Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kereviz

Kereviz
@Zeymetcan
J'accepte la grande aventure d'être moi.
Fransız Dili ve Edebiyatı
Ankara
Ankara, 7 Nisan
64 kütüphaneci puanı
704 okur puanı
Haziran 2017 tarihinde katıldı
460 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Yazarın diğer iki kitabı kadar bunu da beğendim. Ama iki kitapla kıyaslayacak olursam gene üçüncü sıraya alırım. Belki savaş ve kadın temaları daha çok dikkatimi çektiği içindir. Çernobil bu zamana kadar merak ettiğim bir yer değildi, kitapla beraber araştırılacak çok konu buldum. Yazarın kitapta belirttiği gibi; birçok veri KGB tarafından yok
Çernobil Duası
Çernobil DuasıSvetlana Aleksiyeviç · Kafka Kitap · 20171,076 okunma
Reklam
80 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kafka'nın sözlerine diyeceğim bir laf yok. Düşük puan vermemin sebebi tamamen çeviri hataları ve aynı özdeyişlerin kitapta tekrar ediyor olması.
Yalnızlık Bir Uçurumdur
Yalnızlık Bir UçurumdurFranz Kafka · Aylak Adam Kültür Sanat Yayıncılık · 201528,2bin okunma
404 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Diğer incelemede söylediğim gibi; elin balı tutsun ağzın balı yesin. Bu kitapta sadece SSCB'de değil, Almanya'da, Polonya'daydım. Kitap bittiğinde inanılmaz büyük bir boşluğa düştüm. Sanki kitapta konuşan kadınlar bir süredir benim hayatımdaymış ve gitmişler gibi hissettim. Çok kısa sürede onlarla arkadaş olmuştum, biraz açlık hissettiğimde; "Savaşta nasıl dayandılar buna?" diyordum içimden, bir gün çok yürümem icap etti, keyfe keder ama. "Nasıl yürüdüler bu kadar?" dedim. Kitabı okuduğum sırada seyahate çıkmıştım sırt çantam o kadar ağır geliyordu ki askeri teçhizat taşıdığımı hayal bile edemiyordum. Kitapta bir kadının iki yaralıyı ve silahlarını taşıdığını okuduğum bölümde çantam birden hafifledi. Onların anlatımı ve yazarın bana o anlatımları yansıtışı bizzat empati kurmamı sağladı. Benim bu konudaki naçizane düşüncem; evet insanlar anlatıyor, herkes bir şeyler anlatabilir, hatta insan ruhunu derinden etkilemişse bu kitaptaki kadınlar gibi anlatırken yaşarlar o anı ama insanların anlattıklarını düzgün bir üslupla derleyip aralarından seçim yapmak - özellikle böyle bir dönemin yansıtılması söz konusu ise- büyük bir yetenek. Günümüzde; anlatmak, bir şeyler söyleyebilmek, hükümete ya da muhalefete küfür etmek, çok kolay. Belki bir mikrofona, kayıt cihazına, yazara değil ama evimizde, televizyon karşında veyahut gazete elimizdeyken. En azından şimdilik bunu yapabiliyoruz...
Kadın Yok Savaşın Yüzünde
Kadın Yok Savaşın YüzündeSvetlana Aleksiyeviç · Kafka Yayınları · 20161,056 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
528 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Buraya yazacak çok şey geldi aklıma, eve dönerken. Şuan vazgeçtim. Sadece kitabı okuyun. Bir kere yazar Nobel ödülü almış bir yazar. Sadece şunu söyleyeceğim; bir haftada okudum kitabı, bir haftadır kendimi SSCB'de yaşıyor gibi hissediyorum. Sabah Kızıl Ordu marşları açtım. Bilmiyorum belki kitap çok içine çekiyor, belki ben çok merak ediyordum o zamanları. Okuduğum her satıra, yaşamımdan harcadığım her saniye değdi. Hatta belki borcum vardır. Ufak bir tavsiye geçeceğim buraya: eğer daha önce Rus tarihiyle ilgili herhangi bir şey okumadıysanız, kitabı google açık okuyorsunuz -tabi cidden merak ediyorsanız- o yüzden ufak çaplı bir yakın tarih araştırması yapmanızı tavsiye ederim.
