_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
Sevgi -iyi olanı yapmak- kanımız gibi içimizde, başımız, ellerimiz gibi bizimle bir bütün olmalıdır. Papalagi ise, Hıristiyan, Tanrı, sevgi sözcüklerini yalnızca ağzında taşır. Diliyle bunlara vurdu mu, dünyanın gürültüsünü koparır. Ama yüreği, sevgisi Tanrı'nın önünde eğilmez, yalnızca şeylerin, yuvarlak metal ve ağır kâğıdın, zevk düşüncesinin ve makinenin önünde eğilir. İçi zamana karşı vahşi bir hırs ve mesleğinin çılgınlığıyla kaplıdır, ışıkla değil. Çok, ama çok uzaklardaki Tanrı'ya gitmektense, on kez sahte yaşamlar mekânına gitmek yeğdir onun için.
Garip şey doğrusu. Dünyanın bir kesimi dipsiz bir uçuruma yuvarlanmıştı sanki. N'oldu bütün o geçmiş yaşamlar, eski katedraller, kalabalıklar? Her şey uçuruma yuvarlandı. Bir yerlerdedirler belki, hiçbir şey bilmiyoruz bu konuda, tam anlamıyla bilgisiziz.
Dünyanın sınırındaydım. Önümde, yaratılmadan var olanın uçsuz bucaksız çukuru. Yaratılan her şey arkamdaydı. Evren arkamda kalmış, bütün ağırlığıyla beni dipsiz uçuruma itiyordu. Ne korkunç baş dönmesi! Geri çekilmek isterdim. Kıpırdamaktan fena korkuyorum. Bir adım attım mı, hop, hiçlik tarafından yutulacak, dibe çekilecek, eritileceğim. Gözlerimi yumdum; bu, başımın dönmesiyle bulantımı arttırmaktan başka işe yaramadı. Kosmos dengesini kaybediyordu. Dünya çok mu ağır, yoksa tüy gibi hafif miydi? Bir anda yok olup gidebilir. Ya da ağırlığı altında pestilimi çıkarabilir. Dolu ile boş arasında kaldım, yere yıkıldım.
Sayfa 75 - Yapı Kredi Yayınları, Çevirmen: Bertan Onaran, 2. Baskı, Nisan 2022
_Epikürcü zevk düşkünlerine göre, Tanrıların yaşamlarından daha mutlu başka yaşamlar düşünülemez. Çünkü tanrılar hiçbir iş yapmaz; hicbir şeyle uğraşmaz; hicbir gayret sarf etmez; bilgeliklerinin tadını çıkarırlar; en derin ve sonsuz hazları tadacaklarını daima bilirler. Epikürcülükte tanrıların tam anlamıyla mutlu olduğunu, ama tam tersine
"Gücenmiş kardeş surlu kentten daha zor elde edilir.
Çekişme sürgülü kale kapısı gibidir."
(Süleyman'ın Özdeyişleri 18:19)
Gücenmiş bir kardeş veya kız kardeşi kazanmak, surlarla çevrili
bir kenti kazanmaktan daha zordur. Güçlü kentleri çevreleyen surlar
vardı. Bu surlar kentin korunmasını güvence altına alır ve kent