Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
HK
Bizler islam'ın Medine'nin hakikatini kadrini kiymetini bilmiyoruz Hicreti yesribten medineye yaptiran din memurlari sayesinde insanimiz yesrib nediri medine nediri ayristiramiyor Yesrib dunyasindan medine dunyasina nasil geciliri düşünme dahi düşünemiyor Yaşadığım dünyayı kafir dediğim akil duzenliyor Tukettigim ürünleri hizmetleri kafir dedigim akil uretiyor Ama ben muslumanim demekle bu dunyada çile çeksem de öldükten sonra cennete gideceğim düşüncesi ile gönlümü ferahlatıyorum Madem oyle idi Abdullah oğlu Muhammed s.a.v. neden her gününe bir sürü çile sığdırdı Şu duayı oku uçarsın Şu salavatı çek zengin olursun Şunu yap direk cennetliksinle olsaydı bu din Bunu en iyi Abdullah oğlu Muhammed s.a.v. efendimiz ve eshabı r.a.hum yapardı Ama onların ömürleri çile ile cefa ile geçti Onlar dünyalarına dinlerini uydurmadı Dinlerine dünyalarını memur kıldı Dünyaları da ahiretleri de mamur oldu elhamdulillah
Sehl b. Abdullah şöyle der: Beş huy sahibi insanlık cevherine sahiptir; 1- Fakir olduğu halde kendilerini zengin gibi göstermeye çalışanlar, 2- Aç olduğu halde tokmuş gibi görünenler, 3- Mahzun ve kederli olduğu halde sevinç ve mutluluk gösterenler, 4- Aralarında adavet ve düşmanlık olduğu halde dostluk gösterenler, 5- Geceleri kâim, gündüzleri sâim oldukları halde zafiyet göstermeyenler ve hallerini saklayanlardır.
Sayfa 79 - Server yayınları (1.cilt)Kitabı okuyor
Reklam
Büyük şehirlerde büyük adam, zengin adam olacaklarını zannediyorlar. Ah bu insanlar, yükselmeğe doymuyorlar! ..
Bazıları şöyle diyebilirler: "Kardeşim, bunlar için tekniğe ve taktiğe ihtiyaç var. Önce güzelce silahlanmalıyız. Düşmanlarımızın sahip olduğu gibi bizler de tanklara, uçaklara, teknolojik imkân ve sanatlara sahip olmalıyız! İyi bilinsin ki, Rum'u ve Fars'ı yenenler tuzla kâfur otunu birbirinden ayırt edemeyen kimselerdi. Kisra'nın sarayına girdiklerinde beyaz kâfur buldular. Onu tutup bu ne yumuşak bir tuzmuş diyerek yemeklerine koyduklarında tuz tadı gelmeyince onun tuz olmadığını anlamışlardı. Oranın en zengin eşrafından Abdu'l-Mesih isimli birinin kızı esir alınmıştı. Yaşlı olan bu kız, kendisini esir alan askere, "Ey evladım! Benim yaşım oldukça ilerlemiş, gençliğim kaybolup gitmiştir. Sana istediğin kadar para vereyim ve beni bırak!" der. Asker de "Bin dirhem isterim." der. Kadın çıkarıp bin dirhemi verdikten sonra, "Neden daha fazla istemedin?" diye sorar. O da "Binden sonra sayı mı var?" der. O, en büyük sayının bin olduğunu sanıyor. İşte o zamanın süper devletlerini Rum'u ve Fars'ı bunlar fethetmiştir. Teknik, taktik ve teknolojisi olmayan insanlar!
Sayfa 102 - 2023 yeni baskı
DÖRT HALİFENİN YAPTKLARINDAN ÇARPICI ÖRNEKLER (OSMAN).
