Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ağır zaman.Tannan (çınlayan). Sonsuzluk,sınırsızlık.Aykırılık, belirsizlik. Kolaycılık, hattâ yüzsüzlük. Coşku ve tutku. Düzensiz düzen.Kıvrımlar,kuplar. Aydınlıklar ve gölgeler. Hepsine kırmızı mumlu birer dâvetiye göndermeliyim...
YKY
Ignatius J Reilly - dayanamadım paylaşıyorum
Hiç düşünmeyen ve aldırmayan bir toplumda hayatımı kazanabilmek için dişimle tırnağımla savaşır, çöl botlarımın tabanını Fransız Mahallesi’nin eski, kaldırım taşı döşeli yollarında aşındırıp adi, tırtıklı lastiğe dönüştürürken, aziz (ama yoldan çıkmış), eski bir tanışıma rastladım. Bu yozlaşmış insana ahlaksal üstünlüğümü kolayca kabul ettirdiğim
Reklam
Herkese, tutkunun ne olduğunu gösteriyorum. Gösterdim. Kaç yıl. Başka ne yarını olacaktı? Tutku nedir, bilmez misiniz siz be!.. Aile, toplum, vatan... Tutku soyut olunca kolay. Tutkunun bir adı, soyadı, elle tutulur bir gövdesi olmadı mı kolay. O zaman sahip çıkmak da, sahiplikten caymak da kolay. Teni tenine değen bir gövdesi olunca ise...
320 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Altmışlı yılların karanlık günlerine ışık düşüren bir ismin, hizmet bilinciyle kendini milletine adamasının göstergesidir, Sadık Yalsızuçanlar’ın kaleme aldığı bu eser. Hemşinli Tevfik’in yüreğinde filizlenen memleket sevdasının, Kayseri cezaevinde kurutulmaya çalışıldığı günlerin an an resmedilmesidir. Yaşımızın yetmediği yıllar... Tevfik
Vefa Apartmanı
Vefa ApartmanıSadık Yalsızuçanlar · Timaş Yayınları · 2011406 okunma
Aslında adalet duygusu olmayan bir insan değildi . Hayır, birçok iyi tarafı da vardı ancak bulunduğu mevkinin yarattığı tutku, onu iyi taraflarını göstermekten menediyordu.
Adalet eşit durumlarda eşit ölçüde uygulanan sabit bir mihenk değildir. Tutku adaletten daha önemlidir.
Reklam
Abdurrahim Karakoç'un Vefatı | 7 Haziran 2012
Kendi dilinden kendini tarifi... 'Ebedî kudretin tek sahibinden alınan emir üzerine 7 Nisan 1932 tarihinde dünyaya gelmişim. Çocukluğum şöyle-böyle geçti. Kıt imkânlara, kıtlık yıllarına rağmen hâlâ o günleri özlerim. Birçok kimseye o yılları anlatsam, 'Özlenecek neresi var? ' diyebilirler, amma ben hep çocukluk yıllarımı sevdim. Şiir yazmaya küçük yaşlarda başladım. Zaten bizim oralarda her genç şiir yazar. Bu tutku başka bir meşgalenin veya işin olmayışından kaynaklanıyor gibime geliyor. Ben de avareydim, boşluğumu şiirle doldurmaya çalıstım. Benimle şiire başlayanlar yalnızlıktan, yardımsızlıktan dökülüp gittiler. Bana gelince: Sağolsunlar, iktidarların ve muhalefetin irikıyım politikacıları, ihtilal cuntacıları, 'bilimsel' cüppeliler, entellektüel züppeler, millî soyguncular, sosyete parazitleri, sermaye sülükleri, zulüm-işkence makineleri, adalet katleden hukukçular, dalkavuklar, üçkağıtçılar v.s. hep bana yardımcı oldular. Şiir malzememi veren onlar, öfkemi bileyen onlar oldular. Yardımlarını inkâr etmiyorum, fakat teşekkür de etmiyorum. Dinsizlerin değil, din düşmanlarının, yani İslâm düşmanlarının da az yardımı olmadı. Bir bakıma dinî duygularımın kuvvetlenmesine vesile oldular. En uygun zamanda yaşadığıma inanıyorum. Yardımcılarım (!) var oldukları sürece yazmaya devam edeceğim. Allah (cc) kısmet ederse...'
Karma... Bir varmış... Bir yokmuş...
