Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Üç Kardeşin Hikayesi
Genç adam, kızın söylediği şeyle ilgili olarak bir süre düşüncelere dalıyor. Sonra konuşuyor: "Acaba neden hepimiz ayrı ayrı yaşamlar sürüyoruz? Demek istediğim, sözgelimi sizin durumunuzda, aynı ebeveynden doğmuş, aynı evde büyümüşsünüz, ikiniz de kız çocuğusunuz, buna rağmen neden bu kadar farklı karakterlere sahipsiniz
Sayfa 20 - Doğan Kitap
Kuramcı, Louis Lindon’u geçmişin sisleri arasına gömdükten sonra en sevdiği konuya atlayabildi: Ona göre bilginin üretimi ve dolaşımı, gıda maddeleri üretimi ve dağıtımında görülen dönüşümden geçmeliymiş. Yani zanaat aşamasından sanayi aşamasına geçişten. Buruklukla saptıyormuş ki, bilgi üretimi konusunda sıfır hata konumundan henüz çok uzakmışız; çoğu zaman gereksiz fazlalıklar ve belirsizlik ağır basıyormuş. Az gelişmiş bilgi dağıtım ağları, hâlâ yaklaşık değerlendirmeler ve çağdışılığın (bu noktada, öfkeyle belirtiyor ki, Telecom hâlâ kâğıda basılı yıllık rehberler dağıtıyormuş!) izlerini taşıyormuş. Tanrı’ya şükür ki, gençler daha çok ve gitgide daha güvenilir bilgi talep ediyorlarmış; ...
Reklam
Ağır Yaşamlar ve Umut Taciri
Telefon düşesleri, telaşlanmayın Aşk iğrenç bir kelimedir, sözde Bu dünyada yaşam promosyonu Yirmi birinci yüzyıldaysanız bir de İyilik müzayedesinde kötü antika Duvarlar kelimelerle dolu Bu karanfiller size
Sayfa 31 - Vaktin Sesleri- Alperen DiktaşKitabı okudu
Ağır Yaşamlar ve Umut Taciri
Okyanus incileri, sevmeyin Bu dünya leş bir yer şimdi Cebimdeki mutluluklar da bitti Toplum tarafından katledilmiş umutlarım Halka arz olmuş hayallerim ile Çocukların savaş çığlıkları arasında Dilimin ucunda sonsuzluğun şiiri Bunların hepsi size.
Sayfa 31 - Vaktin Sesleri- Alperen DiktaşKitabı okudu
(...)Uslu çocuklar yaratabileceği halde kötü çocuklar yaratmayı tercih eden, her bir insanı mutlu yapabilecekken tek birini bile sevindirmeyen, acı hayatlarını takdir etmelerini isteyen ama ömürlerini cimrice kısaltan, meleklerine hak etmedikleri halde sonsuz mutluluk veren ama diğer çocuklarından mutluluğu hak etmelerini isteyen, meleklerine acısız yaşamlar bahşettiği halde diğer çocuklarını ağır sıkıntılarla ruh ve beden hastalıklarıyla lanetleyen, adalet ve merhamet deyip duran ama cehennemi icat eden, yine Altın Kurallar ile yetmiş yedi kez affetmekten bahsettiği halde cehennemi yaratan, insanlara gelince ahlak kuralları diye dırdır edip de bu kurallara kendi uymayan, suçlara kaşını çatan ama bütün suçları işleyen, kendinden böyle bir şey istenmediği halde insanı yaratmış olan ve ardından da insanın eylemlerinden dolayı onurlu birine yaraşır şekilde kendini mesul tutacağı halde, bütün sorumluluğu yine insana yükleyen ve son olarak, tam bir ilahi mankafalılıkla, bu şekillerde istismar edilmiş zavallı kulundan O’na tapmasını isteyen bir Tanrı!
Maya Kitap, Epub
Mış gibi yaşam ve bu yaşamlar üstüne kurulu evlilikler sigara ve alkol düşkünlüğünün temelinde yatar. Uyuşturucalar, mış gibi yaşayan insanların anlam ve coşku arayışlarının aracıdır. Kumar,her türlü ideolojik bağnazlık, mış gibi yaşamın hapishanesinden kurtulmaya çalışan, anlamlı, coşkulu ve güçlü bir yaşam arayan insanların sığınağıdır. Arayışın sonucunda kurulan yaşam kaçılan tuzağa düşüş , korkulan yere gidiş oluyor. Pek bir şey değişmiyor. Ve toplum olarak bunun bedelini çok ağır ödüyoruz,ama şu anda farkında değiliz.
