Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1924 Erzurum Depremi ve Atatürk
Birçok yerde topraklar çatlamış, köyler olduğu gibi yıkılmıştı. Hemen her gün yeni nüfus kayıpları öğreniyorduk. Şehir daha o akşam manzarasını değiştirdi ve çok eski göç ordularının karargahına benzedi Bu zelzele bir ay kadar sürdü. Kazalarda o kadar büyük ve devamlı tahribat yapmıştı ki hafif ürpermelerden başka şey kalmamasına rağmen halk bir türlü evlerine girmek istemiyordu. Bu korkuya o sıralarda Erzurum'a gelen Atatürk son verdi. Hemen hemen herkes ne olur ne olmaz diye çadırda kalmasını tavsiye ediyordu. Atatürk birkaç yerinden çatlamış hükümet konağında yatmakta ısrar etti.
Necip Fazıl İslâm'ı vurgularken, Atsız Hoca Türk soyu diye destan yazarken, Yahya Kemal Osmanlı diye yanar, haykırırken, Peyami Safa sentez deyip milliyet ve maneviyatı savunurken, Mümtaz Turhan ilimcilik yaparken, Remzi Oğuz coğrafyayı vatanlaştırırken ve A. Hamdi Tanpınar Cumhuriyet fikir ikliminin yükseklerinde kanat çırparken hep milli kimliği çizmek ve bu arayış hassasiyetini diri tutmak için çabalıyorlardı.
Sayfa 16 - Ötüken Neşriyat
Reklam
Aşklarının Allah'a ve başka bir yere giden en kısa yol olduğundan şüpheliydi.
iman sadece bizi Allah'a bağlayan bağ değil,müşterek kıyafet yüz ifadesi muaşeret şekli hülasa cemiyet hayatında nezaket ve merasim dediğimiz şeylerin yani karşılıklı münasebetlerin tek kaynağıydı.
“İçinizde Allah'a inanan var mı, bilmiyorum. Fakat eminim ki hepiniz müphem bir sükutta bu bahsi kapatmışsınızdır. Çünkü kelimelerde yaşıyorsunuz! Bir kere olsun, Allah'la konuşmak istediniz mi?”
Sayfa 305 - Dergah
Reklam
Kaç akşam seyrettim bu sahilde ben Bulutların solgun menekşesinden Kaç güneş çırpındı kanlar içinde, Yosun bahçelerin uzak vehminde; Sesler erişilmez ufuklar gibi İmkansız sularda tutuşan gemi, Uçan güvercinler a\ucumuzdan Ayrılmayan kader baş ucumuzdan.
İman dediğimiz duyguyu içinde duysun veya duymasın herkes evinden çıkarken onun kisvesine bürünürdü. İman, sadece bizi Allah'a bağlayan bağ değil, müşterek kıyafet, yüz ifadesi, muaşeret şekli, hülâsa cemiyet hayatında nezaket ve merasim dediğimiz şeylerin, yani karşılıklı münasebetlerin tek kaynağıydı.
Mümtaz, aşklarının Allah'a ve başka bir yere giden en kısa yol olduğundan şüpheliydi. Aşka hayattaki büyük ve yapıcı yerini vermekle beraber, onun ancak tek başına bir his olduğunu, bütün insanı idare edemeyeceğini de biliyordu.
Reklam
Bırak peşimi Ibn Arabi:)
- Küfür veya Allah'a giden en kısa yol... Unutma ki bu gece tam vahdet-i vücüd içindeyiz ...
Önsöz
Haz ve Günah: Bir Tanpınar Yorumu Tanpınar şiir, roman ve hikayelerinin gerisindeki estetik bilincin niteliği ve Tanpınar estetiğinin bir dil sanatı olarak edebiyatta görünüşü hakkındadır. Tarihe, felsefeye, mitolojiye, psikolojiye, Doğu ve Batı edebiyatlarına ilişkin okumalardan gelen Tanpınar kültürü, hem eserlerinin anlam ve kaynak evrenini
Kapı Yayınları - 1. Basım: Mart 2012
Boğaz bana daima zevkimizin, duygumuzun büyük düğümlerinden biri gibi gelmiştir. Öyle ki, onun bizde külçelenmiş mânasını çözdüğümüz zaman büyük hakikatlerimizden birini bulacağız sanmışımdır. Bu bir hayal olabilir. Birçok güzellikler insana kâinatın eşi veya eşiti oldukları vehmini verirler. Onlarla karşılaştığımız zaman bizde büyük, kendi
Sayfa 176Kitabı okudu
"Benim tecrübeme gelince o bana ait bir şeydir. Ondan kimse istifade edemez.. Herkes kendi tecrübesini kendi başına yapar ve beraberinde götürür. Allah'a çok şükür ki bu böyledir, yoksa insanlar birbirinin tecrübesinden faydalanacak olsalardı, yeryüzünde Insan hayatı çoktan biterdi."
Sayfa 102
Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur. A. Hamdi Tanpınar/Garip Bir İhtilâlci
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.