Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Engin Korkmaz

Engin Korkmaz
@EnginKorkmaz
Tamamen gönlümce okuyup tamamen gönlümce yorumluyorum. Kitaplar çeviriyor, onlara kıyafetler dikiyorum.
385 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Saramago imlasını çarmıha geren çeviri
Müthiş bir eser! Not almaktan, sayfaların fotoğraflarını çekip arkadaşlarıma göndermekten helak oldum. Ama beni kötü helak eden kocaman bir sorun da vardı; çeviri ve redaksiyon BERBAT! Bu eserin, bu kadar yazım yanlışı ve kötü çeviriyle basılmış olması utanç kaynağıdır. Saramago’ya özgü imla üslubu katledilmiş, yer yer virgül olması gereken
İsa'ya Göre İncil
İsa'ya Göre İncilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20182,395 okunma
Reklam
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
İçeriği, mesajları hakkında bir şey yazmayacağım, herkes yazmış daha da yazılır. Kitabın tamamına yakınını alıntılayıp buraya yazarak “inceleme” yapmış gibi davranan ve bunu beğenen yüzlerce kişinin olması da okunanların berheva olması demek aslında, onu da yapmayacağım. Kitap, pek çok yazım yanlışıyla bezenmiş. Metne, orijinal haline bayılsam da Can Yayınları, bence kötü edisyonlar yapıyor, bu da kötü bir edisyon. İyi kitapların haklarını bol paraya alıp yine bol parayla güçlü “pazarlama” yapmak, maalesef okuyucuya iyi kitap sunmaya yetmiyor. İçinde yazım yanlışı olmayan Can Yayınları kitabına sanırım hiç denk gelmedim. Nasılsa adı var kitapların, bas, koy reyona, bas ekstra parayı, koy ön raflara, vitrinlere, bas parayı amazon’la ittifak... Adamlar böyle kazanıyor. Kaliteli iş anlamında ülkenin kötü yayıncılarından biri Can. Tüm prestijleri geçip gitmiş olan geçmişten, ve onun getirdiği pazarlama avantajlarından geliyor. Keşke bu kitap, Kırmızı Kedi veya Jaguar’dan çıkmış olsaydı da edisyon bariyerine takılmayıp yazarın yarattığı metinden tam keyif alabilseydik.
Utanç
UtançJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20182,473 okunma
211 syf.
6/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
İlk defa bir kitabı son 20 sayfaya kadar çok sevdim, daha bitirmeden kitabı beğen’i aktifleştirdim. Büyük bir zevkle okuyorken sonlara doğru her şey o kadar uyduruk, havada, çapraşık, zorlama, bağlam dışı gelmeye başladı ki, “yazıyoruz işte bakalım ne çıkacak...” diye bitirmiş sanki yazar. Saçma, klişe ve garanti görülen bi temayla final yapmış. Yolculuk güzeldi. Siddhartha’nın lezzetini hatırlattı ama kitap bittiğinde vaktime biraz acıdım. Hiç bir şekilde tavsiye edeceğim kitaplardan biri değil. Oysa ortalarında kafamda 9-10 puanlar dönüyordu. Hoşlandığın birinin büyük tuvaletini yapıp sifonu çekmeden tuvaletten çıkmasından sonra tuvalete girmeye benzer bir his oluştu bende.
Demian
DemianHermann Hesse · Can Yayınları · 20215,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
124 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Nefis!
Son zamanlarda okuduğum en güzel kitaptı diyebilirim. O kadar çok sevdim ki. Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı’nı çağrıştırdı zaman zaman ama çok daha akıcı ve eğlencelisi. Doppler’in varoluşçuluğu da Camus’nün Yabancı’sını çağrıştırdı ama asla bir taklit değil. Çok içten hissettim metni. Norveç edebiyatından okuduğum kitapların sıcaklığını, dürüstlüğünü, samimiyetini çok seviyorum. Bongo, Gregus, Sağcı adam, Nora, Düsseldorf... Tüm karakterler o kadar yalın ama sağlam tasvir edilmiş ki, hayatım boyunca unutmayacağım.
Doppler
DopplerErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 20199,5bin okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
İnsanın yüzüne gerçeklerin tokadını atan çok güçlü bir metin. Okuyan çoğu kişinin kendini ayrı tutarak “diğer tüm insanlara” hitap ettiğini sanarak okuduğunu düşündüğüm bir zeka, birikim ve öfke patlaması. 2 eleştirim var; ilki, Reich’ın homofobik yaklaşımı. İkincisi ise, kitap kapağında Tetsuo Aoki’nin bir illüstrasyonu (muhtemelen) izinsiz olarak kullanılmış. Künyede kapak tasarımının Sinem Keyik’e ait olduğu yazıyor, eser sahibinin esamesi yok. Bunu internet üzerinden Cem Yayınevi’ne sordum, cevap vermediler. Bugün (perşembe) de telefonla aradım, açan olmadı. Bu çok ciddi bir emek hırsızlığıdır. Eğer tasarımcı diye adını yazdıran kişi, bu, üstelik de çok ünlü eseri pinterest’ten kopyalayıp yapıştırdıysa, küçük adam ve kadınların elinden çıkmamalı bu kitap.