Müslümanlar her tarafı talan edince; paraya para demezler. Aşırı zengin olurlar. Öyle ki, Osman zamanında bazen cariyeler, ağırlıkları kadar satın alınırdı. Diyelim bir cariye 60 kg olsaydı alıcı buna atmış kilo para verirdi. Bir at 100 bin dirhem (gümüş para) ile satın alınırdı. Basit bir örnek verelim. Muhammed ve Osman Mekkeliydi. Bunlar
410 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ve Dağlar yankılandı kitap incelemesi
Şu zamana kadar etkisinde kaldığım nadir kitaplardan biri . iki yıl önce okumama rağmen hala ilk günkü kırgınlığı hissediyorum
Khaled Hosseini
Khaled Hosseini
'nin diğer kitaplarına da başlama sebebim bu kitap , Yazar bu kitabında diğer kitaplarından farklı olarak kitaptaki karakterlerin her birisinin hayatlarına farklı bölümlerle yer vermiş ve buda çoğu okurun tepkisini çekmiş kitabın gerekisiz uzaması , sıkıcı olmaya başlaması ve kitabın büyüsünün bozulması gibi farklı fikirlerinin artmamasına sebep olsada benim kanaatime göre yazar kitaptaki diğer karakterlerin hayatlarına değinerek bize toplumdaki her kesimden bir parça sunmuş ve bizim kayıp parçamızı , kayıp benliğimizi o karakterlerde bulmanızı sağlamış her bir karakter bizim farklı yönlerimizi temsil ediyor. Kitaba gelecek olursak iki kardeş olan peri ve Abdullah 'ın acı dolu hayatlarını konu alıyor fakir bir ailenden olan çocukların annelerinin ölümünden sonraki yıllarda üvey Anneyle yaşamlarını ve iki kardeşin farklı hayatlarını anlatarak devam ediyor. olaylar perinin Zengin bir aileye evlatlık verilmesiyle başlıyor. Abdullah'ın ise kız kardeşi özlemiyle aklını kaybetmesine neden olan bu ayrılık sonunda ikisi için de kaçınılmaz olan bir sonla ebedi ayrılıkla son buluyor. Bence
Khaled Hosseini
Khaled Hosseini
kitaplarında hep Bir günah keçisi belirliyor
Ve Dağlar Yankılandı
Ve Dağlar Yankılandı
kitabında Abdullah,
Uçurtma Avcısı (Midi Boy)
Uçurtma Avcısı (Midi Boy)
kitabında Hasan ,
Bin Muhteşem Güneş (Midi Boy)
Bin Muhteşem Güneş (Midi Boy)
kitabında ise Meryem en çok bedeli ödeneseler de yine en acı sonu bu karakterler yaşadı
Ve Dağlar Yankılandı
Ve Dağlar YankılandıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 202234,8bin okunma
Reklam
Dün önüme kısa bir video düştü. Kim olduğunu bilmediğim ama kisvesi ile hoca intibaı veren bir şahıs Vâkıa Sûresinin faziletinden söz ediyor ve kelimesi kelimesine şöyle diyordu: “Vâkıa Sûresini her gün okuyacaksın, para seni bulacak. Senin çalışmana da gerek yok. Şimdi bunu söylediğim için yazacaklar. Evet Vâkıa Sûresini oku, çalışmana gerek
264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Patrick Süskind’in KOKU’su
Patrick Süskind
Patrick Süskind
Koku
Koku
Size de olur mu, bazen okuyup bitirdiğiniz bir kitap, kafanızda bir türlü bitmez. Günlerce zihninizi meşgul eder. Patrick Süskind’in “Koku” adıyla dilimize çevrilmiş romanı da böyle kitaplardan. Sadece zihnimi meşgul etmekle kalmadı işte şu anda kalemimi de meşgul ediyor. Patrick Süskind, 1949 Almanya doğumlu bir yazar. İlginç bir
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201821,9bin okunma
372 syf.
10/10 puan verdi
UMAMİ TADINDA BİR ROMAN: HEDER AĞACI
UMAMİ TADINDA BİR ROMAN: HEDER AĞACI Hayatın telaşlı koşuşturması içindeyken, bir an âşık olduğunuz kişi aklınıza gelse ve her şey değişiverse, yüreğinizde kanat çırpan kuşların rüzgârıyla yavaş yavaş gökyüzüne çıksanız, bir bulutun üzerinde bağdaş kurup otursanız, aşağıda ne görürdünüz? Yeryüzünün acıklı hâlini mi, yoksa hayatın güzelliklerini
Heder Ağacı
Heder AğacıAbdullah Ataşçı · Everest Yayınları · 2022123 okunma
Ey Türk Aydınları!
