Tanrısı insan denen varlığın dünyanın her yerinde ve her zaman aynı özü taşıdığını, uygarlığın bu kötücül özü bir parça dizginlemeye yaradığını söylüyor.
"Bazen kalbinin kırılmasını göze almalısın. Kalbin kırıldığında yeni bir şey öğrenirsin ya da daha önce hiç hissetmediğin bir şey hissedersin. Sadece senin bilip hissedebileceğin bir şeydir bu."
Tıp, hukuk, bankacılık -bunlar hayatı sürdürmek için gereklidir. Peki ya şiir, romantizm, aşk, güzellik? Bunlar ise uğruna hayatta kaldığımız şeylerdir!
Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:
Biz dönünceye dek siz parıldayın diye
Gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde;
Utandırırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı,
Gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı.
'Keşke insanlar-niçin böyle olduklarını ancak Tanrı bilir!- geçip giden şimdiyi yaşamak yerine , geçmişte kalan bir sıkıntının hatıralarını anımsamak için hayal gücünü bu kadar zorlamasalar."