"Acaba bunu hak etmek için ne yaptı," diye yazıklandı sıtması ve kıçında bir sivrisinek ısırığı olan gedikli subay, Hemşire Cramer beyazlı adamın termometresini okuduktan ve öldüğünü anladıktan sonra. "Savaşa katıldı," diye tahmin yürüttü sarı bıyıklı savaş pilotu. "Hepimiz savaşa katıldık," diye karşı çıktı Dunbar. "Kastettiğim de bu işte," diye devam etti sıtmalı gedikli subay. "Neden o? Bu ödül-ceza sisteminde hiçbir mantık yok gibi. Benim başıma gelene bakın. Kumsalda geçirdiğim tutku dolu beş dakika yüzünden frengi ya da belsoğukluğu kapsam, adalet yerini bulmuş sayılırdı. Ama sıtma? Zinanın sonucu olarak sıtmanın mantığını kim açıklayabilir?"
Sayfa 233 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Okuma Listem
DÜNYA EDEBİYATI 📚 *HOMEROS İlyada Destanı ✓ Odysseia Destanı ✓ *DANTE ALİGHİERİ Yeni Dünya✓ İlahi Komedya✓
Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı :')
Her suçta bir tutku aramak ve bu tutku nedeniyle özür bulmak için çok iyi niyet gerekmez ve siz inanılmaz derecede iyi niyetlisiniz.
Can Yayınları/ E-KitapKitabı okudu
Reklam
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İletişim, başarı ve hayat üzerine yazılan kitap birinci kitabın devamı niteliğinde. Tutku, güven, saygı, adalet, bilgi, etik, cesaret, dostluk, emek ve hedef kitaptan bazı konu başlıkları. Kitap resimlere zenginleştirilerek, biraz da iri puntolar kullanılarak okuyucunun kitabı yorulmadan okuması amaçlanmış. Başarılı da olmuşlar. Kitap -her ne kadar yazarının "fazla bilinmeyen hikayeleri ekledim" dese de- bilinen hikayelerle konular desteklenmiş, Türkiye gerçeği göz önüne alınarak gerekli mesajlar verilmeye çalışılmış. Yazarın samimi bir sohbet havasındaki anlatımı ve yerinde tespitleri eserin ve yazarın başarıya ulaşacağını gösteriliyor. Ahmet Şerif İzgören'in güzel anlatışı -ülkemizdeki acı gerçekleri böylesine tatlı bir şekilde ifade etmesi- okuyucuyu etkilemesindeki birinci özellik olsa gerek. Konuya ilgisi olanların gecikmeden bu kitabı okuması gerekir diye düşünüyorum. Bol istifadeli okumalar...
Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır 2
Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır 2Ahmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 20202,969 okunma
584 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Şimdiye kadar okuduğum en uzun kitap oldu. Yoğun şehir betimlemeleri, bahsi geçen bölgelerle alakalı hiç bilgim, fikrim olmaması sebebiyle gözümde pek canlanmadı. Olayların gelişiminde tekrar etmeyen lokasyonları hayal etmekte çok zorlandım. Anlatım olarak beni sıkmadı. Farklı hayatları ayrı ayrı işlemesi, olayları birbirlerine bağlayış biçimi oldukça ustacaydı. Dönemin ekonomik yapısını, sosyal hayatı, adalet çizgisini, yönetim biçimini, din anlayışını ve genel yaşayışını da çok iyi yansıtmış. Genel konu için şunu söyleyebilirim; Yazar, karşı cinse duyulan aşk, tutku, ihtiras, sevgi vb. duyguların, kişinin sosyal statüsüne, hayatı boyunca karşı cins ile diyalog miktarına ve en önemlisi, bu duyguları hissettiği kişiye ulaşma arzusuyla tüm hayatı boyunca inandığı değerlere, inanca, mantığa aykırı davranabilme çizgisinin ne kadar ince olduğunu hatta hayatı pahasına riskler alabileceğini gayet gerçekçi bir anlatımla yansıtmış. Ayrıca, bir kadının sahip olduğu güzellik ile ya da karşısındakinin onu beğenmesiyle erişebileceği statüye ve zenginliğe, işler iyi gitmediğindeyse hayatına mâl olabilecek bir yaşantıya çok geniş çaplı bir bakış açısı kazandırmış yazar.
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Doğan Kitap Yayınları · 201932,6bin okunma
Aslında adalet duygusu olmayan bir insan değildi. Hayır, birçok iyi tarafı da vardı ancak bulunduğu mevkiinin yarattığı tutku, onu iyi taraflarını göstermekten menediyordu.
321 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.