Dinle, Küçük Adam
Dinle, Küçük AdamWilhelm Reich · Cem Yayınevi · 202113,1bin okunma
Reklam
120 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Annem de balık, Beckmann da!
Etkileyici bir savaş karşıtı oyun metni. Aslında daha çok etkilenebilirdim ama bana fena halde William Faulkner’ın Döşeğimde Ölürken’ini çağrıştırdı. Bu eserden 30 sene sonra yazıldığı için Kapıların Dışında, sanki bariz bir etkilenme varmış gibi geldi bana. “Kız”, Beckmann’a balık dedikçe, D.Ö’deki “Annem balık.” kafamda gezdi durdu. Benzer bir bilinçakışı tekniği de var. Biraz daha az benzeseydi sanırım biraz daha fazla beğenirdim.
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
272 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yani...
Enteresan bilgiler var. Ama bilinenin ötesinde pek fazla bir şey yok. Bazı deneyler ve sonuçları, yazarın gelecek vizyonu, ürettiği yeleğin reklamı vs. Beynin yapısı, işlevleri, şaşırtıcı sırları gibi bilgiler bekliyordum şahsen. Adı “BEYİN” olan bir kitaptan, bunu beklersiniz. Çeviri de sıkıntılıydı biraz. Devrik cümleler çoktu. Kurgu dışı, enformatif kitaplarda sırf daha Türkçe tınlasın diye cümleyi gereksiz yere devirmek iyi bir fikir değil. Merak ediyordum okudum iyi oldu, o kadar.
Beyin
BeyinDavid Eagleman · Domingo Yayınevi · 20165,6bin okunma
198 syf.
4/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Bu çok özel, kimseye edebiyat havaları atmadan yazılmış, kimseye bir şey kanıtlamaya çalışmayan bir kitap. Ve fakat Türkçe çevirisi berbat! Reva görülen isim de alakasız ve berbat! Kapak da berbat! Rahmetli Coşkun bey, aklı sıra; toplum değerlerine dalga geçerek bakan, toplumun gözünde saygıdeğer bir yeri olamamış, olmasına da çalışmayan 16 yaşındaki bir ergenin iç dünyası kitabına herhalde sınıf atlattırmaya çalışmış, bu saçma çaba da tutmamış. Günlük konuşma ve bilinç akışı dili asla Türkçe’ye hakkıyla uyarlanamamış, ortaya “bittim buna, bittim buna”larla dolu saçma sapan bir çeviri metni çıkmış ki kitabı eline alan Türk okuyucunun yarısının yarıda bırakma sebebi bu. Çevirinin berbatlığı yüzünden Türk okuyucu bu eseri sevemedi. Yapı Kredi de yıllardır bu iğrenç çeviriyi basıp duruyor. Başka baskı da yok ülkede. Bu çeviriyi ben yapıp YKY’na yollasam herhalde dalga geçerlerdi benimle. Ama unvan denen modern hayat şakası sayesinde bu kurumsal firmalar “niteliği” hazır ve garantili paket olarak satın aldıklarına kaniler. Çok yazık.
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,3bin okunma
72 syf.
3/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Çevirinin sinir bozuculuğundan sıyrılarak bakmaya çalışsam da, asla keyif alamadığım, sanki herkes kitap yazabilirmiş gibi bir his veren, ne bileyim, gereksiz bir kitap sanki. Beğenmeyi çok isterseniz beğenecek bir şey bulursunuz ama o kadarını sokakta uçuşan bir gofret ambalajında da bulursunuz bence, istedikten sonra. Yazarın başka kitabını okumayacağımdan eminim.
Gitmeliydin
GitmeliydinDaniel Kehlmann · Can Yayınları · 2019379 okunma
139 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
1500 sayfa olsaydı keşke bu kitap. Oku oku bitmeseydi. Saramago’nun (saramagu diye okunur) zihni olası geliyor insanın. Düşük puan verenler de sanırım hurafeleri zedelendiği için böyle yapmışlar. Yazarın kendine özgü yazım stiline alışmak, büyük bir keyfe ve akıcılığa dönüşüyor, Saramagoseverler çok iyi bilir. Sonrasında da diğer “normal” yazım stilleri acemice gelmeye başlıyor hatta. İyi esprilerin güldürmesi sağlam zekaya dayanmalarındandır. Bu kitabı da okurken kahkahalar attım. Kapağını öpe öpe okudum. Müthiş çeviri için Işık Ergüden’in de ellerinden, gözlerinden, beyninden öperim.
