Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esragg

Esragg
@Esra_g16
Hapishanede bir hırsız, başka bir hırsızın güvencesi altındandır.
Reklam
Özgürlüğü ve huzuru buldum meczupluğumda...
"Ey Yaratıcı, beni Sen yarattın, Sen balçıktan şekil verdin bana, tüm varlığımı Sana borçluyum."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hakikat'i, Güzellik'i ve Erdem'i seviyorsun; ben de, seni hoşnut etmek için, onları sevmek uygun düşer diyorum.Ama senin sevdiğin bu şeylere gülüyorum içimden.Ancak yine de benim güldüğümü görmeni istemem. Ben yalnız başıma gülmek isterim.
Reklam
Bundan böyle bekleyeceğim hiç kimse kalmamıştı. Ve her türlü bekleyişin yitmesi sonucu, kuşkusuz kendimi de yitirdim biraz.
-Gel -Nereye? -Sputniğime.Gökyüzünü delip yıldızlara gideceğiz.
Ben arkadaşlarımı iyi görünüşlerine göre seçerim, iş arkadaşlarımı karakterlerine ve düşmanlarımı ise zekâlarına göre seçerim. Bir insan düşmanlarını seçerken çok dikkatli davranmalıdır. Benim hiçbir düşmanım aptal değildir.
Çirkin ve aptal insanlar bu dünyada daha mutlu olurlar.
Zekâ kendi başına bir abartıdır ve yüzün uyumunu yok eder.İnsan düşünmek için oturduğu andan itibaren burnu ve alnı korkunç şeyler haline gelir. Bilim alanında önem kazanmış insanlara bir baksana. Onlar ne kadar da mükemmel bir çirkinlik taşımaktadırlar!
Reklam
Bir insanın Tanrı kavramı ne kadar ulu olursa o insan Tanrı'yı daha iyi kavrayacaktır. İnsan Tanrı'yı ne kadar tanırsa onun iyiliğini, merhametini ve sevgisini taklit ederek ona daha da yaklaşacaktır.
Bütün insanlar kendilerinin iyiliği için harcadıkları düşünceyle yaşamazlar, onlar ancak içlerinde var olan sevgiyle yaşarlar.
Bir kişi anne ya da baba olmadan yaşayabilir, ama o kişi Tanrı olmadan yaşayamaz.
...kendini beğenmiş insanların kulakları sadece övgülere açıktır.
İnsanın başkasını yargılaması, kendini yargılanmasından çok daha kolaydır. Eğer kendini yargılamak konusunda başarılı olursan bu, gerçek bir bilge olduğun anlamına gelir.
İnsanın arkadaşını unutması ne üzücü! Herkes gerçek bir dosta sahip olamaz.
Reklam
İsterdim ki biri öldüğünde, diğeri "Sen öldüğünde ben öldüm, biliyorsun"desin, "Hiç düşünme sevgilim,çok kolay olacak"desin. İsterdim ki bunları bu kadar kolay söyleyebilenler, diğeri öldüğünde bir nefes dahi alamasın.
Sana sürekli " Seni seviyorum "demezdim, ama sen sevdiğimi bilirdin. Öyle sanırdım. Bu yüzden gittin, bunu çokça söyleyenlere inandığın için.Bu kadar kutsal bir sözü kolaylıkla söyleyebilenlere inandığın için.
Senin de bildiğini, karanlığımı anladığını sanırdım. Öyle ya, karanlık tarafımın seninle dolu olduğunu bilsen gitmezdin.
Bugünlerde bedenimin gereksiz bir kabuk olduğu düşüncesi saplandı kaldı. Bu kabuğu taşımaktan yorulduğumu düşünüyorum. Bedeni yok etmek ruhun azadı mıdır gerçekten?
Burası benim hücrem.Burada yalnız ve güvendeyim.Mutlu olmayabilirim, ama acı da çekmiyorum.
Reklam
Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var. Anladım, elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düşüncelerimi kendime saklamalıyım.
Bana kalırsa sanatın amacı gereksiz sorularla uğraşmak değildir.Bende herkes gibiyim. Herkes kendi sanatının erbabıdır.
Artık vicdan azabına, çekingenliklere, fedakârlıklara paydos.Kimse beni suçlayamaz ve benim yerime de kimse karar veremez.
Sayfa 143Kitabı okudu
Ayrı ayrı yaşantıları, ayrı ayrı duyguları olan iki kıta gibiydiler; düzgün bir ilişki kurulamıyordu aralarında.
Ayağımıza bir parça çamur bulaşması, günün birinde toprak olacağımızı hatırlatır. Delifişek, José Mauro De Vasconcelos
“O her şeyin mutlaka bir iz bırakacağına inanıyordu; izsiz şey olamazdı; kuşların bile izi vardı gökyüzünde, sözcüklerin dişte, bakışların yüzde.”
Reklam
Etrafımız o kadar çirkefle dolu ki, temiz kalmak için bir tek çare kendi dünyamıza çekilmek ve muhitle, hiç olmazsa manen, alakamızı kesmektir.