NÂZIM HİKMET CELİLE HANIM'I NİÇİN TERK ETTİ? BEŞİR AYVAZOĞLU Yahya Kemal, Nâzım Hikmet'in annesi Ayşe Celile Hanım'a deliler gibi âşık olduğu halde niçin âni bir kararla evlenmekten vazgeçmişti? Bozgunda Fetih Rüyası'nı yazarken bu sorunun cevabını bulabilmek için çok uğraştım. Bana sorarsanız, belli başlı kaynaklarda ileri
Sağlıksız ailelerdeki mutsuz anne ve mutsuz baba, kişisel becerileri ve girişimleriyle kendi gereksinmelerini karşılayamadıkları için, gereksinmeleri karşılamada çocuklarını araç olarak kullanırlar. Çocukların kendi gereksinmeleri ve kişisel gelişme potansiyelleri, böyle ana-babalar için önemli değildir; çocuklar gelişemezler ve kendi
Sayfa 61 - Remzi Kitabevi
Reklam
RÜYADA (mı) YIZ!.?
. İnsanlar her an rüya görüyor. Biz doğmadan doğan insanlar dışarıda kocaman bir rüya yarattı. Buna toplumsal rüya ya da gezegensel rüya diyeceğiz. Gezegensel rüya, milyarlarca bireysel rüyanın oluşturduğu kolektif rüyadır. Bu küçük bireysel rüyalar bir araya geldiğinde aile rüyası, toplum rüyası, şehir rüyası, ülke rüyası ve sonunda insanlık rüyasını yaratıyor. Gezegensel rüya, tüm toplumsal kuralları, inançları, yasaları, dinleri, değişik kültürleri, devletleri, okulları, sosyal olayları ve tatilleri içinde barındırıyor. .
Sayfa 25 - Kuraldışı Yayıncılık, 34.Baskı, 2021, Türkçesi: Nil GünKitabı okudu
Fakat bilebileceğimiz bir şey var ki, o da bu cellatların bize dost olamayacağıdır. Bunların hepsi fena, vicdansız insanlardır demek istemiyorum. Ne gezer, onların arasında da ne müşfik aile babaları, ne vefalı arkadaşlar, ne hassas yürekli tabiat âşıkları vardır. Ama karşımızda düşman olarak vazife aldıkları andan itibaren, onlar, iradelerinin dışında bir kuvvetin oyuncağıdırlar. Cemiyet içinde aldıkları mevki ve vazifenin onlara verdiği şahsiyet, tabiatın şekil verdiği asıl benliklerini o kadar gölgelemiş, seneler geçtikçe o kadar gerilere itmiş, boğmuştur ki, kendileri bile bu asil benliklerini aramaya kalksalar, herhalde içlerinde karanlık bir boşluk, bir kargaşalıktan başka bir şey bulamayacaklardır.
... İnanna girdi Eridu’daki Apsu’ya Tereyağlı çöreklerin tadını çıkardı Serin su verdiler, yürek ferahlatan! Aslan’ın önünde İsimud ona bira verdi: Dost olarak ağırladı, müttefik olarak davrandı! Kutsal sofrada, göksel sofrada, Hoş geldin dedi kutsal İnanna’ya! Ve Enki Apsu’da İnanna’yla yan yana, Birlikte diktiler biraları, şaraplar
Sayfa 261
Dört kişilik ailenin içinde herkesin birbirine saygı duyduğu, birbirini incitmekten korktuğu bir cennet vardı. Ve bütün bunlara, olabilecek en sağlıklı aile ortamına rağmen Kayra delirdi. Ve onlraı terk etti. Gözünü kırpmadan. ... Gelelim bana... ... Uzun lafın kısası, bir sabah uyandık ve annem yoktu. Herkese ''Tatile gitti'' dedik. Bir ay sonra döndü. Babamda ruhsal darp izleri yarattığı için bu küçük kaçış hikayesiyle, annemi öldürmek istedim birkaç yıl. Sonra geçti. Ve dört beş mevsim sonra yeniden, birbirleriyle konuşmayan ama çok mutlu olan aile yapımıza geri döndük. Mutlu bir dilsizler ailesi! Ben umursamadım. Eğer bir insan babasının hıçkırıklarını umursamazsa hiçbir şeyi umursamıyor demektir. Yani Kinyas tek başına Kinyas olmadı aslında. Birkaç sponsor vardı arkasında. Çekirdek ailesi, boktan geceler...
Reklam
1.000 öğeden 951 ile 960 arasındakiler gösteriliyor.