Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fatma Ülpiķ

İlim nimeti de nimetlerin asıllarındandır ve çok büyük bir nimettir.
Reklam
"Bu insanlarda kalp yok! Birisi ölürken, taranıyorlar." Günümüzdeki yaşanan vahşetin özeti gibi, insanlık ölüyor ama kimsenin umurunda dâhi değil .
"Okuma bilen köylü, bilmeyenden çok daha kötü bir işçidir. Onu yol onarmaya yollayamazsınız; bir köprü yapsa, tahtaları çalar.''

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendi kendime karşı çok borçlandım. Kendime vaadettiğim şeyleri yapamazsam utancımdan aynaya bakamayacağım :(
Öfkeliyseniz ve kavga etmek istiyorsanız, harekete geçmeden önce üç gün düşünün. Üç gün sonra, yoğun kavga etme arzusu kendi kendine geçecektir. O hâlde bunu kim düşünebilecekse ;)
Reklam
İnsanların, onları kırılışa uğrattığı hâlde canları çıkmadıkça vazgeçemedikleri huyları vardır.
Dmitri Nekludov: Hayatımızın sahibi olduğumuzu, onun bize zevkimiz için verildiğini zannediyoruz aptalca. Buraya gönderildiğimize göre birisi, bir görevle yollamış olmak gerekir bizi. Oysa yalnızca kendi sevinclerimiz, mutluluğumuz için yaşamamıza karar vermişiz biz. Ve bunlar gerçektente aptallık olduğu düşüncesine iter. Burada Tolstoy hayatı, insanın geliş amacı sorguladığı, başıboş olmadığı çıkarımına vardığı bu güzel romanla bizlere sunmaktadır okunmaya gerçekten değer ve sürükleyici.
Sürekli çalışma, insanı sanatta söz sahibi haline getiriyor.
Hayat büsbütün acımasızdı ve ezebildikleri arasında yalnızlar başta geliyordu. Yalnızların üstüne birdenbire çullanıyor, umulmadık noktalardan saldırıya geçiyor ve paçavraya döndürüyordu.
Reklam
İnsanın bir kütüphane dolusu kitap yazıp da kendi hayatını kaybetmesinin ne faydası var? EDEN/2
Martin, yaradılışı icabı ancak her şeyin aslını, esasını anlayarak çalışabilirdi. Gözü kapalı , karanlıkta , ne yaptığını bilmeden, dehasının yıldızına, talihine güvenip, yarayacağı şeyin güzel ve uygun etkiye sahip olmasını umarak çalışmazdı. İşi şansa bırakmaya sabrı yoktu. Nedenini, nasılını bilmek istiyordu. EDEN /1
Nedir yasa? Sadece yasakların yazılı olduğu bir metin mi, yoksa yapılması gereken " iyi " davranışlara atıf yapan bir yol gösterici mi?
Dünya, güçlülerindi, yalnızca onlar üstün geliyirdu. Namusluluk bir güç, namussuzluk da güçsüzlük demekti. Namusluyu kandırmak, namussuzluktu . Ama namussuzu aldatmak namuslu bir iş sayılıyordu.
-Hayatını nasıl olup da bir kadına bağladığına şaşırıyorum. - Kadın bir oyuncaktan başka nedir? - Erkek, tam manasıyla erkek ol... - Erkek sert, haşin , âciz hislere yabancı, sadece kuvvete tapan mahluktur. Yazar'ın burda, kadınlar hakkında öyle bir şey yazması öyle itici ve iğrenç ki.! Bu bitmek bilmeyen erkek hegemonyası, hala günümüzde de devam etmesi peki.!!
"Kendimiz iyi olamıyoruz ve başkalarının iyiliğini küçük görmek için onlara reklamcı, hayırdua avcısı, hatta riyakâr diyoruz."
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
Bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. İkizler burcu timsali wkjkawkjk
"Basit bir makyaj sonucunda büründüğüm dilencilik sayesinde şapkamı önüme koyarak bir günde kazandığım parayı, ancak bir hafta köpek gibi çalışarak kazanabiliyordum." Günümüz sisteminide ne kadar güzel özetler...
Sayfa 123Kitabı okudu
Zaman, hayatın ömrüdür, insan vücudunun meydanıdır. Kulun yaşamını sürdürdüğü, onda kaldığı ve istifade ettiği sahadır. Kur'an-ı Kerim asıl nimetler içinde zaman nimetinin ne kadar büyük ve yüce olduğuna işaret etmiştir.
"İnsan, iyi yürekli olunca hiçbir zaman yalnız kalmaz. Her zaman arayanları bulunur..."
Sayfa 230Kitabı okudu
Acılara katlanma gücünü nereden bulur insan? - " İnsan, alışır !" Ve istemesede alışır insan...
Sayfa 202Kitabı okudu
"İnsanlardan sakınmak gerek. İnsanlar birbirlerinden nefret ediyorlar. Aç gözlüdürler, çekemezler. Kötülük etmekten mutluluk duyarlar. Sen onlara gerçek yüzlerini göstermeye, onları yargılamaya başlarsan, sana kin besler, yok ederler seni!"
Reklam
Yeryüzünde en suçsuz nesne uyku , oysa en suçlu varlık insan!
Sayfa 38
Büyük Fransız siyaset felsefecisi Montesquieu ; coğrafi dağılımından bahseder ve tropikal iklimlerdeki insanların tembelliğe eğilimli ve merak duygusundan yoksun olduklarını savunur. Bu nedenle, sıkı çalışmıyorlardı, yenilikçi değillerdi bu yüzden de fakirlerdi. Ve Daron Acemoğlu da coğrafya hipotezinin yetersiz olduğunu daha doğrusu yanlış olduğunu ekler. Kısacası ülkerin gelişmişlikerini bulundukları coğrafyaya vermek ne kadar doğru olabilir ki? Gördüğüm en doğru tespit....
"Biz insana, ana babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşıması ile sütten kesilmesi , otuz ay sürer. Nihayet insan güçlü cağına erip kırk yaşına varınca der ki : Rabbim ! Bana ve ana - babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben Müslümanlardanım ." İSLÂM sen ne güzel bir dinsin bu değeri sadece bir güne sığdırmayan yüce bir dinsin.❣
'Mezarsız ölünün kefeni göklerdir; her yerde Tanrı'ya giden bir yol vardır.' Doğa herkese kendi yarattığını sevip okşama içgüdüsünü verir. Sir Thomas More