İkinci El Zaman
İkinci El ZamanSvetlana Aleksiyeviç · Kafka · 2016440 okunma
296 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ben çok severek okumuştum. Sağlıklı yaşamanın nasıl mümkün olduğunu anlatıyor. Kitabın bir bölümünde; aslında sütün içinde bulunan kazein maddesinin zararlı olduğunu söylüyor. Bu madde sadece toynak ve boynuzların uzamasına yarar sağlıyormuş; insanlarda ise eklem yerlerindeki sıvılara yerleşip hastalandığımızda mikropların bu sıvılara yapışmasına neden oluyormuş. O yüzdendir ki hastalandığımızda eklemlerimiz de ağrı hissi olurmuş. Kitapta en çok dikkatimi çeken bu bölümdü. İnsanoğlu dışında hiçbir canlının anne sütünden sonra süt içmediğini vurguluyor. Kedileri biz alıştırdık diyor. Baktığınızda kedilere süt verildiğinde hassas bağırsakları zarar görür ve ishal olurlar. Ben biyolog bir arkadaşa bu bilgiyi sordum. Mantıklı gelmediğini bilimsel bir dille açıklamıştı. Fakat kitabın hala okumaya değer olduğunu düşünüyorum. Belki sağlıklı yaşam adına okuduğum ilk ve tek kitaptır.
150 Yıl Yaşayabiliriz
150 Yıl YaşayabilirizMikhail Tombak · Kuraldışı Yayınları · 201641 okunma
Reklam
117 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Üniversitede Baudelaire'i tercüman olarak tanıdım. Poe'nun metinlerini fransızcaya çevirmiş bir tercüman olarak kaldı aklımda. Bir de şu olaylı şiir kitabı var tabi. Kötülük Çiçekleri -Les Fluers Du Mal-. Ahlaki sınırları zorladığı gerekçesiyle bir süre yasaklı kalmış, edebiyatçıya türlü davalar açılmış. (Kendisinin frengiden öldüğünü belirtmek lazım mı? Bilemedim.) Sonuç olarak Baudelaire'in çeviri dışında hoşuma gideceğini hiç düşünmedim. Ama Paris Sıkıntısı yüzümü kara çıkardı. Fransız sanatçılarının huyudur; eserlerinde alttan alta ideolojik, dini, kültürel vs. birçok konuyu fark ettirmeden eleştirirler. Baudelaire düz yazıyı kullanarak, şiir sanatında bile bir insanın zekasının ne kadar kıvrak olabileceğini gösterdi bana. Kitabı okumaya zamanınız yoksa bile içini açıp; İki Kişilik Oda, Yoksulun Oyuncağı, Perilerin Armağanları, İp, Sarhoş Olun, Ne Çabuk!, Ayna, Çorba ve Bulutlar metinlerini ve sonuç bölümündeki şiiri okumanızı tavsiye ederim. (Şiir bir kısım kısaltılmış.) Çerez kitaplardan kendisi...
Paris Sıkıntısı
Paris SıkıntısıCharles Baudelaire · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20182,157 okunma
247 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Bir film izler gibi okudum bu kitabı. Filmi var mıdır bilmiyorum -film izlemeyi sevmeyen biri olarak- ama varsa bile kaçış sahnelerinde yaşadığım heyecanı bana yaşatamaz muhtemelen. Yalın cümleleri ve tane tane kullandığı kelimelerle Bradbury kitap yazmaktaki ustalığını göstermiş. Bazen tek bir kelimeyi bir cümleye çevirip karakterin yaşadığı krizleri bana bizzat yaşattı. Sonuç mu? O kadar derinlere daldım ki çıkmam zaman alacak.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,5bin okunma
170 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Voltaire mizahıyla tüm kraliyeti eleştirmiş, velhasıl kraliyet ailesinin aklı Voltaire'in mizahına yetmediği için ceza almadan göçüp gidebilmiş nadir Fransız yazarlardan. Sorduklarında Fransa'yı değil İspanya'yı eleştiriyorum diyerek tereyağından kıl çeker gibi sıyrılmıştır. Yaşadığı yüzyılın din baskısına rağmen, dini Candide kitabında öyle ince eleştirmiş ki, eğer inançsız bir bireyseniz Voltaire okurken çok eğleneceksiniz.
