Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
320 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Kuru öksürüğüm 15 gündür devam ediyor. Oysa sadece bir gece ateşlendim,bol bol burnum aktı basit bir soğuk algınlığı demiştim ...böbrek üstü bezimde bir ağrı da başladı son günlerde...yoksa verem miyim ? T4 hormonum daimi doktor kontrolü altında ...hiv olabilirim ...domuz gribi? ??bağışıklık sistemim sağlam değilse? Ya hücrelerim çöküyor da..farkında değilsem.! Havadan püskürtme kimyasallarla zehirleniyorsam ..veba! Sars! Şarbon!!!! Işte kitabı okuyunca heryerinizde farklı bir ağrı tespit edebilirsiniz..:) bunun bireysel değil toplumsal olduğunu bir düşünün. .dünyanın başına gelmiş en yokedici salgınlar ,bunların yarattığı toplumsal değişimler, göçler, hayatını bu hastalıklara çağre bulmak için söndürmüs (ki kendilerini denek olarak kullananlar var ) bilimadamları, doktorlar.. Ve nihayetinde bir arada yaşamaya çalışan milyarlarca insan ..yeni bir virüs. .dünyayı tam tur dolaşmadan bırakmayan bir afet..belki doğa bilinçli olarak ,zaman zaman insan sayısındaki çoğalmaya denetlemek adına bu üretimi gerçekleştiriyor ..kim bilir ? Sorular ,sorular. .kim hayatta kalabilir?en güçlü bedene sahip olanlar mı? Aklını kullananlar m? Hem yapay salginlar üretip ,hem çare satanlar mı? Başımıza ne gelmiş ,ne gelecek bilmek isterseniz ...okuyunuz efendim Sağlıkla kalın. ..
Dünyamızı Değiştiren On İki Hastalık
Dünyamızı Değiştiren On İki HastalıkIrwin W. Sherman · İş Bankası Kültür Yayınları · 2016248 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Kısa ama kısalığının ötesinde de başarılı ve çok derin bir kitap. Adından da anlaşılacağı üzere kadınların çektiklerini ve kadınların erkeklerine ne şekilde bağlılık gösterdiğini ve onları ne şekilde ilahlaştırdığını anlatıyor. Yazar Hamdi Kalyoncu’nun da uzman bir psikiyatir olmasından dolayı da kadınların çektiklerini ve yaşadıklarını anlatmakta
Erkeğini İlahlaştıran Kadınlar
Erkeğini İlahlaştıran KadınlarHamdi Kalyoncu · Yediveren · 202118 okunma
Reklam
Çevresindeki herkes ona düşmanca bakiyordu. Kuşatilmiştı. Artik otobuse yetişmesi olanaksizdi. Birden sol şakağinda ağri yeniden başladı. Yillardir aradigini bulur bulmaz yitirmesine sebep olan bu saçma, alayci duzene boyun eğmis gibi kendini koyverdi. Şimdi ona istediklerini yapabilirlerdi. Yanindaki polis kolunu sarsip, ummadigi yumusak bir sesle sordu: -Ne oldu? Anlat. -Otobuse yetisecektim... Sustu. Konusmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan soz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardi.
Sayfa 155 - Yapi Kredi YayinlariKitabı okudu
Ümit Yaşar Oğuzcan
Sana Bir Tanrı Getirdim Hani o iki kişilik dünyalar bizimdi Hani sen iyiydin Halden anlardın Hani sen git demiyecektin bana Ve ben herşeye rağmen gelecektim İçimde bir umut
312 syf.
7/10 puan verdi
Kitap için söylenebilecek çok şey var. Ülkemiz dünya ortalamasının çok çok üstünde kaydeden bir sezaryen doğum oranına sahip. Bununla birlikte son yıllarda "doğal doğum" yani normal doğumun sağlıklı yönlerinin tekrar gündeme gelmesiyle birlikte doğala dönüş de başladı. Hypnobirthing akımı da doğal doğuma yardımcı bir yöntem diyebiliriz.
HypnoBirthing Mongan Yöntemi
HypnoBirthing Mongan YöntemiMarie F. Mongan · Gün Yayıncılık · 2012290 okunma
%30 (208/691)
7/10 puan verdi
SILMARILLION ve YAVRUSUNU SİNEK KAPAN MANDA EŞLİĞİNDE BEYİN ANEVRİZMASI J.R.R.TOLKIEN'in oğlu Christopher TOLKIEN'in önsözüyle giriş yapılan eser,babasının 1917'lerden beri bu kitapla uğraşmasını,yazımını,değişiklikleri anlatımıyla başlıyor. Sonrasında J.R.R.TOLKIEN'in yayıncısı Milton WALDMAN'a yazdığı 1951 tarihli uzuuun bir mektupla devam
Silmarillion
SilmarillionJ. R. R. Tolkien · İthaki Yayınları · 20185,3bin okunma
Reklam
Ayran
Köyden istasyona giden yol, eriyen karlarla diz boyu çamurdu. İki mızrak boyu yükselen güneş, tarlaları hala örten karların üzerinde pırıltılarla ve göz kamaştırarak yanıyor, fakat yoldaki pis su birikintilerine vurunca donuk sarı bir renk alıp boğuluyordu. Kocaman ve altı çivili kunduralarını çıplak ayaklarına geçirmiş olan küçük Hasan,
Arkadaşlar merhaba.. Bir öneride bulunmak istiyorum size. Sitedeki herkesin katılımıyla (tabi belli kurallar dahilinde) küçük bir öykü yazmaya ne dersiniz? Şöyle olacak, mesela ben bir öykü başlatacağım 4-5 cümleden oluşan. Ardından bu iletinin altında yorum yapan ilk kişi benim yazdıklarımı kendi hayal dünyasına göre devam ettirecek. Sonraki
Ailesine acıyordu. Onların üzülmemesi için bir şeyler yapmalıydı. Hem onları, hem kendisini bu acıdan kurtarmalıydı. "Ne kadar rahat, hem de ne kadar kolaymış!..." diye düşündü. "Ya ağrı? Onu ne yapmalı?..." "Ağrı! Söyle neredesin?" Böyle söylenerek dinlemeye başladı. "Hah iste şurada! Ne yapalım, varsın olsun!..." "Ya ölüm? O nerede?" İçinde ölüme karsı duyduğu her zamanki korkuyu arıyor, bulamıyordu. Nerede?... Ne ölümü?... Korkunun zerresi yoktu, çünkü ölüm yoktu. Ölüm yerine aydınlık vardı. "Demek öyle! Ne büyük mutluluk!..."
Kafamın karışmasıyla beraber bu paramparça olmuşluğun, benzeri olmayan bir resme bürünmesi beni çok etkilemişti. Wolfgang’a “peki, bu kadar şeyi nereden biliyorsun?” diye sordum. Wolfgang, “Ben yıllardan beri bu şehirde yaşıyorum. Hem adli tıpta hem hukuk camiasında bayağı kişiyi tanıyorum. Mait’in yani Wiktoria’nın şeytanî zekâsı, yakayı ele
749 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.