Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alper Güleş

Birden içini bir yere, bir şeye geç kaldığı duygusu kapladı. Yirmi sekiz yaşındaydı, tedirgindi.
Reklam
Parmağımdan yolduğum bir deri hücresindeki hücre çekirdeği sadece derimin özelliklerini barındırmakla kalmaz, aynı hücrede gözlerim, saçlarımın rengi, parmaklarımın sayısı ve biçimi gibi pek çok bilgi bulunur. Her hücrede vücudumdaki diğer bütün hücrelerin yapısı ayrıntılı olarak betimlenmiştir. Yani her bir hücrede her şeyden biraz vardır. Bütün, en küçük parça da bile yer almaktadır. Her şeyden biraz barındıran bu en küçük parçacıklara Anaksagoras "tohum" ya da "filiz" diyordu.
Pek çok şirket hayvanları hiç de hoş olmayan laboratuvar testlerine tabii tutsa da, çelişkili biçimde onları duygusal varlıklar olarak da kabul ediyor. Örneğin ilaç şirketleri antidepresanların geliştirilmesinde düzenli olarak fareleri deney hayvanı olarak kullanıyor. Sık kullanılan bir protokole göre yüz fare (istatistiksel güvenilirlik için) su ile dolu cam bir tüpe yerleştiriliyor. Fareler bitip tükenene dek tüpten çıkmaya çalışıyor ama başaramıyorlar. On beş dakika sonra çoğu umudunu yitiriyor ve çırpınmayı bırakıyor. Etraflarını kayıtsız cam tüpün içinde kalakalıyorlar. Ardından farklı yüz fare daha tüplere atılıp on dördüncü dakikada, umutları tükenmeden hemen önce tüpten çıkartılıyor. Kurulanıp beslendikten ve biraz dinlendirildikten sonra tekrar tüpleri atılıyorlar. İkinci turda pes etmeden önce çoğu fare yirmi dakika kadar çabalıyor. Neden altı dakika daha dayanıyorlar? Çünkü bir önceki turda kurtarılmış olmanın anısı beyinlerinde biyokimyasal salınımları tetikleyerek farelere umut veriyor ve çaresizlik hissini geciktiriyor. Eğer bu kimyasalı diğerlerinden ayırt edebilirsek insanlar için antidepresan olarak kullanabiliriz. Ancak farelerin beyni her an sayısız kimyasal akışa ev sahipliği yaparken doğru kimyasal bileşeni nasıl ayırt edeceğiz?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Türkiye'nin burjuvası, tam anlamıyla burjuva olamamıştı çünkü para kazandığı zaman ona yol gösterecek, zevklerini inceltecek ve yaşam kültürü öğretecek bir aristokrasi örneği yoktu önünde.
Sayfa 206Kitabı okudu
Reklam
"Herkes sürükleniyor" diye yazdı. "Doğulu ve İslami geçmişinin ahlaki değerler sisteminden kopmuş, Batılılaşma politikaları uyguladığı halde Batı değerleriyle bütünleşememiş köksüz bir toplumda referans noktalarının kayboluşu... Toplumu bir arada yaşatan, yazılı olmayan kurallar dizisi burada yok. Nihilist bir dönemden geçiyoruz; sadece ben ve çevrem değil, herkes böyle. Kimse hayatından memnun değil. Herkes derin bir huzursuzluk içinde kıvranıyor; daha iyi bir hayata ulaşmak istiyor ama o yeni hayatın ne olduğunun da farkında değil. Tarifi yok; dolayısıyla toplumun mitolojisi ve ideali de yok. Bu yüzden bir nehrin suları bizi önüne katmış götürüyor. İnsanlar akıntıdan kurtulmak için kıyıdan sarkan dallara tutunmaya çalışıyorlar. Kimi din dalına tutunuyor, kimi milliyetçilik, kimi Kürtçülük; kimi ise nihilizme gömülüyor."
Sayfa 100Kitabı okudu
Atticus bana sıfatları kaldırırsan geriye gerçekler kalır demişti.
Böylece her gün gitmeye karar vererek yıllarca yaşıyorlardı orada.
Sayfa 128Kitabı okudu
Binlerce yıl önce şekillenmiş bir ihtiyacın günümüzde artık hayatta kalmak ya da üremek için gerekli olmasa da öznel olarak hissesilmeye devam etmesi, evrimsel psikolojinin en basit derslerinden biridir. Trajik olansa Tarım Devrimi'nin insanlara, öznel ihtiyaçlarını görmezden geldikleri hayvanların hayatta kalmalarını ve üremelerini sağlama gücünü vermiş olmasıdır.
Ve o günden sonra insanların, uğruna savaşarak öldükleri nedenlerden çok, önemsiz hatta olumsuz yanlarıyla tanındıklarına inandı.
Sayfa 359Kitabı okudu
Reklam
Kusurlu bir idealle yola çıktığınızda, kusurları ancak idelain gerçekleşmesi yakınsa fark edersiniz.
Alışveriş yapmak oldukça popüler bir zaman geçirme biçimi haline geldi ve tüketim ürünleri aile üyeleri, eşler ve arkadaşlar arasındaki ilişkileri belirleyen temel şeye dönüştü.
...günümüzün müreffeh dünyasındaysa en başta gelen sağlık problemlerinden biri obezitedir. Üstelik bu hastalık, sürekli hamburger ve pizzayla tıkınan fakirleri, organik salata ve meyve yiyen zenginlerden daha çok etkiliyor.
Mutluydum; biliyordum bunu. Bir mutluluğu yaşarken onu kavramamız zordur; ancak o geçip de arkamıza baktığımız zaman, birdenbire biraz da hayranlıkla, ne kadar mutlu olduğumuzu anlarız. Ama ben, bu Girit kıyısında mutluluğu yaşıyor, üstelik mutlu olduğumu da biliyordum.
77 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.