günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
İletişim
Arabaları Topkapısı’ndan geçip Divan Yolu’nda ilerlerken o hâlâ babasını düşünüyordu. Ayasofya önünde birbirleriyle vedalaştılar ve Bünyamin gücünün yettiği kadar hızlı yürüyüp Haliç’e indi. Bir kayığa binip Galata’ya geçti. Karaköy iskelesinden Yelkenci Hanı’na koşarak gittiğinde evlerinin yerinde yeller estiğini gördü. Yeniçerilerin paramparça
Sayfa 89 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir şey eksikti. Kanın ağırlığı mı desem, hayatın acısı mı desem bilemiyorum. Özsüz gibiydi, bir kuşun değil, bir kanadın hafifliği gibi. Gülümseyen boş beyaz bir sayfa gibi. Yani tepeden tırnağa sahte hissettiriyordu insana. Ukalaca bir gülümseme demek yetmezdi. Samimiyetsiz bir gülümseme demek yetmezdi. Yüzsüzce bir gülümseme demek yetmezdi. Çekici bir gülümseme demek bile yetmezdi. Üstelik, dikkatli bakıldığında bu güzel yüzlü öğrencide hayalet hikâyelerindeki gibi bir şeyler olduğunu hissedebiliyordunuz. O zamana kadar bu kadar gizemli ve güzel bir genç adam görmemiştim.
–Hadi oğlum, sorun çıkarma bana, diye söylenmemin ardından çalışmaya başladı. Kim bilir belki de birlikte geçirdiğimiz onca seneden sonra bizim arabaya da bir kadir kıymet bilirlik gelmiş, eski dostunun hatırını kırmamayı öğrenmişti. Arabanın içine yayılan benzin kokusu genzime dolarken pedala usulca dokunarak an be an geceye hazırlanan şehrin yolunu tuttum. Dün gece bastıran kar, sadece evlerin çatılarında kalmıştı, yollarda su birikintisi bile yoktu. Güneşin son ışıklarıyla altından bir su kitlesine dönüşen Haliç'e paralel olarak ilerlemeye başladım. Sadece bu manzaraya bakmak bile insanın içini açıyordu. Ama hoş bir rüya gibi göz açıp kapayıncaya kadar geçecek olan bu manzaranın bile tadını çıkartmama izin vermediler. Başladı telefonumun zili acı acı çalmaya. Tanımadığım bir numara. Dün geceki cinayetlerle mi ilgiliydi acaba?
Bütün Alıntılar
Herkesin sevdiği işi yaptığı bir dünya, ne kadar farklı ve güzel olurdu 3 Neden peynirin tadı eridiğinde daha güzeldir? KISA CEVAP
31 MAYIS 1971
Bugün, Sinan Cemgil’in öldürüldüğü gündür. Genç kuşaklar belki bilmez; Sinan, darağacında asılan Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in arkadaşı ve bir anlamda, o efsane üçlünün, dördüncüsüdür. Denizler tutuklanıp, idamla yargılanmaya başlayınca, Sinan, birkaç arkadaşı ile birlikte Kürecik Amerikan üssünü basmak için Anadolu’ya geçer. Amaçları bazı Amerikan
Reklam
1.000 öğeden 601 ile 610 arasındakiler gösteriliyor.