Kimlik bunalımı yaşayan, heva ve isteklerinin kölesi haline gelen, toplumdan uzak, sanal bir dünyada yaşamayı tercih eden, oyun, eğlence ve kısa yoldan zengin olma hayalleri ile ömrünün en verimli dönemlerini tüketen gençlik ise her geçen gün elimizden yitip gidiyor.
Sayfa 14 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
... bir cemaatle hacca gitmiştim. Onlar, "Bize hadis anlatacak bir sahabiyle görüşmeden gitmeyelim" dediler. Bizler bir sahabi soruştururken, Abdullah b. Amr b. el-As'ın o sırada Mekke'nin bir vadisinde konakladığı haber verildi. Onunla görüşmek üzere yola çıktık. Giderken iki yüzü yüklü, yüz adedi ise binek olan üç yüz deveden oluşan bir kervana rastladık. Bu kervanın kime ait olduğunu sorduk. Abdullah b. Amr'a ait olduğunu söylediler. "Bunun hepsi ona mı ait?" dedik. Çünkü, biz onu mütevazi kişiliğiyle tanırdık. Dediler ki: "Bu yüz deve, Abdullah b. Amr'ın kardeşlerine gidiyor. Diğer iki yüz deve ise onun misafirleri içindir." Buna gerçekten şaşırmıştık. "Şaşırmanıza gerek yoktur, Abdullah b. Amr zengin biridir. Misafirlerine ikramda bulunmanın bir vecibe olduğuna inanır." dediler. "Peki, o halde bizi ona götürün." dedik. "O mescid-i Haram'dadır." dediler. Onu aradık ve Kâbe'nin arkasında oturur vaziyette bulduk. Boyu kısa, gözleri çapaklı, üzerinde iki hırka ve bir de sarık bulunan bir adamdı. Gömlek giymemişti. Terliklerini sol omzuna asmıştı.
Nur suresi,3.ayet..
**"Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenmez; zina eden kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenir. Bu, mü’minlere haram kılınmıştır."** ibn Abbâs'in azadlı kölesi şu'be'nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: «İbn Abbâs ile birlikte idim.Derken bir adam ona gelip 'Bir
Altın, gümüş ve kıyamet
Abdullah b. Mesud (r. anh) şöyle demiştir: "Ey insanlar! Başınızdaki yöneticinize itaat ediniz, cemaatten ayrılmayınız; zira cemaat Allah'ın ipidir. Allah, o ipe tutunmanızı emretmiştir. Cemaat içinde hoşunuza gitmeyen şeyler, tefrika hâlinde iken beğendiklerinizden iyidir. Allah Teâlâ, yarattığı her şey için bir son da takdir buyurmuştur. İslâm'ın geleceği parlaktır ve artık tutunmuştur! Çok sürmez, İslâm da kendisi için takdir edilen zirveye ulaşır. Daha sonra, kıyamete kadar bazen güçlenir bazen zayıflar. Zayıflığın emaresi fakirlik ve yoksulluktur. Gün gelecek, yoksulluk o kadar artacak ki; fakir, yardım isteyecek birini bulamayacak. Zengin ise, elindeki servetin kendisine yetmediğini düşünecek. İnsan, sıkıntısını kardeşine veya amcaoğluna ilettiğinde onlardan yardım göremeyecek. Dilenci, bir hafta boyunca el açıp dolaşacak da kimse onun eline bir şey koymayacak. Bu hadiseler olduktan sonra, yerden bir ses duyulacak. Herkes, bu sesin yalnız kendi bölgelerinden çıktığını sanacak. Sonra, arz Allah'ın dilediği kadar sükûnet bulacak. Bu sükûnet devresinden sonra, yeryüzü içindekileri dışarı atacak." "Ey Ebâ Abdurrahman, yeryüzünün içindekilerden kastın nedir?" diye soranlara Abdullah b. Mesud şöyle cevap vermiştir: "Altın ve gümüş damarları! Ama o günden itibaren kıyamete kadar altın ve gümüşten hiçbir fayda sağlanmayacak."
Sayfa 388Kitabı okudu
573 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.