Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Riyazet, insanın kendini fuzuli akıldan kurtarabilmesi, şehir ve medeniyette yapılan yapay lezzet ve lokmalardan müstağni kılabilmesi ve kendini ihtiyaç elbisesiyle, medeniyetten müstağnilik elbisesiyle süsleyip tabiatın kucağına giderek kendini Tao'ya teslim edebilmesi ve de coşku, cezbe ve aşk ile onda istiğrak kazanabilmesi demektir.
Sayfa 207 - Tao Nedir?
Entrikalar, dedikodu, yapılması akıldan bile geçmemiş şeylerin allanıp pullanarak anlatılması, bu kıyafetler giyinmiş, zavallı hayvanların ruhlarının bilinçsiz bilincinden çekip çıkardıkları doyum, incelikten yoksun cinsellik, cilveleşen maymunları hatırlatan şakalar, korkunç bir şekilde, zerre kadar önem taşımadıklarını bilmeyişleri... Bütün bunlar, düşlerin istemsizliğinde, arzunun ıslak kırıntılarından, duyguların çiğnenip atılmış artıklarından yoğrulmuş, iğrenç, korkunç bir hayvanı canlandırıyor gözümde...
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
" Düşüncelerini kafa tutarak, buyruklar vererek ortaya koyanlar, akıldan yana güçsüz olduklarını her zaman belli ederler."
206 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
''Akıldan Bela'' Rusçadan Türkçeye çevrilen ilk eserdir.Dönemin insanlarının mevkiye verdikleri önemi,burjuvanın yaşam şeklinin eleştirisini biraz çıtkırıldım bir anlatımla sunuyor bize Griboyedov.Düşüncelerin değil kıdemin sözünün geçtiği zamanlara ışık tutuyor,ahlaklı ve onurlu yaşamın da gizini arıyor ve bize de bunu sorgulatıyor aslında.Akıcı bir dili olmasa da,anlatacağı şeyler insanı sıkılmak ve sıkılmamak arasındaki o ince çizgide tutuyor bana göre,sıkılmayarak ve keyif alarak okumaya çalışmanız dileğiyle.
Akıldan Bela
Akıldan BelaAleksandr Griboyedov · İkaros Yayınları · 201198 okunma
Ömür Kurt: “Sözcükler isyan ediyor! Bu ne acele? Biraz yavaş lütfen... Onların da ruhu var. Ağızdan çıkarken, kalpten mi akıldan mı geldiklerini hissetmeliler.”
" Düşüncelerini kafa tutarak, buyruklar vererek ortaya koyanlar, akıldan yana güçsüz olduklarını her zaman belli ederler." -MONTEİGNE
Reklam
Eğer kötülükler yok edilecekse, biz yok etmeliyiz. Eğer köleler serbest bırakılacaksa, bize serbest bırakmalıyız. Eğer yeni gerçekler keşfedilecekse, biz keşfetmeliyiz. Eğer elbisesizler giydirilecekse; açlar doyurulacaksa, adalet yerini bulacaksa; işçilik ödüllendirilecekse; batıl akıldan kovulacaksa; korunmasızlar korunacaksa ve sonunda doğruluk zafer kazanacaksa bunların hepsi insanların eseri olmalı. Geleceğin büyük zaferleri insanlık tarafından kazanılmalı ve sadece insanlık tarafından kazanılmalı.
Yalnız o, evet yalnızca deliliği bağışlayan Stultitia, insanları mutlu kılmaktadır, her insan tutkusuna ne kadar körü körüne bağlı kalırsa, ne kadar akıldan uzak yaşarsa, o kadar mutludur. Çünkü kafa yormanın ve kendine acı çektirmenin her türlüsü ruhu karartır; zevk, hiçbir zaman zihin açıklığından, akıllılıktan kaynaklanmaz, ama yalnızca esriklikten, coşkulardan, kendinden geçmekten, delilikten doğabilir; gerçek anlamda yaşayabilmek, her zaman ancak bir tutam deliliğe de yer verildiği takdirde olanaklıdır ve adil olan, tutkuların eğemenliğine girmeyip her şeyi açık seçik görebilen, hiçbir zaman normal insan değildir, tersine, bir tür anormalliğin temsilcisidir: "Yaşamda ancak deliliğe yakalanmış olana gerçek anlamada insan denebilir."
Homo: İnsan Sapiens:Zeki, akıllı, makul, bilge, sakınımlı Demens: Akıldan, aklıselimden yoksun, öfkeli, öfkeden gözü dönmüş. Homo, demens' tir de: Tutkularla, öfkelerle, haykırışlarl, ani mizaç değişiklikleriyle, ihtilaçlı ve aşırı bir duygusallık gösterir; içinde sürekli bir hezeyan kaynağı taşır. (...) Ama duygusallığın intizamsızlığı ve muhayyilenin taşkınlıkları olmasaydı, imkansız olanı istemenin çılgınlığı olmasaydı, atılım, yaratıcılık, icat, aşk ve şiir de olmazdı. " (Önsöz)
Bugün dünyanın asıl derdinin anlamsızlık krizine düşmüş, boğulmak üzere olan zavallılar değil, fanatizm olduğu akıldan çıkarılmamalı.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
392 syf.
7/10 puan verdi
Kitapta bir takım insanlarla Platon, Sokratesin ağzından, doğruluk nedir tartışırlarken Thasymakhos’a göre doğru ortalığı karıştırır, Platonun aklına bütünden bireye gelmek gelir ve ideal devleti oluşmaya başlar. Yalnız bence bu işte bir tuhaflık var. Platonun ideal devleti olabilir ancak benim ideal devletim kesinlikle değil. Bir yerde Spartayı örnek aldığı yazılıydı sanırım. Spartalılar daha çocuk iken annelerinden alınıp acımasız bir savaş makinesine dönüştürülür ve büyük başarılar kazanırlardı. Ancak bunlar devleti yaşatmaktan başka bir şeyi düşünmezlerdi. Mesela sakat doğan bir bebek kurban edilirdi. İşte bu yüzden bence Platon tüme varım metodunu kullanmalıydı. İnsanlar her şeyden önce bir birey olarak varlar devletlerin işine yaramak için değil. Onlar devlet için değil devlet onlar için olmalı. Platon: "Çocuklarda bile görülebilir; daha doğar doğmaz öfkeyle dolup taşarlar; ama hiç olmazsa benim düşünceme göre, bazılarının akıldan hiçbir zaman nasipleri olmaz, halk kitlesinin de pek geç olur." derken de felsefecilerin en büyük sorununu açık açık görmüş oluyoruz: "kibir". Çağını aşmış milyonları etkilemiş bu kitapta bu gibi ilgi çekici noktalar da olacak elbet. Gerçi Marx ve Hitler'i de etkilemişti ama o sayılmaz herhalde.
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,6bin okunma
Muzaffer İzgü (29 Ekim 1933 - 26 Ağustos 2017)
Telsizler hemen çalıştı: “Konuk, ayı avlamak istiyormuş!” Konuk ki ne konuk, en büyük devletin en büyüklerinden… O büyük devletle öyle sıkı fıkıyız ki, kardeşten öte. Ne buyurursa o büyük devlet,biz hemen yerine getiririz, bir dediklerini iki etmeyiz; babamız, ağabeyimiz gibi bir devlet işte. Bu koskoca dost devletin, koskoca büyüğü, ayı
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.