Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

cordelia

Hagrid'in dediği gibi, başa gelecek olan gelirdi... Ve ne zaman gelirse, o da o zaman karşısına çıkacaktı.
Reklam
Bize aslında kim olduğumuzu gösteren şey yeteneklerimizden çok seçimlerimizdir Harry
Sayfa 306Kitabı okudu
Ben, çavdar tarlasında çocukları yakalayan biri olmak isterdim. Çılgın bir şey bu biliyorum ama ben yalnızca öyle biri olmak isterdim.
Sayfa 162Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mutsuzluk. Bu dünyada birçok mutsuz insan... hayır, bu dünya mutsuz insanlarla dolu desem abartmış olmam herhalde. Yine de utanç duymadan "topluma" gösterebilecekleri sefaletlere sahiplerdi. "Toplum" ise onların bu gösterisini hemen anlar ve onlara sempati duyardı. Öte yandan benim mutsuzluğum tamamen kendi suçluluğumun ürünüydü, bu yüzden başvurabileceğim kimse yoktu.
Sayfa 113Kitabı okudu
Ormana gittim, çünkü bilinçli yaşamak istiyordum. Derinlemesine yaşamak ve hayatın iliğini emmek istiyordum! Yaşamdan olmayan her şeyi bozguna uğratmak. Öldüğünde aslında hiç yaşamamış olduğumu fark etmemek
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Diyebilirsin ki bir insanı fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az... Sen de fark ettin mi? Az dediğin küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış on binlerce kelime ve yüz binlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi... Bu yüzden belki de az çoktan fazladır. Belki de az hayat ve ölüm kadardır! Belki de seni az tanıyorum demek seni kendimden çok biliyorum demektir. Bilmesem de öğrenmek için her şeyi yaparım demektir. Belki de az her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir.
Bazı insanlar böyledir. Diğerlerine göre çok daha kırılgan olurlar. Ölümü sırtlarında bir çanta gibi taşıyıp yorulduklarında önce onu açarlar.
Çünkü o günlerde Anne'in aklında sadece ölmek varmış. İntihar etmek. Herhangi bir nedeni olduğundan değil. Bütün hayatı tek bir neden olduğundan.
Kimse Yasin kadar yok olup gitmeyi göze alamıyordu. Kimse, bir iz bırakmadan kaybolmaya cesaret edemiyordu. Dünyadan gelip geçtiklerine birilerinin tanıklık etmesi şarttı. Varlıklarını süslemek için.
Köyün bütün kızları gibi, Fehime de bir çift gözden ibaretti. Doğunca açılan,ölünce kapanan bir çift göz. Ne ağzı bir işe yarayacakti ne de ses telleri.
Reklam
Bu, hayatımda şimdiye kadar yaptığım en ama en güzel şey ve şimdi hayatımda hiç tatmadığım kadar büyük bir huzurla istirahat etmeye gidiyorum.
O, bedeninden çok daha yücelerde gezinen, solgun ve narin bir ruhtu.
Sayfa 44 - İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Bir kadının yüzüne bakıp sarhoş olacağımı hiç sanmazdım.
Sayfa 33 - İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Nitekim biz, diyordu, neden birbirimizle tanıştık? Hangi rastlantı bunu istedi? Hiç şüphe yok, birbirine kavuşmak için akan iki nehir gibi, aradaki mesafeye rağmen, ikimizin de üstünden kayıp gittiğimiz inişler bizi birbirimize doğru itti.
Sayfa 160 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Onlar yine de deneyecekler, kanat çırpacaklar, birbirlerini çağıracaklardır. Ne yaparlarsa yapsınlar, er geç, altı ayda, on yılda bir araya gelecekler, birbirlerini seveceklerdir. Çünkü alın yazıları budur, çünkü birbirleri için yaratılmışlardır.
Sayfa 158 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.