Bir adam ,diğerine dedi: Uzun zaman once, sular yukseldiğinde kumun üzerine bir satir yazmıştım,insanlar hâlâ durup onu okurlar ve hiçbir şeyin unutulmamasına özen gösterirler.Ve öbür adam dedi: Bir zamanlar ben de kum üstüne bir satır yazmıştim ama sular alçalmışti ve engin denizin dalgaları onu sildi,geçti.Ama söyle bana, ne yazmıştın sen? Ve ilk adam yanıtladı ve dedi: Şunu yazdim: 'Ben varolanım.' Ya sen ne yazmıştın? Ve diğer adam dedi: şunu yazmıştım: 'Ben bu uku okyanusun bir damlasıyım yalnızca.'
--Vebanın sizin için ne demek olduğunu bir düşünüyorum da...
--Evet dedi.Bitip tukenmeyen bir bozgun.
Ayağa kalktı doktoru seyretti.Bütün bunları kim öğretti size doktor? Dedi.
Cevabını çlk çabuk aldı.
--YOKSULLUK.
Ama bir insan surekli olarak bir kafes icinde de yasayamaz;yaşarsa bile gelisemez,buyuk bir yalnızlığa düşer ve"varolmayan" bir birey olarak," otuzunda ölür,altmışında gömülür".
OScar Wilde'in André Gide'e soyledigi gibi:
Sizin dudaklariniz çok düz azizim.Çünkü yalan soylemiyorsunuz.Oysa dudaklariniz Yunan tanrılarınınki gibi kıvrım kıvrım olmalı.