Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hatice Kılıç

Gözden kaybolmanın, kaçmanın, yok olmanın yolunu böyle bulmuştu; her şeyini aynılaştırarak.
Reklam
Bir benzetme yapacak olursak, bir insanın acı çekmesi, boş bir odadaki gazın davranışına benzer. Boş bir odaya belli bir miktarda gaz verildiği zaman, oda ne kadar büyük olursa olsun, gaz odanın tamamına yayılır. Ne kadar küçük ya da büyük olursa olsun,  acı da insanın ruhuna ve bilincine tamamen yayılır.  Dolayısıyla insanın çektiği acının "büyüklüğü" kesinlikle görecelidir.
..İnsanın özleyebileceği nihai ve en yüksek hedef, sevgidir. . . İnsan şiirinin ve insan düşünce ve inancının vermesi gereken gizin anlamını kavradım: İnsanın sevgiyle ve sevgi içinde kurtuluşu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
..Lessing şöyle demişti: " Aklınızı kaybetmenize neden olacak şeyler vardır ya da kaybedecek aklınız yoktur. "
Bir dini kendi bireyiyle değerlendirmenin en önemli ölçüsü, o bireyin inandığı dine akli ve kalbi olarak ne kadar sadık olduğu ile doğru orantılı bir şekilde olmalıdır
Reklam
İnanmayı; bilme veya bilim ile eşitlemek veya din ile bilgiyi veya bilimi eş değer görmek dini beşerileştirme yoludur. Beşerileşmiş bir inanç, kutsaldan kopuştur.
İnsanın nisyanı nankörlük ve vurdumduymazlıktır. Vurdumduymazlık insanın olması gerektiği gibi değil de, yaratılışındaki iyi duruma aykırı bir şekilde davranmasıdır.
İnsan; unutan, fark etmeyen, uzaklaşan anlamlarını içermekte ve tabiatına izafe olan bu hususlarla dikkat çekmektedir.
Yanmamışlar ki... Ateşi ne bilsinler Sevmemişler ki... Kardeşi ne bilsinler Işığı anlatıp duruyoruz amma Görmemişler ki? Güneşi ne bilsinler...
Sayfa 123Kitabı okudu
İnsanın bazen akıldan geçmesi gerek. Akıl baştayken hakikatten uzaklaşmak da mümkün. Aklı bir kenara bıraktığında hakikat elinden tutar insanın.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Neyi aramalıyım? Daha önce sahip olup da, yitirdiğim bir şey mi? Yoksa hayatım boyunca ilk kez karşılaşacağım bir şey mi?
Bütün bir geceyi uykusuz geçirmene sebep olan şeyleri bir nefeste anlatmak kolay değildir.
Unutmak diye bir şey yok; unutmak, varlığına inanç beslediğimiz uzak bir ihtimal olarak bizi ayakta tutuyor, o kadar.
"İnsan olağan dışı bir durum yaşarsa bu diğer zamanlarına örnek teşkil eder ve davranışlarını tartıp biçmesine, dikkat etmesine vesile olur. Geçici görünseler bile bu anlardaki davranışları düzenli alışkanlıklara dönüştürmek ve yanlış davranışlarla karşılaştırmak için örnek teşkil eder." (J. S. Mill'den bir alıntı)
Bir meselede sadece göz gezdirmek tembel ruhların bakış açısıdır. Tefekkür eden aklın bakış açısı ise tam tersine tıpkı bir bal arısı gibi fikrini damla damla oluşturmaktır.
Dışardakiler, her şeye rağmen sizin dışınızdadır. Bir çeşit doğa olayları gibi. İsteseniz de, istemeseniz de, sürüp gidecek ve kendini size kabul ettirecektir.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Bazen bir ayrıntıyı hiç görmemenin, ya da göz ucuyla hafifçe görmenin, ya da açık seçik görüldüğü hâlde görmezlikten gelmenin, bütünü kavramayı çok daha kolaylaştıracağını düşünüyordum çünkü.
Birbirimize nasıl bakacağımızı bilmediğimiz için. Hiçbirimiz basit, yalınkat görmüyoruz kendimizi de, başkalarını da . Kendimizde ve onlarda olmayan nitelikleri yakıştırarak bakıyoruz. Sonra bir gün gerçekle karşılaşınca düş kırıklığı.. bundan dağılıyoruz.
Milliyetçilik, milletin tarihine gömülü hayat kaynaklarında aranmalıdır. O, dilde ve dinde, sanatta ve devlette bulunur. Düğünlere, şarkılara ve çocukların oyunlarına varıncaya kadar milletin örfleriyle âdetlerinde yaşar. Bunların hepsi mektepte yapılır ve mekteple yıkılır.
Sayfa 36
Şüphe yok ki ümitsizlik, imansızlığa götürür. Kendine güvensizlik, kuvvete teslim eder. İradenin gevşemesi kaderci yapar.
Sayfa 24
Reklam
İnsan, hâlâ sahiden insansa, farkediyordur mutlaka: şu yolun şurasından uzaklaştıkça da, kendi insan derinliğine, kendi insan anlamına yaklaşabileceğini algılar gibi oluyor insan.
İnsan, içindeki ırmak boyunca gezinirken kabarıp pusuyor hiddet.
Sevgili Dost; Sevinçler ne de küçük ölüyorlar. Hâlbuki büyük doğmuşlardı.