Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Akşam, yine akşam, yine akşam, Göllerde bu dem bir kamış olsam!
Sayfa 18 - Bİ L G İ Y A Y I N E V İ
Müftü diye buna derim!!!
Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, Izmir'den kopup gelen "Vatan ordusuna katılınız" başlıklı telgrafı aldıktan sonra halkı cami önüne toplayacak ve haykırarak şu fetvayı verecekti: Her ne pahasına olursa olsun düşmana karşı koy- mak gerekir. Düşmanın işgal eylediği ülkeler halkı için kavgaya girişmek farz-ı ayn'dır, işgale uğramayan ül- keler halkı için farz-ı kifaye'dir. Ben fetva veriyorum. Silah ve cephane azlığı ya da yokluğu hiçbir zaman kavgaya engel olmayacaktır. Hiçbir savunma aracı bulunmayan bir Müslüman bile yerden üç taş alarak düşmana atmak zorundadır.
Sayfa 250Kitabı okudu
Reklam
İzmir’in İşgali
Hürriyet ve itilaf fırkasının Denizli’deki tutum ve davranışlarının Celâl Bayar (Galip hocanın) anılarından izleyelim. İzmir’in işgali ,Denizli’de elim tepki yaratmıştı .bununla beraber ,yerli Rumlarla Hürriyet ve itilaf Partisi’nin az sayıdaki adamları, mukavemet aleyhinde propagandadan geri durmuyorlardı .Bunlara göre itilaf devletlerinin yardımı ile ilerlemeye devam eden yunan ordusuna mukavemet boş yere kan dökmekten başka bir şey değildi. Denizli hürriyet ve itilaf Partisi’nin ileri gelenlerinden birkaç kişi, Yunanlılarla mücadele etmeye karar verdiklerini topçu alay kumandanına gidip söylemişlerdi. Vatansever Denizli halkı ,devamlı yapılan bu tahriklere rağmen ,böyle düşünmüyordu .Düşmanla mücadele fikrini ,her zaman Müftü Ahmet Hulusi Efendi temsil ediyordu. kendisini yakından tanırdım. medrese zihniyetini skolastik düşüncesini vatan muhabbeti ile birleştirmiş saf ve dürüst bir Türktü .Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin muhalifleri ise ,bu vatansever müftüyü devamlı bir şekilde ölümle tehdit etmişlerdi fakat uyanma yolundaki gayretlerini önleyememişlerdi! Denizli’de böylece savunma fikri uyanmış ,Redd-i İlhak cemiyeti adı altında işe başlamıştı .Denizli’de uyanan bu akım ilerlemiş ,düşmanı Sarayköy‘den ileri geçirmemek fikri doğmuştu .Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin “hiçbir savunma vasıtası olmayan bir Müslüman dahi yerden üç taş alarak düşmana atmaya mecburdur!” şeklindeki fetvası Hürriyet ve itilafçıları çileden çıkarmıştır.
Sayfa 174Kitabı okudu
Selam Olsun
Milli Mücadeleye destek olmak için canı pahasına savaşan Karakol Cemiyeti'nden Yenibahçeli Şükrü'ye, Hamza Grubu'ndan Yüzbaşı Seyfettin'e, Mim Mim Grubu'ndan Topkapılı Mehmet Cambaz'a selam olsun. İmalat-ı Harbiye'den Eyüp Bey'e, Berzenci Grubu'ndan Ahmet Berzenci'ye, Ferhat Grubu'ndan Mustafa İzzet' selam olsun. Kuva'cı kahramanlar; Yahya Kaptan'a Ali Çetinkaya'ya, Şahin Bey'e, Sütçü İmam'a ve Ahmet Hulusi Efendi'ye selam olsun. Kadınlarımız Ayşe Çavuş'a, Halime Çavuş'a, Asker Saime'ye, Melek Hanım'a, Tayyar Rahime'ye, Kara Fatma'ya ve Gördesli Makbule'ye bin selam olsun. Daha önce Çanakkale'de, Conkbayırı'nda, Kemalyeri'nde ve daha sonra Adana'da, Maraş'ta, Sakarya'da, Urfa'da, Afyon'da, Antep'te ve İzmir'in dağlarında Mustafa Kemal'lere selam olsun, selam olsun, selam olsun...
Okul cocuklari icin sapka getirip tezgaha dizer. Ustad bunlari gorunce at der. Tezgahin ucundan tuttugu gibi dereden asagi yuvarlar .Hafız Ahmet üstada olan sadakatinin bereketini hep görür. Evi hic misafirsiz kalmadigi halde kazancim gunde 30 kurusken 300 kurusluk masrafim olurdum .nasıl yettigine akıl erdiremezdim.
21 Temmuz’da da üçüncü Damat Ferit Paşa hükümeti kurulmuştu. Yeni hükümet, ilk işlerinden biri olarak, Dahiliye Nezareti’nin (içişleri bakanlığı) bir bildirisi ile, milli kuvvetlerin dağıtılmasını emretmiş, Denizli Mutasarrıfı da aldığı bu emri Denizli Heyet-i Milliyesi’ne tebliğ etmişti. Bu tebliğe cevap veren, örnek yurtsever ve milli
Sayfa 62 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal Paşa Adana'da ordusuz bir komutan olarak bazı faaliyetlere teşebbüs etmiştir. Zaten Mustafa Kemal Paşa Adana'ya geldiği günden itibaren halkla yakın ilişkide bulunmuş ve onları uyarmaya çalışmış, Adanalı aydınlarla ve Adana sancaklarından gelen temsilcilerle görüş alışverişinde bulunmak amacıyla da toplantılar yapmıştır.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Bu bir lisân-ı hafidir ki rûha dolmakta, Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Paşaların kavgası, 145-146 syf.
İnkilâb Hareketleri Neden Oldu? Nasıl oldu?" Ahmet Hulusi Akten neşrinde daha fazla ayrıntı bulunuyor: "Ben geldiğim sırada Tevfik Rüşdü Bey söz söylüyordu: "Ben kanaatimi millet kürsüsünden dahi haykırırım, kimseden korkmam!..Teşkilat-ı Esasiye'de dinimiz apaçık yazılmalıdır..." Ben söz aldım ve sordum: 'Teşkilat-ı Esasiye'de dinimizin İslâm olduğu yazılıdır Tevfik Rüş dü Bey...Hangi kanaati haykıracaksın ve Teşkilât-ı Esasiye'ye apaçık hangi dini yazdıracaksın?.. Hıristiyanlığı mı?' Mahmut Esat Bey söz aldı ve sertçe cevap verdi: 'Evet hıristiyanlığı. Çünkü islâmlık terakkiye manidir!..Bu dinle yürünmez, mahvuluruz ve bize kimse de ehemmiyet vermez."
Sayfa 334 - Yazar YayınlarıKitabı okudu
Dudu, Kalyopi'nin borç senedini Hulusi Efendi'ye vererek manalı bir bakışla dedi ki: -Bunu alınız, Ahmet Efendi'ye veriniz, güzelce saklasın, ne olur ne olmaz. Bu senet elde bulundukça Kalyopi için de bir baskı olur. Faydasız değildir. Hulusi - Acayip! Kalyopi'yi burada esaretten kurtarıp da kendi esaretimiz altına mı alacağız zannediyorsunuz? Arkadaşım bana böyle bir şey söylemedi. Bu senet şöylece yırtılıp atılacak ve Kalyopi de serbest kalacaktır.
Sayfa 187Kitabı okudu
144 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.