Candide
CandideVoltaire · Alfa Yayıncılık · 20205,1bin okunma
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir ara mitolojiyi merak etmeye başlayınca kitapçıda görüp "aaa bu benim işimi görür." diyerek aldığım kitap. Sade ve anlaşılır bir dili var, olabildiğince basite indirgenmiş -en azında lisansta aldığım mitoloji dersine kıyasla-. Sadece tavsiyem belki okurken not almak isteyebilirsiniz. Zira her seferinde bu adamın olayı neydi diye dönüp bakmak zor olur.
Tanrıların Öyküsü
Tanrıların ÖyküsüDerman Bayladı · Say Yayınları · 201283 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Biyografi roman tadında okuduğum en iyi kitap. Nietzsche'nin tüm pesimistliği, aksiliğinin arka planında aslında ne kadar duygusal biri olduğunu görecek ve "Acaba gerçekten böyle bir adam mıydı?" diyeceksiniz.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,4bin okunma
Reklam
368 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Açık söylemek gerekirse yeraltı edebiyat kitaplarından çok hoşlanmam. Bana bu kitabı bir arkadaşım hediye etti. Beni çok iyi tanıyan ve kitaplara ne kadar düşkün olduğumu bilen biri. Suratım ister istemez ekşidi. Bana "Bu kitabı çok seveceksin" dedi. Ankara'da doğup büyüdüğüm için midir bilmiyorum ama ben kış insanıydım hep. Yazı sevmez, kışın battaniye altına girmek için can atardım. İşte kitabı okuduğum dönem Ankara'da kar durmuyordu. Ben o karda parka gidip bu kitabı okuyordum. Kendimi Norveç'te gibi hissediyordum. Ingvar öyle güzel işlemiş ki soğuğu bu kitaba, bana hissettirdiği diğer duygulardan söz bile etmeyeceğim. Her kahramanı kendi içimde ayrı ayrı yaşadım. Onlarla beraber aç kaldım, üşüdüm, uykusuzluk çektim, sarhoş oldum. Kitap bittiğinde bana hissedilecek o kadar çok duygu kalmıştı ki uzunca bir süre etkisinden çıkamadım. Sonuç mu? Arkadaşım haklı çıktı bende birkaç hafta Norveç'in sokaklarında gezmiş oldum...
Beyaz Zenciler
Beyaz ZencilerIngvar Ambjörnsen · Ayrıntı Yayınları · 20161,013 okunma
512 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Zola'nın Meyhane kitabını bilenlere... Oradaki küçük kızımız aslında Nana'dır. Buraya yazmak ne kadar doğru bilemedim ama üniversite hayatım boyunca Zola için "Küçük Balzac" tabirini kullandım. Çünkü o da betimler yapmayı seven, kitaplarının tümüne bir isim vermiş, dahi bir yazardır. Balzac'tan tek farkı Balzac tüm kitaplarını yazar ve onların tamamına "La Comédie Humaine" der (buradaki küçük ironi aslında Balzac'ın insanlık komedyasını değil tragedyasını anlattığıdır). Zola ise kitaplarını yazmadan önce bir "kitap soya ağacı" çizer ve kitaplarını "Rougon Macquart" olarak adlandırır. İşte o ağaçta Meyhane kitabının altındaki küçük şirin kızın olgun halini anlatan Nana kitabı yerini alır. Zola Nana'nın çocuğunun çiçek hastalığına yakalandığını fısıldar bize. Burada bir çeviri gafı var ki anlatılması çok güç. Fransızca'da çiçek ve frengi hastalığı kelimeleri hemen hemen aynıdır. Zola kitabın sonunda Nana'nın gerçekten o yüzyılın bulaşıcı hastalığı olan çiçek hastalığından mı yoksa, yaşadığı hayat yüzünden yakalandığı frengi hastalığından mı öldüğü seçenek olarak okuyucuya bırakılır. Zola size kitabın sonunda bunu düşünmeniz için bolca vakit tanıyacak emin olun. Zira Alman askerlerinin ayak seslerini duyacaksınız.
