Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Su

Bir şiir yaşatır her şeyi yaşamın anlamı solduğunda ben yoluma devam ederim. Bitmemiş bir şiirin ortasında Darmadağınık imgeler, sözcükler ve kafiyeler yaşamsa yerli yerinde yerli yerinde her şey
Reklam
Bu benim gerçeğim. Durmayıp şarkı söylemek. Durmayıp yalnız kalıyorum. Ufacık, yeşilli adalarda. Yalnız kalmaya savaşıyorum. Kadınlarla. Erkeklerle. Çocuklarla. Tarihlerle, Bilimlerle, Kalabalıkla savaşıyorum. Büyük tapınaklar kuruyorum. Kara taştan. Kalın arabalar koşuyorum Kendim girip tek başıma tapınıyorum. Yaralarımı sarıyorum.
"Kimselere kendi adıma kinim, nefretim yok. Sade insanoğlunun niçin bu kadar alçaldığını, niçin bu kadar budala olduğunu hâlâ anlayamadığıma yanıyorum."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Niçin insanlar kalben daha ziyade inceleşemezlerdi?
Reklam
Kafalarımızı birleştirelim, bu şekilde kâinatla daha güzel alay edeceğiz... Çünkü dünya... alay etmekten başka bir şeye yaramaz...
Karşınızda apaçık bir ayna gibi durduğumda, bana baktınız ve kendi suretinizi gördünüz. Sonra, "Seni Seviyorum," dediniz. Fakat aslında içimdeki kendinizi sevdiniz.
Yani elitin tarifi öyle sanıldığı gibi değildir. Elitlik, illa paranın veya mülkün gücüne sahip olmak veya iktidar üyesi olmak demek değildir; illa bir diploma almak da değildir. Toplum bunu iyi tespit edip örgütlenmelidir. Elit lafından zinhar kaçınmayacaksınız. Tam aksine, çocuklarımızın bir düstur olarak elit biçimde yetişmesi gerekiyor.
Hayat, derbederlik ve tembellik için çok uzun; fakat hırsla, yağma ve haydutluk yapmaya değmeyecek kadar kısadır.
Sen körsün, ben de sağır ve dilsiz; öyleyse ellerimizle dokunalım ve anlayalım birbirimizi.
Reklam
Sağ tarafta size doğru yürümekte olan bir rahibe görebilirsiniz, sol tarafta ise bir hayat kadını. Tüm masumiyetinizle şöyle diyebilirsiniz: "Biri ne kadar soylu ve öteki ise ne kadar bayağı!" Fakat gözlerinizi kapatmalı ve dinlemelisiniz bir süreliğine, gökyüzünde fısıldayan bir ses duyacaksınız: "Biri beni dualarında arıyor, diğeri ise acısında. Her ikisinin ruhunda da bana yer var."
Ben mutlak gerçekliğin cahiliyim. Fakat cehaletim karşısında mütevazıyım da, işte burada yatar onurum ve mükâfatım.
Çocukken ağlarsak ilgi, üzüntümüzü belli edersek de teselli göreceğimizi öğreniyoruz. İnsanları gülümsememizle ikna edemediğimizde gözyaşlarımızın mutlaka işe yarayacağını biliyoruz.
Sayfa 57
Ancak hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır. Kurduğumuz düzen hep böyle sürüp gidecek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur.
"Canının ne kadar yanacağı aslında biraz da senin elinde Meryam. Çatlamalar ve kırılmalar hayatın en önemli dinamikleridir. Burada önemli olan kırılmanın nasıl yaşandığıdır. Yumurtayı düşün Meryam. Eğer yumurta içeriden kırılırsa hayat başlar. Yok, eğer yumurta dışarıdan kırılırsa işte o zaman bir hayat son bulur. Yani içten başlamayan dönüşümler ölümcüldür. Şu an hayatın bir kabuk ve elinde duruyor. Karar senin. Bir kırılma olacak ve bu kırılmanın nereden olacağı tümüyle senin elinde."
Reklam
Her şey göründüğü gibi olsaydı, eline aldığın deniz suyu mavi olurdu.
Sayfa 307Kitabı okudu