Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Balkan

Önemli olan yaşamdır, yalnızca yaşam... onun keşif süreci, sürekli ve bitmek tükenmek bilmeden yaşamı keşfetme çabası, yoksa keşfetmiş olmak değil...
Reklam
Bizde hep, uygulayıcı insanlarımızın olmadığından yakınılır. Sözgelimi politikacılarımızın, generallerimizin, her çeşidinden yöneticimizin istemediğimiz kadar çok olduğunu, ama uygulayıcı, pratik insanımızın olmadığını söylerler. ...
“Fransız Devrimi’nde önceleri idealizm baskındır: Asiller ve burjuvalar olmak üzere memleketin saygın kişilerinden oluşan Ulusal Meclis halka yardım etmek, kitleleri kurtarmak ister, fakat kurtarılan kitle, zincirlerinden çözülen şiddet çok geçmeden kurtarıcılarına karşı tavır alır: İkinci dönemde köktenci unsurlar, garaz yüzünden devrimci olanlar baskın çıkar; bunlar için de iktidar o kadar yeni bir şeydir ki, doya doya tadını çıkarma iştahını bastıramaz. Bu zihince küçük ve baskı altından nihayet kurtulmuş insanlar dümenin başına geçtiklerinde, güttükleri hedef de devrimi kendi ölçülerine çekip kendi ruhsal vasatlıklarına indirmek olur.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Başkalarının sizi eleştirmesini engellemek yerine, mümkün olduğunca daha iyi biri olmaya çalışmalısınız.
Reklam
Yargıç, adaleti lütuf gibi dağıtmak için değil, yasalara göre hüküm vermek için o mevkiye getirilir.
Dışarıda da cahil çoktur. Bu cahillerin bir kısmı ne yazık ki okumuşların arasındadır.
O, hiçbir şey bilmediği hâlde bir şeyler bildiğini sanıyor, oysa ben hiçbir şey bilmemekle birlikte bunun bilincindeyim.
Bu yüzdendir ki baktığımız zaman yüzümüzde burnumuzu göremiyoruz, çünkü burunlarımız ayda yaşıyor.
Elinor eğitimin saygın bir hale getirebileceği ihmal edilmiş yeteneklerini görüyor ve bunun için ona acıyordu.
Reklam
Yakınlığı belirleyen şey zaman ya da imkan değildir; sadece karakterdir. Bazen yedi yıl yetmez insanların birbirini tanımasına, ama bazılarına da yedi gün rahat rahat yeter.
O kadar önemli olayları fark edemedikleri, insanı etkileyen, hayrete düşüren konulara ilgisiz kaldıkları için, ister istemez onları kendimden aşağı saymaya başladım.
"Bu çok doğru," diye cevapladı Elizabeth, "ben de gururunu kolayca affedebilirdim, benim gururumu yaralamasaydı."
Bakın, yağmur yağarken saray yerine bir tavuk kümesi görsem, ıslanmamak için belki kümese girerim. Fakat kümes beni yağmurdan korudu diye, şükran borcumu ödemek için kümese saray gözüyle bakamam. Bana gülecek, hatta böyle bir durumda sarayla kümes arasında fark olmadığını söyleyeceksiniz. Evet, hayatta tek gayemiz ıslanmamak olsaydı, dediğiniz doğruydu diye vevap veririm ben de.
Istırap, şüphe ve inkâr demektir........İdrakın biricik kaynağı ıstıraptır.
...hem bilindiği gibi, tembellik bütün kusurların anasıdır.
Reklam
"Medeniyet neyimizi yumuşatmış? Medeniyetin insanda duygu çeşitlerini artırmaktan başka bir işe yaradığı yok. Duygularının çeşitlenmesiyle insan işi kan dökmekten zevk almaya kadar vardırabiliyor."
Bazı insanlar sahte bir güvenlik duygusuna kapılır ve "İnsan, kendi kendine yeter." derler. Kur'an bunları, "kendi heva u hevesini tanrılaştıranlar"* şeklinde eleştirmektedir. Bazen bu unutma durumu, inanma ihtiyacını Allah'tan başka varlıklara yönelerek giderme şeklinde kendini gösterir. Bazen de inançsızlık, insanda derin bir kötümserliğe götürür. *Furkân ,43.
"...Benim bütün düşüncem, ahlâksız insanlar kendi aralarında birleşip bir güç oluşturuyorlarsa namuslu insanlar da aynı şeyi yapmalıdır. Bu kadar basit."
Sayfa 833 - İkinci ciltKitabı okudu
Mutluluğun kaynağı dışarıda değil içimizdedir...
Sayfa 535Kitabı okudu
Sterne'in dediği gibi: "İnsanları bize yaptıkları iyilikler kadar değil bizim onlara yaptığımız iyilikler kadar severiz."
Sayfa 164Kitabı okudu
İnsanın kendi kendisini suçlamasının keyif veren bir yanı vardır. Kendi kendimizi suçladığımız zaman başka birinin bizi suçlamaya hakkı kalmadığını düşünürüz. İnsanın ruhunu suçluluk duygusundan arındıran şey itiraf etme eyleminin kendisidir; günah çıkartan rahip değil.
Sayfa 112 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Başkalarıyla uyumlu olmaya çalışınca uyumsuzluk baş gösterir.
Sayfa 91 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Alphonse Karr, Prusya savaşı öncesinde çok güzel söylemişti: "Savaşın zorunlu olduğunu mu düşünüyorsunuz? Güzel. Savaşı övenleri, herkesten önce hücuma kalkacak özel bir birliğe verin!"
Akıldışı olduğu için başkasını sevmeyi aklın bulması mümkün değil.