İnsan yirmi yaşında ya toplumun akılla bağdaşmayan düzenine girer ya da var olur. Uyum istemiyor,var olmak istiyor. Gidiyor. Sınırları zorluyor. Bende gidiyorum henüz uyum duyacağım bir şeyle karşılaşmadım.
"Yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. Evlerinizle. Okullarınızla. iş yerlerinizle. Özel ya da resmi kurumlarınızla içimi kemirttiniz. Ölmek istedim, diriltiniz."
Şunu belirtmek gerekir,veba sevme gücünü ve hatta dostluk duygusunu herkesin elinden almıştı. Çünkü aşkın biraz olsun geleceğe gereksinimi vardır ve bizler için kısa anlardan başka bir şey yoktu artık.
Sabahları uyanıp parıldayan güneşi gördüğümde, "Al işte, yine cenneti andıran bir gün ve yine insanlar bunu mahvedecekler" diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.