz iyimser olalım ama yüzde altmışı aptal bir milletiz" dedi. Bu cevap orada olanlardan büyük alkış aldı. Ama kendini yüzde kırkın değil de, yüzde altmışın içinde sayanlar, hakarete uğradıkları nı düşünerek dava açtılar. Aziz Ağabey tabii ki geri adım atmadı. "Yapmayın, eğer mahkemeyi ben kazanırsam, aptallığınız tescillenmiş olur" dedi. Ve mahkemeyi kazandı da.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hava kirliliği her yıl tahmini olarak 4,2 milyon kişinin ölümüne neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü referans değerlerine göre dünya nüfusunun %91 gibi büyük bir kısmı hava kalitesinin düşük olduğu bölgelerde yaşıyor. Dünya’da her 10 kişiden 9’u kirli hava soluyor ve bu hava kirliliği her yıl 1,7 milyon çocuğun ölümüne neden oluyor.
Sayfa 4
hüzün bahsi..
Biz neden böyle hüzünlüyüz?
Toplumu oluşturacak bireyleri daha çocukken dövmeye başlayan,iş hayatında her türlü dalavereyi mübah sayan,sırf keyfine tabiata,canlılara gözünü kırpmadan zarar veren,başkalarının görüşüne,inancına,yaşantısına,eğlencesine en ufak bir saygısı olmadığı için sokak ortasında,güpegündüz, kar topu oynuyor diye insan öldürebilen, dövüşenleri keyifle seyredip sevişenleri döve döve ayıran biz, neden bu kadar hüzünlüyüz?
Sayfa 7 - Mahir Ünsal ErişKitabı okudu
91.
"Söz yanılgısından kaçınmaya dair:Etkin biçimde yok edilecek olanın,önce çok sıkı bir biçimde tutulmuş olması gerekir;ufalanıp dökülen ufalanıp dökülür,ama yok edilemez."
Sayfa 91Kitabı okudu
