İçinde hala acıyan bir yer vardı, ama
iyi şeyler vaat eden bir acıydı bu, tamamen kapanmadan önce kabuk tutarken yanan yaralar gibi sıcak, ama yumuşak bir acı.
Ailesi açısından inanç sözkonusu olduğunda kuralları katı bir şekilde korumak her şeyden çok daha önemliydi. Onlar için tek mutluluk kaynağı, cennete gitme hayaliydi. Bu dünyadaki yaşam, sadece fani bir şeydi.
Fakat bu, yetişkinler dünyasının mantığı. Maalesef onlar, henüz büyümekte olan bir çocuğa, sınıfta herkes tarafından görmezden gelinmenin ve bir köşeye itilmenin ne kadar acı vereceğini, bunun ne kadar ölümcül yaralar açacağını anlayabilecek durumda değillerdi.
Nihayet insanlık da öldü. Haber aldığımıza göre, uzun zamandır amansız bir hastalıkla pençeleşen insanlık, dün hayata gözlerini yummuştur. Bazı arkadaşlarımız önce bu habere inanmak istememişler ve uzun süre, 'Yahu insanlık öldü mü?' diye mırıldanmaktan kendilerini alamamışlardır. Bu nedenle gazetelerinde, 'İnsanlık öldü mü?' ya da 'İnsanlık ölür mü?' biçiminde büyük başlıklar yayımlamakla yetinmişlerdir. Fakat acı haber kısa zamanda yayılmış ve gazetelere telefonlar, telgraflar yağmıştır; herkes, insanlığın son durumunu öğrenmek istemiştir. Bazıları bu haberi bir kelime oyunu sanmışlarsa da, yapılan araştırmalar bu acı gerçeğin doğru olduğunu göstermiştir. Evet, insanlık artık aramızda yok. İnsanlıktan uzun süredir ümidini kesenler, ya da hayatlarında insanlığın hiç farkında olmayanlar bu haberi yadırgamamışlardır. Fakat, insanlık âleminin bu büyük kaybı, birçok yürekte derin yaralar açmış ve onları ürkütücü bir karanlığa sürüklemiştir, o kadar ki, bazıları artık insanlık olmadığına göre bir âlemden de söz edilemeyeceğini ileri sürmeğe başlamışlardır. Bize göre, böyle geniş yorumlarda bulunmak için vakit henüz erkendir. İnsanlık artık aramızda dolaşmasa bile, hatırası gönüllerde her zaman yaşayacak ve çocuklarımız bizden, bir zamanlar insanlığın olduğunu, bizim gibi nefes alıp ıstırap çektiğini öğreneceklerdir.
Sayfa 255Kitabı okudu
İçinde hâlâ acıyan bir yer vardı, ama iyi şeyler vaat eden bir acıydı bu, tamamen kapanmadan önce kabuk tutarken yanan yaralar gibi sıcak, ama yumuşak bir acı.
Sayfa 80Kitabı okudu
Kitabın en iyi alıntısı
"Nihayet insanlık da öldü. Haber aldığımıza göre, uzun zamandır amansız bir hastalıkla pençeleşen insanlık, dün hayata gözlerini yummuştur. Bazı arkadaşlarımız önce bu habere inanmak istememişler ve uzun süre, 'Yahu insanlık öldü mü?' diye mırıldanmaktan kendilerini alamamışlardır. Bu nedenle gazetelerinde, 'İnsanlık öldü
Sayfa 255Kitabı okudu
Hiçbir bağını hatırlamıyordu ki kendisine acı bir pişmanlık, tedavisi imkansız yaralar vermeden geçmiş olsun.
Sayfa 10Kitabı okudu
İçinde hâlâ acıyan bir yer vardı, ama iyi şeyler vaat eden bir acıydı bu, tamamen kapanmadan önce kabuk tutarken yanan yaralar gibi sıcak, ama yumuşak bir acı.
Sayfa 70Kitabı okudu
...mış gibi yaşamların bu ülkede en büyük bedelini sanırım mutsuz ailelerde büyüyen çocuklar ödüyor.
Bana acı veren şey, hiç günahı olmayan çocukların mış gibi karı koca ilişkileri olan ailelerde çok derin yaralar alarak yetişmesi.
...aile sağlıklıysa zor günler aileyi daha da yakınlaştırıyor ve kaynaştırıyor; sağlıksızsa zor günler aile sorunlarını su yüzüne çıkarıyor ve gizlenemeyen sorunlar aileyi parçalıyor.
Sayfa 280Kitabı okudu
Acı her zaman gözle görülür değildir, bazen yaralar ruhunun içindedir. Bazı darbeler içeriden alınır.
《Gönül yarasının yıkıntıları arasında keşfedilmesi gereken bazı yaralar vardır: Çok acı çektik, acıdan öleceğimize emindik, buna rağmen şaşırtıcı olsa da ölmedik. Hala buradayız ve önümüzdeki hafta bir partiye gideceğiz. Olağanüstü bir sonuca ulaşırız: Hayatta kalmayı başardık. Sandığımızdan çok daha güçlüyüz.》
Sayfa 69 - Artemis YayınlarıKitabı okudu
“İçinde hala acıyan bir yer vardı, ama iyi şeyler vaat eden bir acıydı bu, tamamen kapanmadan önce kabuk tutarken yanan yaralar gibi sıcak, ama yumuşak bir acı.”
Sanki bunlar olmazsa ben mutlu olabilirdim gibi geliyor bana.
Bazen kalbimdeki yaraların acı acı sızladığını duyuyorum. Galiba bunlar iyileşmesi imkansız yaralar.
Sayfa 33 - kitapzamanıKitabı okudu