Nana
NanaEmile Zola · İş Bankası Kültür Yayınları · 20214,344 okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Taşrada yaşayan genç bir kadın ailevi meseleler yüzünden arsenik içerek kendi canına kıydı." Aslında çok basit değil mi? Bir gazetenin 3. sayfasına cuk diye oturur. İşin aslı romanın bize anlatmak istediği şey bundan fazlası. İnsanın elindekiyle hiçbir zaman yetinmediği gerçeği. Her zaman fazlasını isteyip kimi zaman ulaşıp kimi zaman ulaşamadığı ama sonunda kedere boğulduğu gerçeğiyle yüzleştiriyor bizi. Flaubert'de kelime oyunlarını seven bir yazar. Emma ve Rodolphe'ün şenlikte yaptıkları konuşma sırasında yaptığı küçük oyun kitapta en çok ilgimi çeken yerlerden biri olmuştu. Rodolphe Emma'ya olan tutkusunu dile getirirken arkadan "Yılın gübre ödülü..." diye diyaloğun arasına bir ses giriyor. Flaubert'in bu kapalı mekandan açık mekana geçişlerinin asıl sebebi aslında gerçeğin dışa vurulduğu gibi olmadığını olayın içinde farklı şeyler döndüğünü anlatmak için olduğunu sizlerle paylaşmak istedim. Keza roman boyunca bu üslubu kullanarak gerçeği arka planda bizlere gösteriyor kendileri.
Madame Bovary
Madame BovaryGustave Flaubert · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201933,2bin okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Benim okuduğum ilk kitaptır. Babam küçükken elime tutuşturup hadi bitir bakalım üzerine bir konuşma yapalım dedi. Büyük bir heyecanla okuyup küçücük ellerimle domuzları babama tarif etmiştim. Daha sonra büyüdüm ve tekrar okudum. Elbette bu sefer çıkardığım anlam daha derindi. Bu kitabın okuyucusuna suyun en sığ yerinden, en derin yerlerini gösterebildiğini ve insanoğlunun aslında ne olduğunu çok iyi intak ve teşhis yöntemleriyle anlattığını düşünüyorum. Bir çocuğu hediye edilebilecek en güzel hediyedir.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247bin okunma
67 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fransız dili ve edebiyatı mezunu biri olarak şunu söyleyebilirim ki yakın dönem edebiyatçılarından Echenoz kadar kısa ve derin anlamlar taşıyan roman yazan yazar ne yazık ki yok. Yukarıda okuduğum bir kaç bir inceleme beni üzdü. Bizzat çevirisini yapan hocamın dersinde işlediğimiz ve son sınıf sınavına tabi tutulduğum kitaptır. Kitabın derinliğini Echenoz'un küçük bir oyunuyla anlatayım sizlere. Kitabın orjinal ismi "14" yani sol kısımda kalan "19" sayısı yok. (Mehmet Emin ÖZCAN da bu şekilde basılması için mücadele vermiş ama sonunda Helikopter yayıneviyle papaz olmuş.) Kitabın ana karakteri -bu kısım önbilgidir- savaş sırasında sağ kolunu kaybetmesi sonucu gazi olur ve memleketine yollanır. Yani hem kitabın ana karakterinin hem de isminin sağ kısmının olmadığını görürüz. Bunun gibi birçok metaforlarla dolu bu kitap. 19 sayısının olmayışının bir diğer sebebi ise kitabın verdiği son mesajda gizli... İnsanoğlu böyle aç gözlü olduğu süre boyunca 1914'te de 2014'te de 2114'te de savaşlar olacağıdır.
1914
1914Jean Echenoz · Helikopter Yayınları · 2015129 okunma
Geri13
60 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.