Reklam
...Aynılıklar, benzerlikler, tutarsızlıklar,sonsuzca tekrarlanan yaşamlar, sonunda var olmanın çok da anlamlı olmadığı sonucunu doğuruyor. Sizden önce defalarca yaşanmış duyguları, davranışları, düşünceleri sizin de yaşamanız sadece tekrarlara bir diğerini ekliyor fakat asla bir yenilik getirmiyor. Bunun farkına varan insanlar için yaşam katlanılmayacak kadar ağır oluyor; ancak farkında olup da başka var olma nedenleri bulan insanlar yaşama katlanacak gücü buluyorlar.
Kadınlar... Erkekler... Farklı yaşamlar... Ortak zevkler...
... Cihan zamanı oburca yiyip tüketiyor, Ömer ağır ağır yudumluyordu. Cihan dünyaya hükmetmek istiyordu; onun Terken Hatun'a sözü geçiyordu, Terken'in de Melikşah'a. Gündüzleri heremde entrika çeviriyor, gidip gelen mesajları, yatak dedikodularını, mücevher vaatlerini yakalıyor, zehir kuşkularının izini sürüyordu. Sinirleniyor, heyecanlanıyor, ateşleniyordu. Akşamları ise kendini sevilmenin mutluluğuna terk ediyordu. Ömer için yaşam çok farklıydı, ilmin zevkine ve zevkin ilmine varmaktı. Yataktan geç kalkıyor, aç karnına geleneksel "sabah kadeh" ini dikiyor, sonra çalışma masasına oturup yazıyor,çiziyor,hesap yapıyor, yine yazıyor, şekiller çiziyor ve gizli kitabına birkaç şiir kaydediyordu.
Sayfa 102 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İnsanın düşünmek, hayal kurmak ve çalışmak için kendisine bir mekan ve zaman yaratması, bir zenginlik birikimini gerektirir ve her zenginlik birikiminin ardında da, hiçbir çıkış yolu olmaksızın ağır çalışmalara, özverilere ve baskılara maruz kalmış yaşamlar vardır. Çevremizi kuşatan adaletsizliğin dışında başka bir varolma tarzına yönelme olanağı veren her tasarı ya da imge, adaletsizliğin damgasını taşır; bu adaletsizlik olmadan söz konusu tasarı ya da imgeyi düşünebilmek olanaksızdır.
Sayfa 169Kitabı okudu
Sakalımın çıkmaya başlamasından saçımın ilk akların düşmesine kadarki kısacık dönemde, sadece elli yılda, başka zamanlarda on kuşağın yaşayacağı köklü değişimler ve dönüşümler oldu. Ve bunlar bize çok ama çok ağır geldi. Bugünüm dünlerimden, yükselişlerim ve yıkılışlarım birbirinden o kadar farklı ki, zaman zaman tek bir yaşam değil de, birbirinden tamamen farklı yaşamlar sürdürdüğümü düşündüğüm oluyor.
Reklam
"Yüce" nin Tersi
İnsanın düşünmek, hayâl kurmak ve çalışmak için kendisine bir mekân ve zaman yaratması, bir zenginlik birikimini gerektirir ve her zenginlik birikiminin ardında da, hiçbir çıkış yolu olmaksızın ağır çalışmalara, özverilere ve baskılara maruz kalmış yaşamlar vardır.
Sayfa 169Kitabı okudu
Uslu çocuklar yaratabileceği halde kötü çocuklar yaratmayı tercih eden, her bir insanı mutlu yapabilecekken tek birini bile sevindirmeyen, acı hayatlarını takdir etmelerini isteyen ama ömürlerini cimrice kısaltan, meleklerine hak etmedikleri halde sonsuz mutluluk veren ama diğer çocuklarından mutluluğu hak etmelerini isteyen, meleklerine acısız yaşamlar bahşettiği halde diğer çocuklarını ağır sıkıntılarla ruh ve beden hastalıklarıyla lanetleyen, adalet ve merhamet deyip duran ama cehennemi icat eden, yine Altın Kurallar ile yetmiş yedi kez affetmekten bahsettiği halde cehennemi yaratan, insanlara gelince ahlak kuralları diye dırdır edip de bu kurallara kendi uymayan, suçlara kaşını çatan ama bütün suçları işleyen, kendinden böyle bir şey istenmediği halde insanı yaratmış olan ve ardından da insanın eylemlerinden dolayı onurlu birine yaraşır şekilde kendini mesul tutacağı halde, bütün sorumluluğu yine insana yükleyen ve sonolarak, tam bir ilahi mankafalılıkla, bu şekillerde istismar edilmiş zavallı kulundan O’na tapmasını isteyen bir Tanrı!
Sayfa 116Kitabı okudu
Ağır Yaşamlar (D-Max)
"Çok yiyen kimseye acı; zira çok yiyen zelil olur. Eğer öküz gibi şişmanlık istersen eşek gibi şunun bunun cevdine katlanmalısın."
Sayfa 511 - Meral Yayın Evi
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.