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811,2bin okunma
Reklam
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Müthiş bir hikaye. Müthiş akıcı bir anlatım. Kitapta satır çizme alışkanlığım olsa sayfalar çizik içinde kalırdı. Etüd edilesi, hayata bakışı değiştirebilecek kadar güçlü, iç ısıtıcı küçük dev bir kitap. Ru’nun alakasız aforizma cevabına da bir kaç dakika süren bir kahkaha attım. Gece gece nasıl iyi geldi...
Bayan Ming'in Hiç Olmayan On Çocuğu
Bayan Ming'in Hiç Olmayan On ÇocuğuEric Emmanuel Schmitt · Doğan Kitap · 20202,028 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Kitabın 127. sayfasındayım ve güncelleyerek incelemeye başlıyorum; Çoğu kişi bu kitabı uzun sürelerde, sündürerek okumuş, benim gördüğüm bu. Nedenini anlamadım, son derece akıcı ve samimi bir anlatım var - anlattıkları esasen derin felsefi sorgulamalar olmasına rağmen. Şahsen ben kitabı çok lezzetli buldum. Tek bir satırında bile sıkılmadım, dikkatim dağılmadı... ve fakat; ÇEVİRİ! Süha Sertabiboğlu’nun ilk çevirisiymiş, az önce öğrendim. Belli. Dikkatimi dağıtma eğiliminde olan tek şey çeviri. Klima dememiş air condition demiş, gösterge paneli dememiş geyç demiş (geyc diyen var ama geyç diye bir kullanım yok, gösterge paneli en doğru çeviri olurdu), cümleler çok ingilizce kokuyor. Öğrenci çevirisi gibi bir motamotluk hissi yakanızı bırakmıyor.
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı
Zen ve Motosiklet Bakım SanatıRobert M. Pirsig · Ayrıntı Yayınları · 20221,193 okunma
471 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Sesli kitap olarak dinledim, sanırım okusaydım daha fazla keyif alabilirdim. Çok fazla karakter olması, sürekli bir hareket ve eylem yoğunluğu olması, öykünün zırt oradan zırt buraya geçmesi sesli kitapta biraz kafamı karıştırdı. İlerde canım çeker de vaktim olursa kitabı okuyabilirim. Ama sesli dinlemeyin bence. Farkettiğinizde 6-7 saat zaten dinlemiş, artık bitirmeden edemez durumda kalabilirsiniz.
Altın Buzağı
Altın BuzağıYevgeni Petrov · İletişim Yayınları · 201732 okunma
1/10 puan verdi
Belki orijinal bi şeyler de katmıştır diye umut ederek heyecanla başladım ama birebir Yüzyıllık Yalnızlık çakması okuduğum gerçeği ağır basınca vaktime acıyıp kitabı derhal uzaklaştırma kararı aldım. Gün geçmiyor ki ülkede yeni bir şey daha bana “Biz niye böyleyiz ya?” dedirtmesin. Düpedüz çakma. Çok üzücü.
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · Can Yayınları · 20187,1bin okunma
324 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İncelememi yine kitaba devam ederken, güncelleyerek yapacağım. Işık Ergüden, aslında gayet akıcı bir çeviri sunmuş bize. Son derece lezzetli bir okuma. Ama sanırım Can Yayınları’ndan çıkan Aykut Derman çevirisinden ayrıştırmak için, orijinalinde “beyaz oy” olarak geçmesine rağmen “boş oy” diye çevirmiş ki, bu da orijinal kurgudaki “beyaz” fenomeninden ciddi bir kopukluk yaratmış. Bir de dikkatimi çeken ilginç bir detay; Portekizce orijinalinde o ifade nedir bilmiyorum ama Aykut Derman’ın “bok çukuru” olarak çevirdiği ve birkaç yerde geçen ifadeyi, Işık Ergüden, “çanakkale boğazı” olarak çevirmiş. Tuhaf. Ek: Kitaba yapılan yorumları, incemeleri hatta kelli felli eleştirilerin bazılarını okudum, bilinmeyen bir ülkede, bilinmeyen bir şehirde falan demiş herkes. 96. sayfada açık açık görüyoruz ki olay Portekiz’de geçiyor. Başkent dediği yer de Bangladeş’in başkenti olacak değil. Lizbon elbette ki. Kimi “3.5 saatlik harika bir okumaydı” diye sıkar, kimi olay yerini anlamamış ama geh geh gerinerek sözde zekâ şovu yapar, yapmayın arkadaşlar. Kitap okumanın havasını atmakla, okumanın gerçek lezzetinden mahrum kalıyorsunuz.
Görmek
GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202217,9bin okunma
40 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.